Saat Gecenin İkisi
Saat gecenin ikisi
Düşlerinin en derinirine daldığın vakit,
Sen mışıl mışıl uyurken,
Bir garip var seni düşünen
Çok denese de
Atamayan seni kafasından,
Kırsa da kendi kalemini,
Silemeyen seni defterinden,
Ne senle çok mutlu bu garip,
Ne sensiz bir anlamı var...
Saat gecenin ikisi
Karanlık her yer düşleri gibi,
Yine almış eline kalemi,
Ne yazacağını bilmeden atıp tutuyor kendince,
Esir alınan düşlerinin özgürlük hesaplarını yapıyor,
Ve yine bir sonuca varamıyor kendince...
Saat yine gecenin ikisi,
Gece bitmek bilmiyor bu garip için,
İçinde garip bir korku var,
Garip bir telaş,
Sarmadan yaralarını yeni bir yara açılıyor yüreğinde,
Düş sokağından kimse geçmiyor senden başka,
Kulağı hiçbir şey duymuyor seni görünce,
Ve sevmiyor kimseyi seni sevdiği kadar...
Saat gecenin ikisi,
Serseri sokaklara bakıp pencereden,
Ağlıyor olup bitenlere,
Ya da olması gerekenlerin olmamasından,
Gururunu da kaybetmiş olmasına ağlıyor,
Ama dinmiyor acısı,
Yine saate bakıyor...Saat gecenin 2si..
Saat gecenin ikisi
Gündüzü yok artık garibin,
Ölümle baş başa artık,
Ama umutlu yarınlara,
Uyumadan uyanacağı sabahı düşlüyor,
Ve yine saate bakıyor...
Saat gecenin ikisi,
Sevmekle doğru orantılı olarak geçen zamana yanıyor
Sevip sevip karşılık görmemesine üzülüyor,
Bir derin ah çekiyor içinden,
Sessizce, usulca,
Gözyaşları dökülse de aşk yolunda,
Umutlu yarınların peşine düşüyor garibim,
Kimsenin onu sevmediğinden emin olsa da...
Metin Omuzlar