Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

1

Wednesday, 26.10.2011, 12:47

*Atatürk*



Atatürk'ün azınlıklar meselesine yaklaşımı, bugün de çalışmamız gereken bir ders niteliği taşıyor..
İşte o anıda ATATÜRK diyor ki ;

Başbakan İnönü saat 18.00 sularında Florya Köşkü'nde Atatürk'ü ziyaret etmiş:
- Hayırdır İsmet? Habersiz geldin...
- Paşam, azınlıklar meselesi... Konuyu meclise getireceğiz... Ne diyorsunuz?
- İsmet bugün geç oldu... Yarın sabah erkenden gel, konuşalım...

İnönü çıkınca Atatürk "bütün görevlileri" toplamış:
- Sadece laleler kalsın... Bahçedeki diğer bütün çiçekleri sökün, atın... Derhal!

İsmet Paşa sabah gelmiş, bahçenin "halini" görmüş ve "görevlilere" sormuş:
- Ne oldu böyle?
- Gazi Paşa emrettiler, söktük...

Başbakan İnönü, Cumhurbaşkanı Atatürk'ün odasına girmiş:
- Paşam, bahçenin durumu nedir?
-Azınlıkları söküp attım İsmet.
İnönü "anladım" dercesine başını öne eğmiş...

Atatürk:
- İsmet, ben "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünü boş yere söylemedim...
Kendini Türk hisseden herkes bu vatanın öz evladı... Ben hayatta olduğum sürece bu böyle bilinsin...
Ve sakın azınlıklar ile ilgili bir kanun çıkarılmasın..!

Bu mesaj 2 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "TurkEce/GnL" (6.09.2013, 13:42)


TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

2

Wednesday, 26.10.2011, 12:56

Atatürk ve Şıh



Mustafa Kemal, bir gezisinde öyle bir kişi görürki, dayanamayıp yanında ki valinin kulağına eğilerek sorar:
" Kimdir bu? "
" Efendim, kendisi Şıh'tır. Yörede çok hatırı vardır..."
Bunun üzerine Atatürk Şıh'ı yanına çağırır...
" Bak baba, imanı ölçüsü sakalın boyunda, uzunluğunda değildir. Rica etsemde, en azından Peygamber efendimizin olduğu gibi kısaltsan..."
Bunları söylerkende eliyle boyun hizasını gösterir.
Şıh " Emrin olur Paşam " der.

Aradan zaman geçer.Atatürk Amasya'daki Şıh'ı hatırlar ve valiyi arayıp Şıh'ı sorar. Vali nasıl söliyeceğini bilememekle birlikte, Şıh'ın sakalının boyunda en küçük bir azalma olmadığını, akisne kimselere el bile sürdürmediğini söyler.
Konuşmadan sonra Atatürk kağıdı kalemi eline alır ve yazdığının Amasya valisine tebliğ edilmesini ister.
Ertesi gün Amasya'dan bir haber gelir ki Şıh Atatürk'ü görmek üzere yola çıkmış.Çok geçmedende gelir.

Sakal tamamen kesilmiş,sinek kaydı traş olunmuş,saçlar kısaltılmış.
Kılık, kıyafet baştan sona değişmiş.
Bambaşka bir görünüme bürünmüş Şıh.Atatürk'ün arkadaşlarından biri kulağına eğilerek:
" Aman Paşam bu adam sakalına el dahi sürdürmezdi, ne ettinizde kökünden kestirmesini sağladınız?"

" Kendisini Afyon Valisi tayin ettim... "

Bu görüşmenin ardından da, yeni bir yazı hazırlayıp Şıh'a verilmesini ister.

Yazı şöyle:

" İNANÇ ÖLÇÜSÜNÜN SAKALDA OLMADIĞINA ANLADIĞINA SEVİNDİM.VALİLİK MESELESİNE GELİNCE,
BUGÜN KOLTUK UĞRUNA KIRK YILLIK SAKALINDAN VAZGEÇEBİLEN, YARIN BAŞKA ŞEYLER İÇİN MİLLETİNDEN DE VAZGEÇEBİLİR.

Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım. Kal sağlıcakla..."

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

3

Wednesday, 26.10.2011, 13:09

Atatürk ve Milletvekili Ayrıcalığı



Atatürk bir sabah Florya’dan Dolmabahçe sarayına dönüyor.
Yeşilköy istasyonunun önünden geçerken birden bire otomobili durduruyor ve başyaver’e:

- Sorunuz, tren var mı? Diye emir veriyor.

O sırada tren hemen hareket etmek üzeredir, hep birlikte otomobilden inip yanındakilerle trene biniyor.
Karar ani verildiği ve tatbik edildiği için bu trene biniş hemen kimsenin nazarı dikkatini çekmiyor.
Bir müddet sonra, her şeyden habersiz olan kondüktör Ata’nın bulunduğu kompartımana geliyor.
Kafileyi görünce çekilmek istiyor. Ata hemen sesleniyor;

- Vazifeni yap! Yanındakileri göstererek, bu efendilere niçin bilet sormuyorsun?

Yanındakiler cevap verirler;

- Paşam biz mebusuz. Tren bileti almayız. Parasız seyehat ederiz...

Ata hayretle:

- Bu imtiyazi hiç beğenmedim! Çok ayıp ve acayip bir kaide. Çok güzel halkçılık!

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

4

Friday, 28.10.2011, 15:16


Atatürk’e hakaretten sanık bir köylü hakkında takibat yapılıyordu.
Durumu Atatürk’e arz ettiler.
“Mahkemeye veriyoruz” dediler.
“Size küfür etmiş.”
Atatürk sordu:
“Ben ne yapmışım ki ona?”
Evrakı tetkik edenler açıkladılar:
“Gazete kâğıdı ile sardığı sigarayı yakarken kâğıt tutuşmuş da ondan.”
Atatürk bunu söyleyen bir milletvekilidir.
Atatürk sormuş:
“Siz hiç gazete kâğıdı ile sigara içtiniz mi?”
“Hayır.”
“Ben Trablus’tayken içmiştim, bilirim. Pek berbat şey. Köylü bana az küfretmiş.
Siz bunun için onu mahkemeye vereceğinize, ona insan gibi sigara içmeyi sağlayınız!”
( Hilmi Yücebaş )

..M@rti..

Profesyonel

  • "..M@rti.." bir erkek

Mesajlar: 1,426

Kayıt tarihi: Jul 26th 2011

Konum: Karadenizin Koynundayım

  • Özel mesaj gönder

5

Friday, 28.10.2011, 15:26

Atatürk’e hakaretten sanık bir köylü hakkında takibat yapılıyordu.
Durumu Atatürk’e arz ettiler.
“Mahkemeye veriyoruz” dediler.
“Size küfür etmiş.”
Atatürk sordu:
“Ben ne yapmışım ki ona?”
Evrakı tetkik edenler açıkladılar:
“Gazete kâğıdı ile sardığı sigarayı yakarken kâğıt tutuşmuş da ondan.”
Atatürk bunu söyleyen bir milletvekilidir.
Atatürk sormuş:
“Siz hiç gazete kâğıdı ile sigara içtiniz mi?”
“Hayır.”
“Ben Trablus’tayken içmiştim, bilirim. Pek berbat şey. Köylü bana az küfretmiş.
Siz bunun için onu mahkemeye vereceğinize, ona insan gibi sigara içmeyi sağlayınız!”
( Hilmi Yücebaş )


Paylaşım için teşekkürler çaldım bilesiniz Başbakana haraketten ceza alan şehit babasının yazı ekine ekledim ... Bu çok iyi denk geldi..

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

6

Friday, 28.10.2011, 19:22

Ben Atamızın bu anısını biliyordum RTürk arkadaşın paylaştığı haberi görünce ekledim buraya.İyi yapmışsınız çalmak ne demek almışsınız bende memnun oldum ;) Teşekkürler...

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

7

Saturday, 5.11.2011, 20:33


Atatürk arkadaşlarına sordu ;
‎- Dünyanın en büyük insanı kimdir?
- Timur'dur Paşam!
- Değil.
- Fatih'tir.
- Değil.
- Yavuz Sultan Selim.
- Değil.
- Alpaslan.
- Değil.
- Napolyon.
- İskender.
- Değil.
Nafile!.. Ne derlerse Atatürk "değil" diyordu. Dalkavuklardan biri dayanamadı:
- Sizsiniz Paşam., dedi.
Atatürk, bu zatı tersledikten sonra, sualinin cevabını kendisi verdi:
- Dünyanın en büyük insanı Hz. Muhammed'dir.
Ölümünden bu yana bin üç yüz sene geçtiği halde, günde beş vakit, Cenab-ı Allahtan sonra adı söylenen Hz. Muhammed'dir..

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

8

Thursday, 10.11.2011, 07:47



Gazi, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı.
Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine.
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.
- Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Kadın şöyle bir duralayıp;
- Neden sordun ki, dedi. Buraların saabisi misin? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
- Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin
malıdır.. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden
gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
Kadın başını salladı.
- Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetişdiği, kavruk köylerinden birindeyim. Bizim muhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.
- Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
- Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da...Benim iki oğlum gâvur harbinde şehit düştü. Memleketi gâvurdan gurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Bende gün demeyip mihtara anlatinca, o da bana bilet aliverip saldi Angaraya. Giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte agsamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.
- Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı? Kadının birden yüzü
sertleşti.
- Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki.. O biz im vatanımızı gurtardı. Bizi düşmanın elinden gurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşiyoz. Sunun bunun gâvur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı bulacağım yeri deyiver.
Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden
belliydi. Bana dönerek;
- Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanimizdir... Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu.
Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım dedim, sen gökte
aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Pasa yani Atatürk işte karsında duruyor.
Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere
fırlatıp Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu.

İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'e uzattı;
- Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana
hediye getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi. Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
-'Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin.
Sonra köyüne götürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun.'

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

9

Thursday, 8.03.2012, 12:07



Bir gün Atatürk sofrada:

-Kadın mı daha mühimdir, erkek mi? sualini sordu..
Kimisi erkeğin önemini ispata çalıştı..
Kimi kadının lehinde konuştu.. Fakat,
en ciddi deliller erkeğin lehine ortaya çıkmıştı. Erkek her şey olabiliyordu..
Atatürk biraz düşündü..Sonra:
-Doğrudur..Erkek her şey olabilir..
Fakat onun olmadığı bir şey vardır ki dünyada erişilecek en büyük kuvvet ve şeref onda mevcuttur..
Efendiler,
Erkek her şey olabilir, yalnız ANA olamaz...
Onun için kadın erkekten evvel gelir..
Onun için medeni cemiyette erkek, daima kadına hürmetle mükelleftir."

Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "TurkEce/GnL" (31.05.2013, 23:38)


SILADA_N

Stajyer

Mesajlar: 174

Kayıt tarihi: Oct 30th 2008

  • Özel mesaj gönder

10

Thursday, 8.03.2012, 18:52

NE YAZSAM AZ KALIR YUREGINIZE EMEGINIZE SAGLIKK ATAMIZA OLDU DIYENLER YANILIYO GONLUMUZDE YASIYO AMA ONUN IDALERINI BIZLER GERCEKLESTIREMIYORUZ BUDA BIZLERIN AYIBI

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

11

Thursday, 8.03.2012, 19:38

Teşekkür ederim SILADA N arkadaşım.Evet yüreğimizde ve beynimizde yaşıyor,yaşayacakta :thumbup:

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

12

Thursday, 8.03.2012, 19:42


1 Mart 1923 Tarsus:
Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü.
O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi.
O sırada ansızın bir olayla karşılaştı...
Milli Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı.
Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:
- "Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!"
Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar.
Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:
- "Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın...!"

13

Sunday, 18.03.2012, 13:07

Çok güzel paylaşım teşekkürler :thumbup:

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

14

Sunday, 18.03.2012, 13:55

Başta Ata'mız olmak üzere tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun...

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

15

Wednesday, 18.04.2012, 19:43



Her insanın karşılaşacağı ölüm gerçeğinin son saniyeleri geldiğinde,
o sırada yanında bulunanlardan Dr. Neşet Ömer bey ;
“Dilinizi göreyim efendim. Lütfen dilinizi dışarıya doğru çıkartın” diye telaşlanırken,
Atatürk, Dr. Neşet Ömer beye bakarak;
“VE ALEYKÜMÜSSELAM” diyerek gözlerini kapatmıştır...
(Kılıç Ali’nin Anıları Sh 659. Hulusi TURGUT)

Peki, o sırada Atatürk’ün yanında bulunanlar telaş ve çaresizlik içerisinde kıvranırlarken,
hemde hiç gereği yokken Atatürk’ün
“VE ALEYKÜMÜSSELAM”
demesinin anlamı ne olabilir diye bir soru akla gelebilir.
Böyle bir sorunun yanıtını Kur’an ayetlerinden öğrenelim. İşte Kur’an’ın söyledikleri:

“ İyiliklerini içeren kitabı sağ tarafından verileceklere, melekler: ‘SELAMÜN ALEYKE’ derler.” (Vakıa Suresi 90,91)

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

16

Wednesday, 2.05.2012, 10:08

‎"Artık Türkiye, din ve şeri'at oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar." Mustafa Kemal ATATÜRK

DÜNYADA HER SABAH İLK EZAN'IN OKUNDUĞU, 1938 YILINDA TOKYO'DA ATATÜRK'ÜN YAPTIRDIĞI CAMİİ...

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

17

Wednesday, 2.05.2012, 10:10



Atatürk, 1930 yılında Fevzi Çakmak'la birlikte trenle yurt gezisine çıkar.Kompartımanında ülke sorunlarını konuşurlarken bir milletvekili içeri girip, Atatürk'ün kulağına bir şeyler söyler. Atatürk'ün kaşları çatılır, Fevzi Paşa'ya dönerek, "Paşam, lütfen beni takip ediniz, arkadaşlar bir haber getirdi, inceleyelim." der. Hep birlikte diğer vagona geçtiklerinde yüksek rütbeli bir subayın kanepe üzerinde namaz kıldığını görürler. Atatürk, mareşale dönerek şöyle der:
"Paşam, bu adamın (gammazcıyı işaret ediyor) biraz evvel kulağıma gizli bir şeyler söylediğini gördünüz. Bu adam muhafız kıtasına mensup yüksek rütbeli bir subayın namaz kıldığını gammazladı. Bu adam namaz kılmayı kendi aklınca suç görüyor. Durumu size göstermek için buraya kadar zahmet ettim."
Atatürk ilk istasyonda milletvekilini trenden indirir ve gelecek dönem milletvekili seçilmesini de engeller.

"Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı aylık Diyanet dergisinin nisan sayısı 2008"

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

18

Monday, 12.11.2012, 07:15


Yıl 1976, UNESCO, üyelerine bir öneriyle gelir. Öneri paketindeki bir cümleyi sizlere okumak istiyorum. Diyor ki "Bu gün UNESCO'nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal'dir." Öneri nedir? Öneri ise onun doğumunun yüzüncü yılında, 152 üyesi vardı UNESCO'nun 152 ülkenin devletleri aynı anda kutlasın önerisidir. Birden İsveç delegesi ayağa kalkar v
e şöyle söyler:

"Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?" şeklindeki kinayeli sözlerine, Rus delegesi ayağa fırlar yumruğunu masaya vurur ve 152 ülkenin delegelerine aynen şöyle söyler;

"Genç delege arkadaşım hatırlatmak isterim ki ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir, bırakın onu bir yıl anmayı her ülke her problemimizde çare olarak aramalıyız" sözlerini döktürtebilen bir Mustafa Kemal. Sonra ne mi olur? UNESCO tarihinde ilk ve tekdir hiç negatif oy yok, hiç çekimser oy yok 152 ülke şu metne imza atar; hani İsveç delegesi demişti ya "ne yani" diye. O İsveç delegesi bu imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve aynen şunları söyler;

"Ben ATATÜRK’Ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayı ben atıyorum"

işte o muhteşem belge diyor ki;

"ATATÜRK KİMDİR; ATATÜRK ULULARARASI ANLAYIŞ, İŞBİRLİĞİ, BARIŞ YOLUNDA ÇABA GÖSTERMİŞ ÜSTÜN Kişi, OLAĞANÜSTÜ DEVRİMLER GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR İNKILAPÇI, SÖMÜRGECİLİK VE YAYILMACILIĞA KARŞI SAVAŞAN iLK ÖNDER, iNSAN HAKLARINA SAYGILI, DÜNYA BARIŞININ ÖNCÜSÜ, BÜTÜN YAŞAMI BOYUNCA iNSANLAR ARASINDA RENK, DİL, DİN, IRK AYIRIMI GÖSTERMEYEN, EŞİ OLMAYAN DEVLET ADAMI, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCUSU"

Var mı böyle bir metin! Bir filozof der ki "bir ülke için kıstas aradığınız zaman o ülkenin en büyük liderini gözden geçirin" şu anda kıstas arayan ülkelere sanıyorum bundan daha iyi bir metin gösteremeyiz. İşte bu metin 152 ülke tarafından imzalanmıştır. Eşi olmayan devlet adamı metni. Peki, daha sonra ne olmuştur; 151 ülkede hemen hemen bir yıl boyunca her yerde bu metni görebiliriz, tek bir ülke hariç o ülkeyi hiç sormayın söylemeye dilim varmaz...

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın
  • Konuyu başlatan "TurkEce/GnL"

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

19

Monday, 12.11.2012, 07:30



"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir.
Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir.
Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki;
Bu fikirler Hind'den, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"
Mustafa Kemâl ATATÜRK, 1937

  • "zeynoo35" bir kadın

Mesajlar: 8,423

Kayıt tarihi: Jan 7th 2012

  • Özel mesaj gönder

20

Tuesday, 5.03.2013, 08:53

Atatürk ile ilgili söylenen sözler


Benim üzüntüm bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun
gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.

Franklin D. ROOSEVELT (A.B.D. Başkanı 10 Kasim 1963)

Devrin yüksek şahsiyetleri kitaplarda konferanslarda
Türkiye’ nin asla değişmeyeceğini ve değişmeden öleceğini ilan
etmişlerdi. Halbuki ölmeden değişti. Hem de kökünden ve baştan
aşağı değişti. İnançlar gelenekler yöntemler yıkıldı. Son
döküntülerini de yabancı zırhlıları ve kapitülasyonlar gibi
memleketten sürüp attılar. Türkiye ruhunu değiştirmişti.
Tamamen ve tasavvur edilmesi mümkün olduğu kadar.

Raymond CARTIER

Le Nouvelliste Gazetesi

Asker-devlet adamı çağımızın en büyük liderlerinden biri idi.
Kendisi Türkiye’ nin dünyanın en ileri memleketleri arasında
hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O Türklere bir
milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden kendine
güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.



General Mc ARTHUR

Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve
insanlığın yalnız maddi değil manevi gelişmesini sağlamak
isteyenler Atatürk’ ün iman verici ve yön göstericiliğinden
örnek ve kuvvet alsınlar.

Profesör Herbert MELZIG(Tarihçi)

Atatürk’ ün yurt kurtarıcı olduğunu milletlerin en vefalısı
olan Türkler asla unutmayacaklardır.

Noell Roger Gazetesi

Karşımdaki bu büyük adamda keşfettiğim bu büyük meçhulde
maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki sözlerinde
hiçbir şüphe aranamazdı.



Claude Farrer (Yazar)

Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması’ nın imzalanması
nedeniyle; “Bizi arkadan vurdu dağ başındaki haydutlarla
Mustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanının
Mecliste verdiği cevap:
Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman
Mustafa Kemal ve O’ nun tüm askerleri burada olsalardı teker
teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir
antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum. (1921)

Fransız Başbakanı BRIAND