Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Ha®uN

Profesyonel

  • "Ha®uN" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Ha®uN"

Mesajlar: 2,467

Kayıt tarihi: Sep 20th 2006

Konum: Mönchengladbach

  • Özel mesaj gönder

1

Thursday, 14.03.2013, 01:38

Canım sıkkın

Canım sıkkın.. Hani bunalıma giren insanlar derler ya zaman
zaman “Daralıyorum, nefes alamıyorum, içim geçiyor,
dünya başıma yıkılacak gibi geliyor, vs” öyle değilim ama sıkılıyorum işte...

Canım sıkkın.. Hani olur ya bazen, tam mide ile kalbin arasındaki yerde kuru bir sıkışma hissi oluşur..öyleyim..
yanında da bi porsiyon iflas etmiş kafa yapısı..Yüreğimden bahsetmiyorum bile.. Değmeyin keyfime!!!

Hayatı akışına bırakmak mıdır bizi yoran,
yoksa akıntıya kürek çekmeye alışmışlığın getirdiği bir birikimin artık atıl şekilde beklemesi midir?
Bilmiyorum..Ama sıkılıyorum .. Tek bildiğim bu..

Can sıkıntısından geçtim bu sefer klavyenin başına hırslarımı , arzularımı, hayallerimi,
düşlerimi, bugünümü, yarınımı, seni düşünmeyi, onu düşünmeyi, bunu düşünmeyi her şeyimi bıraktım..
Bugün ülkeyi kurtarma planları yapmak bile gelmiyor içimden..
Word belgesine derdimi anlatmaya çalışıyorum.. karalıyorum ve ne yazdığımı bilmiyorum..
İlk defa beynime hükmeden akışına bıraktım parmaklarımı..

Gün boyu akşamı, sonrasında geceyi bekledim..
Gündüzün başıboşluğunu atacaktım güneş batarken..
ve yıldızları sayacaktım gece düşerken gözlerimden..
Ama yağmur yağıyor..Gökyüzü benden karanlık..Ne ay, ne yıldız..
Gökyüzü de küsmüş sanki..Gecelerde huzura erdirmez oldu ruhumu..
Tebdili mekanda fayda var demişler ama evin odaları yetersiz geliyor..
Kendimi atmak istiyorum uçsuz bucaksız sokaklara ama şehir üzerime gelmesin,
yağmurlar ıslatmasın beni..
Sadece rüzgarlar olsun ve alıp savursunlar beni..Uzaklara, çok uzaklara gideyim..
Nereye, ne zaman, nasıl olur bilmeden gitmeli çok uzaklara...

Duygularım o kadar karmaşık ki..
İçinde ne olduğu belli olmayan binbir çeşit malzeme olan makarnadan farkı yok..
Üzerinde ketçap ve mayonez eksik sadece..
Midem ile küçük çaplı sorunlarımı düşününce de anlayın haleti ruhiyemi..


''alıntı''

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,562

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

2

Thursday, 14.03.2013, 06:46

Canım sıkkın...! :( En çok yaşadığımız duygusal durum ancak bazen sebepsiz gelir oturur ya içimize onu hiç sevmem.Sebebini biliyorsan mücadele edersin kendinle.Düzelecek dersin,hallolur dersin ama sebebini bilmeyince? İşte buda birikimin sonucu bunalımın başlangıcı en ciddiye alınacak durumlardan biri.Hele bu mevsimde offf hava karanlık, yağmur yağdı yağacak yada yağıyor tam bunalım havası.Hani bir hava spikeri vardı derdi ki "Hava nasıl olursa olsun,sizin havanız güzel olsun" bencede öyle olsun.Güzel içsel yazıya çok teşekkürler ablam,ellerine sağlık ^^

3

Thursday, 14.03.2013, 07:28

]:_)
Canım sıkkın.. Hani olur ya bazen, tam mide ile kalbin arasındaki yerde kuru bir sıkışma hissi oluşur..öyleyim..
yanında da bi porsiyon iflas etmiş kafa yapısı..Yüreğimden bahsetmiyorum bile.. Değmeyin keyfime!!!



Sürekli bir yerlerde bir şeyler de hatta birilerin de kusur arıyoruz ve enin sonunda aradığımız buluyoruz öyle değil mi?

Aslında sanırım bakmak ile görmek arasında ki fark tam bu yazı da anlatılanı ifade ediyor. Neden bu kadar zor bizler için sevdiğimiz bir dostla ya da ailemizden biriyle veya sevdiğimizle içtiğimiz bir fincan kahvenin gerçekten ne kadar değerli olduğunu anlamak. Hangimiz biliyoruz ki bir saniye ya da bir salise sonra bu oyunun bitmeyeceğini. Bu hayat oyunundaki rolünün ve rol arkadaşlarının sürekliliği hakkında garantisi olan var mı aramızda. Sizleri bilmiyorum ama benim hayat oyunumun garantisi olmadığını gün geçtikçe, kayıplarım çoğaldıkça daha iyi öğreniyorum.

Hayat siz bunu bilmiyormuş ya da umursamıyormuş gibi davransanız bile, acı acı öğretiyor yitirdiklerinizle. Aslında yitirilenler derken sadece ölümlerden bahsetmiyorum, hayat oyununuzun bir bölümünde sizinle olan ve görevini tamamlayan ama hala hayatta olduğunu bildiğiniz şu anda hayatınızda yer almayan eski arkadaşlarınız ,bir şekilde bağlandığınız ama kötü anları hatırlattığı için vazgeçtiğiniz eski eşyalarınız yok mu ? Bence işte oyun bunların değerini bilmekle güzelleşiyor.

Çaba harcamamız lazım oyunumuzun daha da güzelleşmesi için, bunun bizden başka birilerinden beklemek belki de en büyük hatamız. Sürekli mutlu edilmeyi bekliyoruz, mutlu olmaya çalışmadığımız zamanlarda.

Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "pismicrop" (14.03.2013, 08:05)


Ha®uN

Profesyonel

  • "Ha®uN" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Ha®uN"

Mesajlar: 2,467

Kayıt tarihi: Sep 20th 2006

Konum: Mönchengladbach

  • Özel mesaj gönder

4

Thursday, 14.03.2013, 12:06

Ben tesekkür ederim her ikinizede vaktinizi harcayip okudugunuz icin :)