Bir gönüle girmek; bir gönül elde etmek, bir kalbi fethetmek, bir insanı sevindirmek, insanların sevgisini, saygısını, güvenini ve hoşnutluğunu kazanmaktır. Gönül haccı budur.
Cemalnur Sargut – Kabe’nin Hakikati
İnsanları depresyona sokan en büyük nedenlerden biride budur. Çok dikkat etmeni isterim. Affetmek enerjinin sende kalmasıdır. Sende enerji yok, nefsin, zihnin hepsini çekiyor.
Bu yüzden hayatında tıkanıklık var, bu yüzden yaşamın rengi yok, bu yüzden rahmetten uzaklaşıyorsun. Çünkü kin ve nefret şeytanın yemidir.
Affetmenin üzerinde çok duruyorum, çünkü bu çok derin, çok kök bir konudur. Bu konuda ki yeri gelmişken hadisleri de paylaşmak isterim.
Affedin ki, Allahü teâlâ da sizi affetsin ve şerefinizi yükseltsin!) [İsfehani]
(Allah rızası için affedeni, Allahü teâlâ yükseltir.) [Müslim]
(Sana zulmedeni affet, sana gelmeyene git, sana kötülük edene sen iyilik et, aleyhine de olsa mutlaka doğru konuş.) [Ruzeyn]
(Musa aleyhisselam, "Ya Rabbi, senin indinde en aziz kimdir?" diye sordu. Allahü teâlâ da, "İntikam almaya gücü yeterken affedendir" buyurdu.) [Harâiti]
Rabb’im diyor ki; (Kötülüğü, en güzel şekilde önle! [Öfkeyi sabırla, cahilliği yumuşaklıkla, kötülüğü afla önle ki] o zaman düşman sana, yakın dost gibi olur.) [Fussilet 34]
Allah seni sevgi ve aşk ile yaratmıştır. Şayet senin içinde öfke, kin ve nefret çıkıyorsa sen rahmette değil egodasın!
Sadece sev, ne olursa olsun sadece sev, çünkü sevgi içindeki cennete açılan ilahi bir kapıdır.
Gulnuru arkadaşım o kadar iyi olduki bu paylaşımınız daha dün D&R de ben bir kitap alacaktım dedim bakındım durdum
Bu kitabı en kısa sürede alıp okuyacağım inşallah.Ellerinize sağlık
"Şimdi sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi gerekiyor mu ?' diye sormuştu Nazım Hikmet, o muazzam üslubuyla.
Halbuki bugünün aşklarını görse ne derdi acaba? Bugün ellerde teraziler, adeta gramla tartılıyor aşk. 160gr sevgiye karşılık 160gr sevgi alınabilirmiş gibi, herkes verdiği kadarını istiyor."
"Fakir demek parasız olmak demek değilmiş. Parası olmayıp halinden memnun,hayatın getirdiklerini görebilen ve geldikçe de tadını çıkaran nice insanlarla tanıştım.Ve ömrüm onlara gıpta ederek geçti. Züğürt tesellisinden öte,elinde olanların farkında olup,olanla yetinmeyi bilen çok adam tanıdım ve onlar bana hayatı öğrettiler."
'Bir insanın içten olup olmadığını anlayabilmek için onun niyetini bilmek gerekir. Daha doğru bir ifade ile, içtenlik niyetin dürüstçe ifadesi olarak tanımlanır. Bir öğrenciyi düşün, okula gidiyor, o kadar zamanını veriyor. Bu samimi, içten bir öğrenci mi? Eğer öğrenmeyi, bilgiyi gerçek güdü olarak yaşatıyorsa, evet. Ama, yalnızca sınıfın birincisi olmak, sırf öğretmenden aferin almak, sadece sınıfı geçince alınacak bisiklete sahip olmak için çalışıyorsa, onun öğrenciliğinde içtenlik yok demektir.'' - Doğan Cüceloğlu / Savaşçı -
Sokakta gördüğünüz zaman, "Aman ne güzel kadın!" demezsiniz belki ama baktıkça güzelliği ortaya çıkan kadınlar vardır.
Daha çok saklı güzellikleri olan, güzellikleri çalışılmış kadınlardır bunlar. Sizden zaman ve dikkat isterler.
Bir kerede çarpmazlar ama demlendikçe görülürler.
"Ben dürüst değilim ve dürüst olmayan bir adamın dürüst olmayışına her zaman güvenebilirsiniz.Asıl dikkat etmeniz gerekenler dürüst olanlardır. Çünkü ne zaman gerçekten aptalca bir şey yapacaklarını asla tahmin edemezsiniz."
Arı çiçeği bekler çiçek günü, gün doğmayı …
Dil sözü bekler, söz anlamı, anlam yankılanmayı …
Çocuk büyümeyi bekler, büyük çocuk olmayı …
Dert bitmeyi bekler, kan dinmeyi, sevinç sürmeyi …
Hasret geçmeyi bekler, tokluk kalmayı, umut çoğalmayı ….
İnsan sevgiyi bekler, sevgi insanı….
Nihat Behram / Çıkmak İçin Bu Karanlıktan- Beklerken
Bazıları sadece gelir, bakar gider.
Bazıları baktıklarına anlam yükler
Söylenir gider.
Bazıları kök salar, gelmiş ile geçmişin ortasına
Anıtlaşır gider.
Ve bazıları yerle yeksan eder de gider.
Biz hangisiyiz?
Cesaret, korkmamak değildir. Cesaret, tam tersine, çok korkmak ama yine de 'ben varım' demektir.
Cesaret, korkuya rağmen eylemdir.
'Şans cesurlara güler' denir. Evet, şans ancak eylemde bulunanlara, hareket edenlere, bir şeyler yapanlara yardım eder.
Sadece duranların ayağına gitmez.
Hayatınızın imlasına dikkat edin...
Nereye bağlaç koyacağınız, nerede ayraç kullanacağını bilin, kesme işaretleriniz net olsun,
köşeli parantezlerden dönün köşeleri, ünlem gibi dik durun...
Hayatı sorgulayın. Soru işaretlerini nizami kullanın. Ünlemler çıkacak karşınıza, onlara dikkat edin...
Noktayı koyana kadar da vurguyu elden bırakmayın....