Bir şey bizim için saydamlaşmışsa, bize artık direnemeyeceğini sanırız ve sonra içine doğru bakıp gördüğümüz şeyin içinden geçemediğimiz için şaşırırız..!
Bu bir sineğin her cam pencerenin önünde düştüğü ahmaklık ve şaşkınlığın tıpkısıdır.
Şimdi kalkıyorum hayatın tam ortasından sana doğru. Sendelesem de bazen
bir küçük çocuk var içimde. Düştüğünde kaldırılmayı beklemeyen.
Ve yeni bir umut doğuyor içimden, kuzey rüzgarlarının okşayıp geçtiği.
Rotam "sen" pusulam "mucizem".
Büyük bir şehrin yıkıntıları arasından sesleniyorum sana; Gücün varsa gel..!