Giriş yapmadınız.

MARA GÜNEŞ

Profesyonel

  • "MARA GÜNEŞ" bir erkek

Mesajlar: 1,765

Kayıt tarihi: Mar 14th 2015

  • Özel mesaj gönder

81

Thursday, 28.05.2015, 07:20

''İnsanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı, bulanık bir göl gibi.
Ne kadar uğraşırsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüşü çekici, aldatıcı;
içine daldığınızda ne kadar yanıltıcı.
Ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz.
Sokulmaktan korkarsınız.
Güvenemezsiniz.”
“İnsanlar vardır; derin bir okyanus.
İlk anda ürkütür, korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi.
Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız.
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.”
Halil Cibran

82

Thursday, 28.05.2015, 16:49



Kırmızılar giymişti kadın
Aşkın senfonisini çalarken
Dokunduğu her telden
Ağır hüzünlü melodiler
Ağlıyordu çello inleyerek
Kadınsa bir o kadar mağrur
Kırmızı elbiseyle dans ederek
Dansında uçarak aşkın
Kadın notalarda gezerken
Düşlüyordu gözleri dalgın
Yayını her vurduğunda içinden
Parçalanıyordu umutları
Başı dik meydan okuyordu
Hayat denilen çarka
İnadına umutlu
Yaşam denilen dramda
Nebahat KILAKAY





MARA GÜNEŞ

Profesyonel

  • "MARA GÜNEŞ" bir erkek

Mesajlar: 1,765

Kayıt tarihi: Mar 14th 2015

  • Özel mesaj gönder

83

Friday, 29.05.2015, 08:46

Kaybettim diye hiç vazgeçmedim
Çünkü bilirim
Hayat denen şey
İnsanın kaderle savaşıdır
Ve kaybetsen de
Kazandığını sansan da
Aslında bu savaştan hep galip çıkan
Alnında yazandır.

Ercan Kement

84

Saturday, 30.05.2015, 00:18



Kırk yama gibidir insan hayatı.
Kırk yerinden yara alsanda ,
Her anına bir anı yamarsın.
Hatırası var diye biriktirirsin....
Acını,mutluluğunu,
Koyarsın gönül heybene,
Düşersin düşlerinin peşine.
Biraz çocukluğunu koyarsan
Arada merhemin olur yaralarına
Acıyan yüreğine sürersin sevgiyle,
Kimseye kızma küsme,
Ve sakın başına gelenlere üzülme..
Tecrübe oldu de
Hayatın kanunu böyle..
Sen büyüsende,
İçindeki masum haylazı
Büyütme,
Her düştüğünde
Sol cebinde sakla
Elini koy cebine kötü günlerde
Çıkar çocukluğunu
Dışarıya
Yaşa her anı doyasıya..
Bugünler gelmez,
Bir daha,
Artık anla,
Mutlu günler gelmez sana,
Sen yürü mutluluğa
İçindeki huzuruda alarak,
Yürü gitmek istediğin yolda..
İnançla...
Fatma Öztürk


MARA GÜNEŞ

Profesyonel

  • "MARA GÜNEŞ" bir erkek

Mesajlar: 1,765

Kayıt tarihi: Mar 14th 2015

  • Özel mesaj gönder

85

Monday, 1.06.2015, 08:18

harf harf dokur şiiri şair
kederlense şiir...
hasreti şiir...
özlemler şiir
vuslatlar şiir...
ayrılıklar...
vedalar şiir...

86

Friday, 5.06.2015, 00:02



Yanlış Hayatın Peşinden Koşmayacaksın!
Boş Hayaller Kurmayacaksın!..
Ummakla, dilemekle olmuyor, ayağa kalkacaksın!
Her şeyden önce farkına varacaksın!
Hangi öğretiye inanırsan inan, üstün körü anlamayacaksın.
Bir bilgiyi gerçekten hayatında uygulayamıyorsan, o bilgiye sahip olduğun
yanılgısına kapılmışsın demektir.
Kendini kandırmayacaksın!
Gerçekleri anlayacak, sonu her ne olursa olsun kabul edeceksin.
Bazen bildiklerin, öğrendiklerinin acı verir.
Onu da yaşayacaksın.
Önce kendinin, ne olduğunun, nelere sahip olduğunun, gücünün, yeteneklerinin,
bu hayata neden geldiğinin farkına varacaksın.
Hayatını, gereksiz şeyler uğruna harcamayacaksın.
Kalbinde yaşadığın her duyguyu aşk sanıp, peşinden çöllere düşmeyeceksin.
Aşkın adını ağzına almadan önce, uzun uzun düşüneceksin.
Yüreğinle yüzleşeceksin.
Sevgiyi, tutkuyu, şehveti, alışkanlığı, çekimi, aşkı birbirinden ayırt edeceksin.
Hiç kimsenin ve hiçbir şeyin senden daha önemli olduğunu düşünmeyeceksin.
Bedenine, ruhuna, aklına sahip çıkacaksın.
Hak etmeyenin ardından yas tutup, bunu da aşka bağlayıp, aşkın şanını kirletmeyeceksin.
Kendini tanıyacaksın, hem de çok iyi tanıyacaksın!
Kimleri, neden ve niçin seçtiğini bileceksin.
İnsanız hepimiz, elbette zayıflıklarımız, düşkünlüklerimiz, saflıklarımız
var
Ancak kendi huylarını, eksiklerini iyi tahlil edeceksin.
Ardından gözyaşı döktüğünün adını doğru koyacaksın!
Yıllar süren yaslar yaşayıp, unutamadığını iddia edeceğine,
Neden hayatına başlayamadığını çözeceksin.
Korkularınla yüzleşeceksin.
Yattığın yerden, kurduğun hayale uygun bir beyaz atlı prens
beklemeyeceksin.
Aklın çalışacak, elin ekmek tutacak,
Kimseye boyun eğmeden yaşamanın lezzetini bileceksin.
İster kocan olsun, ister oğlun, ister anan, ister baban,
Kimsenin sevgisiyle hükmünü birbirine karıştırmayacaksın.
Ezilen, zavallı, akılsız olmak kazandırır gibi dursa da,
Sonunda mutlak kaybettirir; bunu unutmayacaksın!
Başkalarına değil, kendi gücüne inanacaksın.
Birinin boynuna asılarak durursan, karşındakini yormakla kalmazsın,
Bir gün kendi kolların bile çekemez ağırlığını düşersin;
Kimseye dayanmayacaksın!
Dünya da sensin, evren de!
Kendini geliştireceksin. Büyüyeceksin, olgunlaşacaksın.
Ruhunu da, aklını da bedenin gibi besleyeceksin.
Önce sen büyük olacaksın, farkında olacaksın,
Sonra dünyanın zevklerinin, aşkın, hayatın tadını çıkaracaksın.
Emanet hayatlara tutunup, ömrünü harcamayacaksın.
Ne olmasını bekliyorsan,
sen öyle oturdukça, olmayacak.
Boşuna hayal kurmayacaksın!
ღೋ Can Yücelღೋ






MARA GÜNEŞ

Profesyonel

  • "MARA GÜNEŞ" bir erkek

Mesajlar: 1,765

Kayıt tarihi: Mar 14th 2015

  • Özel mesaj gönder

87

Friday, 5.06.2015, 07:46

Herkes mi kusursuz ?
hiç kimsenin yarası yok mu sarılacak?
herkes mi güçlü ; kimse ağlamaz mı düşünce?
kendine uzanacak bir el aramaz mı ?
ben güçsüzüm , düşerim , ağlarım ,canım acır , yaralarım ve kusurlarım var
sırf bu yüzden insanım !!
sıradanım .. ...

88

Wednesday, 17.06.2015, 00:59



Yüzlerce öykü geçiyor,
gözlerimin önünden.
Yüzlerce insan.
Seninse yolun düşmez oldu buralara.
Benimse paslı sessizliğim bu yüzden.
Konuşmuyor kalbim kimselerle.
Ağlamaklı oluyorum kimi zaman.
Duvarlarımın sıvası döküldü bu yüzden.
Duvar deyip geçme, anlıyor bazen.
Hüznümden nem kapıyor işte.
Sen olsaydın şimdi,
Göğsümde karanfiller açardı.
Damlarıma kuşlar konardı.
Denizde balıklar koşuştururdu.
Geceyi severdim.
Bu kentide.
Acılarımı bile severdim.
Oysa şimdi,
ne yaşamı seviyorum,
ne bu kenti,
ne günleri...
Yalnız seni seviyorum.
Senin yüzünden.
Seçil OĞUZ


Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,905

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

89

Thursday, 18.06.2015, 00:02

Bir "gün" düşersem "yüreğine" ansızın
Hani belki "aklına" gelirsem,
...Bir seher " vaktinin" yalnızlığında..
Paylaşmak "istersen" içinden geçenleri..
...Güçlü ve "korkusuz" görünmeye "çalışsan" da,..
İçindeki "korkuları" bilen birine "anlatmak" istersen..
___Hani belki "içine" bir "sızı" düşerse..
Ne "olduğunu" neden "olduğunu" bilmeden..
"DARALIRSA YüREĞİN"
Kalabalıklar için de "Yalnız" hissedersen kendini..
...GEL YANIMA BEN AYNI YERDEYİM....



MARA GÜNEŞ

Profesyonel

  • "MARA GÜNEŞ" bir erkek

Mesajlar: 1,765

Kayıt tarihi: Mar 14th 2015

  • Özel mesaj gönder

90

Thursday, 18.06.2015, 10:16

Dışarıya kar, yüreğime hasret, fikrime sen. Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden; bir bilsen.

91

Friday, 19.06.2015, 23:04



Siz Hissizleşmek Nedir Bilirmisiniz ?
Candan Canan Gidince,
Geriye Hiç Bir şey Kalmıyor insanın.
Şimdi Gidip Birine Anlatsan Derdini ;
Diyecek ki Hayat Devam Ediyor Takma Kafana..
Anlatmamayı Tercih Edebilirsin,
Ama Sessizde Kalamazsın ki.
Şimdi Allah'ını Seven Söylesin,
Acı Çeken insan Susabilir mi ?
Belki Hiç Birşey Olmamış Gibi Durabilirsiniz..
Belki Sükut Ettiğiniz için Efendi Biriymiş Gibi de Görünebilirsiniz.
Ama Acı Çektiğiniz için Susamazsınız.
Hem Kimse de Görmez Can Çekişinizi.
Yaradan dan Başka.
Tamam Yaradan imtihan Ediyor.
Ama Şaşar Beşeriz be !
Aciz'iz.
Hepimizin Sırtındaki Yükten Şikayeti Olmadı mı Hiç ?
Oldu.
Haşaa !
isyan Etmiyorum.
Amma,
insan Yoruluyor Be Kardeşim..
Aciziz.
Kimsesisiz..
Bi Çare Haldeyiz..
| Selami Altay


92

Saturday, 20.06.2015, 00:30



Bir yanlışlık var bu işte,
Bir sağırlık,bir körlük var.
Saydığım kadar topladığımı,
Sayamadığım kadar dökmüşlüğüm var.
İdrâk edemediğim,etsem de kabullenemediğim,
Bir yanlışlık var bu işte.

Teşbihimde hata yüklü.
Anlatamadığım hikayelerim,
Sonlandıramadığım cümlelerim var.
Dilimin ucunda kelepçeli,tercümana muhtaç,
Öylesine garip,öylesine aç,
Bir sessizlık var bu işte.

Islatmıyor artık yağmurlar beni.
Etrafımda örülü surlarım var.
Kalbim tasdik etmişken gerçekliğini,
İkrardan kaçtığım sırlarım var.
Hesaplayıp içinden çıkamadığım,
Bir eksiklik var bu işte.

Bir nefese muhtacım,şöyle temizinden.
Sanki ciğerimi yakan bir duhan var.
Yer kirli,gök kirli ve kainat kirli.
Aradığım aslında biraz beyaz,belki mavi,
Bir gökkuşağım var ama; siyah ve gri.
Yorgun gözlerim yanıltmıyorsa beni,
Bir renksizlik var bu işte.

Yoğurup kalıba sığdıramadığım,
Şekillendiremediğim hislerim var.
Hani olur ya;susunca gerçek,konuşunca yalan,
Haykırmak isteyip de boğazında kalan.
Benlikten beraat bekleyen içimde bir ben var.
Güruh içinde kalmışım,aramaktayım kendimi.
Bir bensizlik var bu işte.

Zahiri ayrı,batını ayrı yola çıkan,
Gergef misali hicretlerim var.
Ekseni etrafında dönüp durduğum,
Her defasında tövbesini unuttuğum,
Omuzlarımda dağ gibi günahlarım var.
Mahcubum Allah’ım,
Kalu Bela’dan tutulmamış sözlerim var.
Ya hatırlat bana Sen’i yahut unuttur herşeyi.
Bir Sen’sizlik var bu işte Rabbim,
Bu işte çok yanlışlık var…
Hatice Tümer



MARA GÜNEŞ

Profesyonel

  • "MARA GÜNEŞ" bir erkek

Mesajlar: 1,765

Kayıt tarihi: Mar 14th 2015

  • Özel mesaj gönder

93

Tuesday, 23.06.2015, 13:13

Ben hep sevdim sabahları
Güneşin o ilk ışıklarını
Perdeme dokunan rüzgarın
Bana merhaba deyişini
Hep sevdim sabahları
Çayın dem kokusunu
Sabahın o tatlı telaşlarını
Radyoda ki şarkının coşkusunu
Sevdim insanların güne uyanışlarını

94

Monday, 29.06.2015, 14:24



Üzülme...
Daha önce çok şeye üzüldün; faydası olmadı.
Çocuğun başarısız olunca üzüldün ; başardı mı ?
Sevdiğin bir yakının ölünce üzüldün; canlanıp döndü mü?
Ticarette zarar edince üzüldün; zararların kâra dönüştü mü?
Üzülme !
Felakete üzüldün; felaketler çoğaldı.
Fakirlikten dolayı üzüldün; huzursuzluğun arttı.
Seni sevmeyenlerin dedikodularına üzüldün; onları sevindirdin.
Üzülme !
Çünkü üzüntü ; sana
Geniş bir ev,
Güzel bir eş,
Bol bir servet,
Yüce bir makam,
Hayırlı bir evlat vermez!..
Üzülme !
Çünkü üzüntü;
Saf suyu zakkum gibi acı,
Gülü dikenli bir ot,
Güzelim bahçeyi bir çöl,
Nurlu hayatı da yaşanmaz bir hapishaneye dönüştürür.
Üzülme !
Ve haline şükret ! Çünkü;
Sağlam iki gözün, kulakların, dudakların var.
İki elin – kolun, ayakların, konuşan dilin var.
Kendine güvenin ve sağlam bir vücudun var !.
Üzülme !
Ve haline şükret ! Çünkü;
Sağlam bir inancın, bir dinin var.
İçinde huzur bulacağın bir evin, bir ailen var.
Yiyecek ekmeğin, içecek suyun, giyecek giysin var.
Ve yanında huzur bulacağın insanlar var !.
Şu halde üzüntün niye ???


95

Monday, 29.06.2015, 14:32

Huzurevinden Mektup

Her sabahım uykusuz gecelerime gebeyken, gülmeyi unutmuş gözlerime uyumayı öğretemedim.Yüreğim sızlarken “ gözlerim sızlıyor “ diyemedim..

Beni kimse anlamadı..
Beni kimse dinlemedi…

Kaç yıldır bu yalnızlığın içindeyim hesabını tutmadım, tutamadım..Korktum,korkularımdan kaçamadım..Belki gözyaşlarım yalnızlığımı örter dedim ağladım.Ben zaten hep ağladım..80 yıllık ömrümü bağrıma basıp kayıplarıma yandım..Ziyan olmuş bir ömrün neresine tutunacağımı bilemedim.

Sayısız mektuplarım var bunun gibi sizlere ulaştıramadığım.Ulaşmasın da zaten..Okuyup da üzülmeyin..Beni sizsizliğe mahkum etseniz de üzülmeyin..

Bazen düşünüyorum nerede yanlış yaptım diye..Ne yaptım da bir çırpıda çıkardınız beni hayatınızdan? Olmaması gereken neyim vardı da utandınız benden? Kokunuza hasret, gözü yaşlı bıraktınız..ok özledim sizleri yavrularım.Siz hiç mi özlemediniz beni? Hiç mi aklınıza düşmedim? Olsun…Siz mutlu olun da ne olursa olsun… Ben alıştım nasıl olsa yalnızlığa.Bir sizin yokluğunuza,hasretinize alışamadım.

Nice acılar sığdırdım şu ömrüme.Nice fırtınalarda savruldum.
Kaybettim,kayboldum..
Acılarla,yokluğunuzla kavruldum durdum..Ama üzülmeyin..
Beni sokağa bıraktığınız günü unuttum.O kara gün her aklıma geldiğinde “ kader “ deyip sustum.Hayırsız çıksanız da sokak köşelerinde sabahlarken ben hep sevginize tutundum.

Keşke diyorum bazen keşke o yağmurlu gecede bulmasalardı beni.Acıyıp da buraya getirmeselerdi.Belki de soğuktan ölmüş olurdum ve 13 yıldır hasretinizle yanmazdım..
Bana ağır gelen yaşamak değil, yokluğunuz..Ölmeden bir kere olsa görsem yüzünüzü,sarılsam koklasam..

Her şeye rağmen analık hakkım helaldir size..Rabbim affeder mi bilmem…




96

Tuesday, 30.06.2015, 00:42



Yorgun yüreğimi ,
Bir serçenin kanatlarına takan düşüm ..
Söylesene bana ,
Bir adın var mı seni ...
Hangi renktir gözlerindeki düşler ,
Hangi kokudur tenine sürülen ,
Kaç geceye meydan okudun yalnızlığınla ,
Kirlenmeden kirletmeden ,
Söylesene bana ,
Bir adın var mı senin ...
Hangi aynalar söküp aldı ,
Meleksi yüzünden gülüşlerini ..
Hangi yokluk ,
Ve hangi çaresizlik seni alıp ta gitti ..
Hangi kirli yürekler ,
Kahpece pusu kurdu yüreğine ,
Ve hangi acılar için ,
Göz yaşı döktün gecelerce ..
Söylesene bana bir adın var mı senin ...
Söylesene bana çekinme söyle ,
Biriken gözyaşlarını siler ,
Yıldız olup düşerim gecelerine ..
Sen iste ,
Gök kuşağındaki renkleri saçlarına iliştirir ,
Yağmur yağmur düşerim yüreğine ..
Sen iste ,
Dünlerini siler ,
Yarınlarını yazarım kaderime ..
Varlığında sarhoş olduğum,
Yokluğunda öldüğüm,
Söylesene bana ,
Bir adın var mı senin...
Yorgun yüreğimi ,
Serçenin kanatlarına takan düşüm ,
Söylesene bana ,
Bir adın var mı senin ..
( Bedirhan Almas )


97

Saturday, 4.07.2015, 13:25



Bakma öyle şaşkın şaşkın gözlerime çocuk !
Bizi de sardılar patiska kundaklara
Bizim için de yapıldı lohusa şerbetleri
Kırk uçurmalar, diş buğdayları
Biz de uyuduk göğsünde anamızın
En masum uykuları.
Biz de ağladık olur olmaz şeylere
Mızıkçılık yaptık oyunlarda
Canımız sıkıldı, üzüldük yenilince
Oysa ne ağır yenilgiler alacaktık sonra
Ne çok aşklarda yanacaktı canımız
En zor kazanılan oyun,
Hayatmış !
Sonra anladık...
Gösterişli kutlamalar olmasa da
Biz de üfledik yaş günlerinde mumlu pastalara
Küçük ellerimizle alkışladık sönünce
Bilmiyorduk ki ne çok mumlar yakacaktık sonra
İmkânsız düşler için
Ellerimiz kaç kez boş kalacaktı
Sonra anladık...
Biz de çizdik sayfalara
Mutlu bir ev, yanına ağaç , mavi bulutlar
Oysa yan yana ama çok uzak
Hayatlar varmış yaşanan
Evler mutlu değilmiş her zaman
Gri de olurmuş bulutlar !
Sonra anladık...
Biz de ter içinde oynadık sokaklarda
Düştük, bizim de yaralandı dizlerimiz
Üfleyince hemen geçmiyormuş meğer tüm yaralar
Hastalıklar, dermansız dertler
Ölüm diye bişey varmış !
Sonra anladık...
Bakma öyle şaşkın şaşkın gözlerime çocuk
Yaklaş , tut ellerimden !
Beni de al götür çocukluğuna
Çok yoruldum büyümekten.


98

Friday, 10.07.2015, 00:36



Saf olabilirim,
Ama salak biri değilim.
Buna istinaden kötü biri de değilim.
Ve evet bunu açık yüreklilikle de dile getirebilirim,
Çünkü karşımdaki insana yaklaşımlarımda yoktu hiç art niyetim..
Ne tuzak kurdum önüne birinin,
Ne de arkasından oyun çevirdim..
Kimseye düşmanlık beslemedim,
Bana düşmanlık besleyenleri de Allah'a havale ettim..
Asla kimseyi bile bile incitmedim,
İstemeden incitecek gibi olsam kendimi geri çektim,
Beni incitenler mi?
Onları çoktan affettim..
Evet benimde vardı içimde şeytan ve meleklerim,
Ama ben meleklerimin öğütlerini dinlemeye gayret ettim..
Hiçbir zaman sevdiğim kadar sevilmedim,
Yine de sevmekten vazgeçmedim..
Yeri geldi canımı acıtanları bile sevdim,
Hatta onlar için dua bile ettim..
Canım yanarken,
İçim kan ağlarken bile hep gülümsedim,
Ve bundan daha öteye gitmedi samimiyetsizliğim..
Çoğu kez suistimal edildi iyi niyetim,
Ama iyi niyetimden de vazgeçmedim.
Çünkü ben bir pire için yorgan yakabilen bi tip değilim..
Maddi olan hiçbir şeye tamah etmedim,
Belkide bu yüzdendi manevi yönden yoksun insanlarla imtihan edilişim..
Hiçkimseyi kendime oyuncak etmedim,
Samimiyetle geleni geri çevirmedim,
Yeri geldi çok ezildim,
Ama daha hiçkimseyi ezip geçmedim..
Bunlardan pişman mıyım peki?
Tabiki de hayır asla değilim..
Çünkü bu benim!
2+2=4 ederim,
Eğer 3 görüyorsan beni,
Bu senin eksikliğin..
Yok eğer 5 görüyorsan,
O da senin mübalağayı sevişin..



99

Tuesday, 11.08.2015, 23:45



Bazen, bir çok şeyi anlarsınız ancak
Anlatamamak düşer yüreğinize,
Bu günlerde öyleyim işte,
Anlamsız, gereksiz ve çaresiz.
Ne yazsam, ne söylesem,
Kendime bile anlatamıyorum
Yüreğimden geçenlere lal kalıyorum.
Bir bıçak var sanki içimde,
Ne yana değse yaralıyor,
Bilirsiniz,
Her bıçak kesmek için dokunur tene,
İyi yanımı mı kesiyor, kötü yanımı mı,
Bunu sadece bıçak biliyor.
Bildiğim tek şey,
Beni parça parça eksiltiyor.
Anlıyorum ki,
Her zamankinden daha çok.
Daha çok ihtiyacım var benliğime..
Enver KİBRİTOĞLU



100

Monday, 17.08.2015, 00:46



" 40 yaş, bir kadın için, en önemli dönemeçlerden biri.
Artık, kendinizi gencim diye kandıramadığınız, ama olgunlaşmaktan haz ettiğiniz, azıcık da olsa, duyguya mantık kattığınız bir dönem.
40 yaş, kadın için ağır, hem de çok . Birileri sizi çok genç görse de, fiziksel olarak yaşınızın çok gerisinde olsanızda, fark etmiyor. Ruhunuz en az 40.
40 yaş, artık karar vermeliyim dönemi.
Yeterince duygularımla yaşadım, artık mantık lazım dönemi...
40 yaş, hiç bir kafese sığılamayacak bir dönem,
40 yaş, elden ayaktan düşmeden, tüm dünyayı gezecek dönem,
40 yaş, akıl ile akil arasındaki farkı algılayacak dönem,
40 yaş, başkalarını merkeze koymaktan kurtulup, kendine kıymet verilecek dönem,
40 yaş, onun için ne yapabilirim yerine, ne istiyorum denilecek dönem,
40 yaş bencilleşmek için harika bir yaş,
Seyahat etmek,
İstediğin yerde yemek,
İstediğin zaman uyumak, uyanmak, çalışmak ve aynı zamanda gönlünden geldiği gibi, ket vurulmadan yaşamak için karar mercinin sadece kendin olması gereken, kimseye uymayan, size has, başkaları için, çok feci bir dönem,
40 yaş, hayatındaki herkese, hey ben de varım dediğin bir dönem,
40 yaş, kırmak istemediğinden çok, kırılmak istemediğin bir dönem,
40 yaş, Çağlayan'ın tam tepesi,
Oraya kadar gelebilenlerin, o andan sonra, seninle aşağı atlayıp, atlayamayacağına karar vermesi gereken dönem,
40 yaş, sonbahar gelmeden, şortunla bahçede oturabileceğin son dönem.
Ya adam gibi, gönlünce , keyifle yaşarsın...
Ya, kış gelir, o baharı yana, yana ararsın.
40 yaş var ya 40 yaş...
Hata yapamayacağın kadar geç,
Dünyayı baştan yaratacak kadar güçlü,
Boyun eğmeyecek kadar sağlam,
Ama bir kez daha kırılmayacak kadar yorgun olursun,
Bir çok şey için erken, yeniden başlamak için,hata yapmak için geçtir 40...
Ama herşey içinde aslında, yeni bir başlangıç,
40 yaş, yorulmuş bir yüreğin, iyileşme zamanıdır aslında,
Atacağı her adımı doğru atmak için uğraşır,
40 yaşında bir kadın, hata yapmak istemez artık,
Yüreğinin götürdüğü yere gitmekten korkar,
Aklını dinlemeyi öğrenir,
Artık gidilen yol çok , varılacak yer az kalmıştır.
40 yaş, büsbütün, şekil değiştirdiğin bir noktadır aslında,
Karar verme zamanıdır.
Başkaları için değil, kendin için yaşama zamanıdır.
Başkalarının, seni düşünme zamanıdır.
Tek atımlık kurşunun vardır artık...
Zor zamandır, çok zor..."
ღೋ Alıntı ღೋ