Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Can Dündar - Aşka Dair
Eğer;
O’nu hatırladıkça başı göğe ermişçesine
ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz...
Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla
O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz...
ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin...
O’nunlayken pervaneleşen yelkovanlar
O’nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine bir akrep kadar hain...
sınıfta büroda yolda yatakta içiniz içinize sığmıyor
O’ndan söz edilince yüzünüz sizden habersiz
mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor mahcup somurtuyor ya da muzip sırıtıyorsa
ve O her durduğunuz yerde duruyor
her baktığınız yerden size bakıyor
siz keyiflendikçe gülüp
hüzünlendikçe ağlıyorsa...
dünyanın en güzel yeri O’nun yaşadığı yer
en güzel kokusu bedenindeki ter
en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...
hayat O’nunla güzel ve onsuz müptezelse...
elmalar pembe kiremitler pembe gökyüzü yeryüzü O’nun yüzü pembeyse
kışlar ilkbaharsa yazlar ilkbahar güzler ilkbahar...
her şiirde anlatılan O’ysa...
her filmin kahramanı O...
her roman O’ndan söz ediyor
her çiçek O’nu açıyorsa...
bir anlık ayrılık bir ömür gibi geliyor
ve gider gitmez
özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa
iştahınız kapanıyor iştahınız açılıyor iştahınız şaşırıyorsa...
iştahınız
hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...
eliniz telefonda yaşıyor
işaret parmağınızla ha bire O’nu tuşluyor
dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız...
mütemadi bir sarhoşluk halinde her çalan telefona O diye atlıyor
vitrindeki her giysiyi O’na yakıştırıyor
konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...
kokusu burnunuzdan
sureti gözünüzden sesi kulağınızdan
teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü...
özlemi
sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu...
hem kimseler duymasın hem cümlealem bilsin istiyorsanız...
O’nsuz geceler ıssız sokaklar öksüzse...
ayrılık ölüme
vuslat sehere denkse...
gamze gamze tebessüm de onun içinse
alev alev öfke de;
bunca tavır bunca sabır ve nihayetsiz kahır
hep O’nun yüzü suyu hürmetine...
uğruna ödenmeyecek bedel gidilmeyecek yol vazgeçilmeyecek konfor yoksa...
dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa
nedensiz küsüyor
sebepsiz affediyorsanız
ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız...
kaybetme korkusu kavuşma sevincinden ağır basıyorsa
ve aşk gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim...
gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı
bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...
Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa
ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız
sabırsız sınırsız doyumsuz bir tutkuyla...
...o halde yarın sizin gününüz!..
"Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz.
Gözlerinde yagmur saklı kadının..
Dudaklarından Düşerken adı adam' ın
Sel başlangıcıdır ayrılık...
Bütün Aşk' lar Sen Altında kalır...
Ve zan altındadır Başka birine göz ucuyla bile bakmalar....
" Sükût'u yâr olanın, sözü aşktır..."
gıyabında tutukluyum sana ,gayp/etmemek için seni.....hiç değil varım sana, yok etmemek için beni...
Sevmeyi özledim biliyor musunuz?
Kayıtsız şartsız bir gülüşü.
Olur olmaz yerde ağzıma bir öpücüğün konmasını.
Bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü.
Nerde kaldın'ayazını değil,'hoş geldin' iyiliğini.
Hiç bir şeyle yatışmayan yürek telaşını..."
Aslında Biz Hiç Kimseyi ''GERİDE'' Bırakmak İstemezdik...Yükte ''AĞIR'' SEVGİDE HAFİF'' Olmasalardı Eğer...Yüklerine Dahi Razıydık, Ama Onlar...Yüreğimizde Kalmak Yerine Tepemize Çıkmayı Tercih Ettiler...YÜREKSİZ insanların ''HAFİFLİĞİ''...
''YÜREKLİ İNSANLARA AĞIR GELİYORMUŞ MEĞER''...!!!
Ben her şeyim. Ben enerjiyim. Ben mutluluğum. Ben neşeyim. Ben sevgiyim. Ben aşkım. Ben arzuyum. Paylaşılırsa daha çok olurum.
İçimde ki çocuğun sesini duyabiliyorum artık. Kendime yetebiliyorum.Ve asla yalnız olmadığımı, olmayacağımı biliyorum.
Hayat bize sunulmuş bir armağandır ve ben bu armağanı dolu dolu kullanmak istiyorum.Elde edemediklerime, yitirdiklerime değil, başarabileceklerime ve elde edeceklerime bakıyorum.Attığım her adımın tadını çıkartarak yürüyorum yaşam denen yolda.Kendimle daha derin bir bağlantı kuruyorum ve derinleştikçe yaşama daha çok bağlanıyorum...
"Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir uzaktan sevmek." (Elif Şafak)
"İyi hissettiren insanlar bağımlılık yapar." (Wusta)
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur. (Cemal Süreya)
"Kazanması yıllar süren, kırılması saniyeler alan ve dağıldıktan sonra tekrar toparlaması için ömür gereken şeye; güven denir." (Elif Şafak)
"Ad koyunca büyüsü bozulur diye; isimsiz, izinsiz, içinden sev beni." (Feridun Düzağaç)