Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

Thursday, 27.11.2014, 12:08

Beklemeyin



Nazik olmak için bir gülümseme beklemeyin. Sevmek için sevilmeyi beklemeyin. Bir arkadaşın değerini anlamak için, yalnız kalmayı beklemeyin. Çalışmaya başlamak için en iyi işi beklemeyin. Biraz paylaşmak için çok olmasını beklemeyin. Öğütleri hatırlamak için, düşmeyi beklemeyin. Dua ya inanmak için acıları beklemeyin. Yardım edebilmek için zamanınız olmasını beklemeyin. Özür dilemek için diğerinin acı çekmesini beklemeyin. ne de barışmak için ayrılığı Beklemeyin...



2

Thursday, 27.11.2014, 14:24

Herşeye Rağmen Gülümse





3

Thursday, 27.11.2014, 20:49

yıllar sonra eser kalmayacak



O çok övündüğümüz, çok çaba sarf ettiğimiz güzelliğimiz den yıllar sonra eser kalmayacak. O yüzden güzel olması gerekenin vücudumuz değil de kalbimiz olduğunu anlamamız dileğiyle.....

4

Sunday, 30.11.2014, 15:49

Eskilerde mi bazı değerler.



Eskilerde mi bazı değerler. Gel bir çay içelim denildiğinde parlayan o, gözler. Sevdiğine bakarken utanan o mahcup yüzler. Eski de mi kaldı, Şu sözler. Dedem. çayı demle kızım, çünkü misafire can gerek, cana muhabbet gerek derdi…

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,904

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

5

Sunday, 30.11.2014, 18:06

GÜLÜMSE!
Hadi bırak heybendeki bütün o yorgun yıllarını, hayal kırıklıklarını, başkalarını mutlu edebilmek adına yaptığın ama zerre kadar mutluluk duymadığın bütün o rutin koşturmalarını bir kenara.
Yepyeni bir pencereden bak bu sabah hayata. Çocuk masumiyetiyle, bayram sevinciyle karşıla yeni doğan günü. Gülümse! Hayata, geçmişe, yarınlara...
Olanlara, umutlarına gülümse! Hatalarından dersler çıkartmayı öğren.
Unutma!
Hayatta hata diye bir şey yoktur aslında. Bizim hata sandığımız bütün o yanılgılara büyükler tecrübe diyorlar. Koyup önüne eksik yanlarını aynada kendine bakar gibi bak. Neydi hayallerin ve ne kadarını hayata geçirebildin?
Bir elbiseyi çıkarır gibi çıkarıp koy bir kenara üstündeki başkalarına adanmışlıklarını. Sadece kendin ol bu sabah.
Bu anı bir daha asla yaşayamayacaksın, farkına var. Gönlünden ne geçiyorsa kalkıp onu yap. Kimsenin ne düşündüğünü umursamadan sadece sen istiyorsun diye olması gereken, yapılması gereken ve ertelenen ne varsa onu yap.
Gülümse ! Ama önce kendine…
Önce kendine değer ver ki anlamlı kılınsın her bir saniyen. Aldığın her nefesin amacına ulaşabilsin. İçindeki potansiyelin ve seni sen yapan bütün o küçük ayrıntıların farkına var ve tadını çıkar.
Hem sonra mutluluk zaten küçük ayrıntılarda gizli değil midir?
Unutma, kimse senin kadar güzel gülümseyemeyecek bu sabah yeni doğan güne. Kimse anlayamaz ki seni senin kadar. Ve kimse de sevemez senden başka böyle çıkarsız, saf, duru güzellikte seni.Hayatı, dahası kendini erteleme bu sabah. Sadece gülümse, gerisi nasılsa gelir. Sımsıkı sarıl içindeki çocuğa.
Bak Gazali ne güzel anlatmış:
“Kendine değer ver ve gönlünü olgunlaştır.
Çünkü sen bedeninle değil, ruhunla insansın.”



Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,904

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

6

Wednesday, 3.12.2014, 15:24

Uçurumun kenarindada
Olsan
Sırf hayata gıcıklık
Olsun diye
___gülümse...



Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,904

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

7

Wednesday, 3.12.2014, 16:22

Gülümseyin işte...
Kimine yalandan,
kimine inattan,
kimine içten,
kimine sevgiyle,
kimine aşkla...
Ama bir şekilde gülün.
O yerine gider. .


8

Wednesday, 3.12.2014, 17:09




Gizlemeyelim gülümsemeleri asık suratlar ardına
Bırakmayalım ardımızda attığımız kahkahaları
Hüznümüzüde yeneriz derdimizide
Bizler gülümseyebildiğimiz sürece hayata

Biz gülümsedikce dertler uzak duracaktır
Sıkıntı utanıp yaklaşamayacaktır
Biz gülümsedikce acımız azalacaktır
Mutluluk gelip hüzün geri duracaktır

Hadi durma sende gülümse hayata
Şöyle içinde at bir şen kahkaha
Bak göreceksin nasıl iyi gelecek sana
Değer'mi üç günlük dünyada için, için ağlamaya

Gülümse hayata' ki hayatta gülümsesin sana

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,904

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

9

Monday, 8.12.2014, 17:43

'' Yaşın Ne Önemi Var .. Mutluysan ve Hayata Gülebiliyorsan .
Her Daim Gençsindir . O Halde Parola Belli .
'' İNADINA GÜLÜMSÜYORUZ HAYATA ''


10

Monday, 8.12.2014, 19:48



Gülümse hayata' ki hayatta gülümsesin sana

12

Tuesday, 9.12.2014, 17:55

Her an gülümse, boşver ne düşündüğünü bilmesinler.
Ve herşeye rağman patlat bir kahkaha,
bırak neden güldüğünü merak etsinler.

Marquez


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,904

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

13

Tuesday, 9.12.2014, 18:02


14

Wednesday, 10.12.2014, 21:49

Gülümse




GÜLÜMSE,
Sağlıklı olmanın en kolay yolu gülümsemektir.
Öyle ki gülümserken gözlerinin içi de gülümsesin ve ışık saçsın...
O ışığı ne olursa olsun asla kaybetme..
Yüzünüzdeki Gülümseme Hiç Eksik Olmasın.

Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,904

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

16

Thursday, 11.12.2014, 17:56


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,904

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

17

Saturday, 13.12.2014, 15:44

Gülmekten, sevmekten, dua etmekten asla vazgeçme. Çünkü gülerken çirkinleşen bir dudak, severken katılaşan bir yürek, dua ederken kötüleşen bir beyin yoktur.


18

Tuesday, 16.12.2014, 22:04



Bir yolda beraber yürümenin şart olduğunu düşünmüyorum,hani yalnız başına da gezebilir bir insan,gökyüzünün yıldızlarla süslendiği saatleri tek başına da seyredebilir,sinemaya da gidebilir yanında kimse olmadan,başkalarını görüp el ele gezenlere imrenerek bakmayabilir,yapabilir bunu,içinden geçirmeyebilir; birgün bende gerçekten sevip sevileceğim diye.. Kahvaltı da yalnız başına çokta güzel çay içebilir,müzik dinleyebilir çoğu gece,birinden mesaj beklemeyerek,doğum günü yaklaştığı zaman özel birinden hediye ya da hatırlatma da beklemeyebilir,uyurken,'iyi geceler' mesajını aklından hiç geçirmez,gecenin bir yarısı soluk soluğa kalıp telefona sarılmadan 'özledim' diye de çaresiz kalmadan yaşayabilir.. Evet bunları yapabilir insanoğlu,gerektiğinde bu kadar güçlü işte



Hayata Gülümse İnatla Gülümse :) :) :)

19

Wednesday, 17.12.2014, 08:21




Gülerek bakmak yaşama, unuttuğumuz bir eylem mi acaba? Yüzlerde gülücükler gezinmiyor son zamanlarda. Yaşama sevincimizi mi kaybediyoruz diye düşünüyorum zaman zaman…Bir kabus gibi çöküyor yaşananlar üzerimize..
Birey olarak da mutluluğu, sağlığı ve huzuru mumla arar olduk!..Öyle sorunlar yüklenmiş ki omzumuza, belimiz bükülmüş. Doğrulmaya çalıştığımız anda bir yük, bir yük daha!..
Her şeye rağmen yine de yaşam devam ediyor!..Gülen yürekler ve gözlerle bakıp yaşama, sımsıkı tutmalıyız cesaretle elinden. Yaşam bize verilen bir armağan..Her anını kendimize, çevremize, ülkemize yararlı bir şekilde değerlendirmek olmalı amacımız. Bu değerlendirmeyi yaparken de tüm yaşananlara ve yaşayanlara duyarlı olmalıyız.
Son zamanlarda toplumun her kesiminde şiddet almış başını gidiyor!.. Çok tartışılıyor, çözümler üretiliyor, güya yaşama da geçiriliyor ama artan bir hızla çoğalmasına nedense engel olunamıyor.
Hepsi yüreklerimizi acıtıyor!..Her yaşanan olayda bir kez daha umutsuzluk bulutları dolaşıyor çevremizde. Umutlara kurşun sıkıyor sanki her olay!.. Değerlerimizi kalkan yapıp sahip çıkmalıyız, bize sunulan yaşama.
En çok da geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın yaşadıkları ve yaşattıkları kahrediyor bizi.
Şiddet okullara kadar girmiş durumda.Ellerinde silahlarla okula girebiliyorlar ve onlara göre haklı nedenlerle; hem kendilerinin hem de ailesinin ve çevresinin hayatlarını karartıyorlar.
Sigara kullanımı ve madde bağımlılığı ilköğretim yaşındakilerde bile, önüne geçilemez bir hızla yayılıyor.
Bizi biz yapan bütün değerleri silip atıyorlar. Büyüklere saygıları, küçüklere sevgileri yok.. Evde ebeveynlerini, okulda öğretmenlerini hırpalayabiliyorlar. Çevreye karşı duyarlılıklarını kaybetmişler!..
Nerede hata yapıyoruz? Doyumsuz, sorumsuz, ilgisiz, bilgisiz çocuklar nasıl yetişiyor? Geleceği nasıl emanet edeceğiz onlara?
Tüm gençlik değil tabii sözünü ettiğim. Pırıl pırıl, sorumluluğunun bilincince, duyarlı gençlerimiz şükürler olsun ki çoğunlukta. Kendilerini yetiştirmek için de aileleriyle birlikte büyük mücadele içindeler.
Aileleriyle dedik ya, işte problem de burada başlıyor uzmanlara göre. Yaşam koşuşturmasında maddi olarak çocuklara bütün imkanları sağlayıp görevimizi yaptık diyemeyiz. İlgi ve sevgi eksikliğini hangi maddi olanak karşılayabilir ki?
Çocuğun ilk öğretmenleri ailesi. Bütün temel değerleri onlardan aldıkları eğitimle kazanıyorlar. Sonra da öğretmenlerle birlikte aile eğitime devam ediyor…
Günümüzde yaşam şartları zorlaştıkça, günlük koşuşturma içinde eve bitkin gelen ebeveynler, ilgiden ve sevgiden yoksun bırakırlarsa çocuklarını; sorumsuz çocuklar yetiştirmenin temelinin atmış oluyorlar.
Bu konu ile ilgili bir hikaye hep yüreğimi sızlatmıştır.
Beş yaşında çocuğu olan bir baba eve yorgun geldiğinde ya gazete okuyor, ya televizyon seyrediyor.
Çocuk özlemle yanına yaklaşıp;
- Babacığım sana bir şey söylemek istiyorum. Diyor
Baba yorgun ,bıkkın, gazeteye, televizyona dalmış durumda;
- Görmüyor musun, gazete okuyorum.Hadi sen odana git!..Bak her şeyin var; bilgisayarın, oyuncakların. Beni meşgul etme, diyor. Bak ben senin bütün isteklerini karşılamak için deliler gibi çalışıyorum, evde bari rahat ver, diyor.
Çocuk özlemiştir babasının kokusunu, onunla sohbet etmeyi, oyunlar oynamayı. Boynunu büküp odasına gidiyor.
Bu tablo defalarca tekrarlanıyor.
Çocuk küçücük yüreği ve beyniyle düşünmeye çalışıyor. Babasını ondan uzaklaştıran işi mi acaba? Oyuncak almasın ona ama bir kere sarılsın, konuşsun onunla, azıcık da oynasın. Çok şey değil ki istedikleri ama babasının gözü işten başka bir şey görmüyor.
Bir gece tüm cesaretini toplayıp, en sevimli haliyle babasına yaklaşıyor çocuk;
- Babacığım sana bir şey sorabilir miyim?
Baba yine aynı ciddiyetle;
- Maç izliyorum görmüyor musun? Ben sana odana git demedim mi?
Çocuk gizlemeye çalıştığı gözlerindeki yaşlarla odasına gidiyor. Baba yaptığı hatanın farkında, çocuğun arkasından odasına gidip gönlünü almaya çalışıyor.
Çocuk yattığı yataktan doğrularak;
- Babacığım sana işte bir saat için ne kadar para veriyorlar? Diye soruyor.
Baba gururla;
- 20 dolar oğlum, diyor ve yine televizyonun başına gidiyor.
Çocuk bu kez heyecanla elindeki paraları saklamaya çalışarak;
-Babacığım; bana on dolar borç verir misin?
-Ne yapacaksın bu saatte oğlum? Diyor ama bir taraftan da rahat televizyon izlemek için hemen parayı çıkarıp veriyor. Çünkü alışmıştır çocuğunun maddi isteklerinin hepsini karşılamaya.
Çocuk koşarak odasına gidiyor, arkasından da babası…Çocuk yatağın altından daha önce biriktirdiği paraları çıkarıyor ve yirmi doları tamamlayıp babasına veriyor.
-Babacığım bana bir saatini verir misin? Diye soruyor.
Baba şaşkın, ne yapacağını bilemiyor ve çocuğa hiç sarılmadığı kadar sevgiyle sarılıyor.
İşte böyle ilgisiz büyüyen çocuklar arayış içinde oluyor belki!..İlgiyi başka taraflardan görünce; doğru mu, yanlış mı diye düşünmeden kapılıp gidiyorlar.
Yine televizyondan içimi burkan bir örnek;
Televizyonda evden kaçan kızını arayan anne kızına telefonda;
-Yavrum , canım, bitanem seni çok özledim, kokunu özledim ne olur gel diye gözyaşları içinde yalvarıyor!..Kızdan tokat gibi bir cevap;
-Anne sen bana hiç sarılmadın ki!.. Ne zaman bana “kızım, canım” dedin. Kokumu biliyor musun ki?
Anne perişan, dinleyenler şaşkın!..
İşte burada püf noktası…İlgi ve sevgi eksikliği…
Çocuklarımıza sevgiyle, ilgiyle sahip çıkarak onları en iyi şekilde yetiştirmek yarınlara güvenle bakmamızı sağlayacaktır.
Hep azarlayan, hep yapma diyen, hatalarını yüzüne vurup sevgilerimizi saklarsak güler yüzle sevgimizi aktarmazsak; bir gün çok geç olabilir!..
Gülümsemek…Ne kadar çok yüreğin kapılarını açmıştır. Aynalara bile gülümseyerek bakmak;güne mutlu hazırlar bizi. Evdeki herkese gülümsemek ve hoşgörülü olabilmek ne hayatlar kurtarmıştır.
Dışarı çıktığımızda gülümseyerek bir “günaydın” veya “merhaba” nasıl da yürekleri hoş eder.
Haydi gülümseyelim hayata ve yaşamın bize sunduğu her şeye…
Sezen Aksu’nun şarkısı çınlasın kulaklarda;
“Gülümse hadi gülümse bulutlar gitsin
Yoksa ben nasıl yenilenirim hadi gülümse”
Gülümseyen bir yaşamda ne kadar güzellik varsa hepsi sizinle olsun!..
Sevgiyle kalın!..

20

Wednesday, 17.12.2014, 08:25

"Senden bir tane daha yok bu dünyada. Gülümsemeyi asla unutma.
Gözlerinin içi gülsün gülerken, bakışların pırıl pırıl olsun ve her
zaman nemli kalsın gözpınarların. Kendini sevilebilecek bir insan
haline getirmeyi ve ondan sonrada kendini sevip kendine sarılmayı
unutma. Zamana güven. Zamanın senin en büyük dostlarından bir...i
olduğunuda unutma. Acılarının ve felaketlerinin ancak zamanın koynunda
uyuyabileceğini unutma. Unutmaki başına gelenler günün birinde kişisel
tarihin ayrıntılarından biri olmaya mahkumdur.

Her çicek sevgilin olsun, her sevgilin ise bir çicek. Açık tut gönlünü tüm güzelliklere. Yasalar, günahlar, yasaklar sen
olduğun için vardır.
Aydedenin
sihrini gönderdiği gecelerde uyuyarak çalma hayatından saatlerini.
Gecenin içinde yolculuğa çıkmayı unutma. İçinde hiç ölmeyecek bir
gençlik virüsü yarat ve kaç yaşında olursan ol, her zaman 25 yaşında
kalman gerektiğini unutma.

Asla taviz verme, seni sen yapan
yanlarından. Onurlu bir yaşam sürebilmen için,şartlar ne olursa olsun
direnmeyi sakın unuma. Kendine vuracağın her darbenin seni senden biraz
daha uzaklaştıracağını unutma.
Korkma mahallenin delisi
olmaktan,doğrucu davutlar ne kadar çoğalırsa mahallende, hayat mutlaka
daha iyiye gidecektir, unutma. Hatanın affedilmeyecek olanından kaç,
ama hata yapmayayım diyede yakıp geçme yıllarını. Unutmaki hiç hata
yapmayan bir insan yapabileceklerinin en iyisini yapamamış demektir
hayatta.

Korkma insanca korkularından. Ve korkunun kendisinden çok, onun beklentisinin daha korkutucu olduğunu unutma.
Bir anlamı olsun kendinle yaptığın kavgaların. Ve hep ileriye taşısın seni kavgada attığın her adım.
Açık
bırak pencereni ve sabah güneşinin rüzgarı önüne katarak perdelerle
yapacağı raksa dönük olsun bakışların. Küçük mutlulukların görkemine
inandır kendini ve gülümse. Umutların bitmesin asla ve umutların
bittiği yerin, hayatında bittiği yer olacağını asla unutma.

Ve şaire kulak ver:


SENDEN BİR TANE DAHA YOK BU DÜNYADA...
GÜLÜMSEMEYİ ASLA UNUTMA"




Benzer konular