Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
"Bir hülyanın hatırasında
kasıp kavuruyorum kendimi
Diyorlar ki, hayat yalandır,
AŞK da...
Nasıl inanırım,
O; Olmak istemiş de olmamış
Bir yarım nefes gibi sol yanımda..."
(Birhan Keskin)
"Gözlerim ressam rolünü aldı ve kabartma çizgilerle,
Güzelliğinin biçimini gönlümün levhasına çıkardı;
Bedenime gelince, o da bu resmin çerçevesi oldu işte;
Malum, resmin konumundan bilinir usta ressamın sanatı.
Seni olduğu gibi yansıtan resim nerde diyorsan,
Ressamın içine bakıp hünerini orda görmelisin;
Camlarının parlaklığını senin gözlerinden alan,
Göğsümdeki sergide asılı resme ulaşmalısın.
İşte bak, gözler gözler için neler yapıyor!
Gözlerim senin şeklini çizdi, seninkilerse,
Gönlüme açılan birer pencere; güneş de bayılıyor
Onlardan içeri bakmaya, sen varsın diye içerde.
Ama gözlerin sanatında yine de bir eksiklik var:
Gördüklerini çiziyorlar yalnız, yüreği tanımıyorlar."
(William Shakespeare)
" Kar gibi örttüm üstünü, içinde tüm çiçekler Birer birer titrediler.
Uykusuzluğundan belli, kafanda birikintiler Teker teker döküldüler
Yaşamak dopdoluydu akan pınarlar gibi İnanmayanlar beklediler
Umutlarını borç verdin, cebinde hiç kalmadı Dostların anlamadılar
Nar gibi güzelliğin gizliydi vereceklerin fazlaydı İnsanlar inanmadılar
Sustun sustun konuşmadın, sonra kaçtın arkana bakmadan İnsanlar şaşırdılar
Sen hep kendine önlemler aldın
Ben kendime yasaklar koydum
Önümüzde barajlar var
Bu su hiç durmaz
"Avuçlarında kozasını yırtan rengarenk fakat bir o kadar hüzünbaz bir kelebektim.
Kırılgan ve narin.
Yeni dünyalara kanatlanmak hep zordu biraz. Ve düşerken tutunamama korkusu
Daha da hız kazanmak ve çarpmak tüm süratiyle boşluğa.
Yalnızlıktır insanın canını acıtan çarptığı duvarlar değil.
Şimdi son dansım Gölgem sana vuruyor. Sense kayboluyorsun bu matem-i siyahta.
Işıkların altında olur kelebeğin son dansı. Gezdiğim avuçların izini unutalı çok oldu.
Acılı ve bir o kadar narindir dansım. Avuç içi çizgileri çıkar parmaklarımdan
Kaybettiğin hayatımızı çizerim dansımla.
Kıvrak ve uzun çizgiler bir o kadar silik. Hazan makamını tutturur sarhoş orkestra.
Dizlerim kanıyor ve kanatlarım avuçlarını arıyor."
" Gözümü bağlayıp atsalar sırtımdan itip;
Yine senin yanına düşerim 'yer çekimi' değil, 'yar çekimi' ... "
Uslu durmam gerektiğinde çılgınlığım
Aklımdan birsürü şey geçerken sessizliğimsin
Bu günümden vazgeçmişken yarınımsın
Sen benim
Saklı kalan duygularımsın
"Cinnetimden kaç cennetime buyur sevgilim;
misk-i amber kokulu düşlerime yerleş !
Kira istemez, arada bir "seni seviyorum" de, yeter..."
"Her hakiki aşk, umulmadık dönüşümlere yol açar.
Aşk bir milad demektir.
Şayet “aşktan önce” ve “aşktan sonra” aynı insan olarak kalmışsak
yeterince sevmemişiz demektir.
Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir!"
( Elif Şafak )
"Hadi gel Aslını göster Suretin çok zalim
Çok mu üzdüler seni?
Sahiplenme, senin değil bu dikenler
Sözlerin hançer Yareler açar Yareler gülüm
Sür gözlerinin namlusuna Sür beni,
Aşktan olsun ölümüm
Aşkları da vururlar Şarkıya şiir olur Adanır sonsuz anısına Kanayan sevdanın
Eyvah!
Şiirler azalmış Günümüz perişan Yanıyor içimizde ki Koskoca orman..."

" O`nu bulmak dünyanın en zor işi , `O` derken O`nu kasdediyorum `O` işte hayalinizdeki insan, ruh eşiniz, kalp ikiziniz, diger yanınız...Hani derler ya ; her insan yarım dogar ve hayatı boyunca diger yarısını arar diye...`Aşk` söylenmesi bile kulaga hoşca belki, belkide fedakarlıkların en büyüğü, öyleki; insanı okyanuslar ortasında yanlız bırakan, köşe kapmaca oynatan, bazen mecusiyetsizlige sürükleyen, bazen de hayatın en mutlu yanı olan...`AŞK`İnsanlar `AŞK`ları uğruna neleri göz önüne alıyorlar, nelere gögüs germiyorlar ki , sevgisi ugruna neler yapmıyorlar ki, küçüçük bir mutluluk için nelere katlanmıyorlar ki! Her insanın yaşamış oldugu geçmişe bakıpta içini çektigi `AŞK` ne olmalıydı acaba? Nasıl olmalıydı; senelerce özlemini cekipte , bir düşmüş gibiyeni bir hayata, yeni bir insanlamı başlamaktı! Onca senenin hayalini savurup atmakmıydı. Yoksa , o`nun sizi bulmasını mı? beklemekti! Gerçek `AŞK` ne olmalıydı , nasıl olmalıydı? `Öyle ki! Gerçek `AŞK`ta; her an bunun bir düş olup olmadıgını yoklamak ister gibi o`na dokunmak gelir içimizden , elini tuttugumuzda, avcumuzda bir sıcaklık olur elimiz yanar sanki, elimizi kalbine götürdügümüzde uyurken bile! Kalbi daha hızlı atmaya baslar,sonra kendi kalbine dokundugun da ki, dokunmamıza bile gerek yoktur aslında, öyle hızlı çarpar ki! Ona baktıgınızda geçmişe yada şuanı degil gelecege de baktıgımızı hissederiz. Hep onunla olmayı düsünürüz. Oda bunu hisseder ve görür zaten, hayır görmüyorsa ortada `AŞK`ta yoktur!
Hani şair de demiş ya , `Gel dersem gel , git dersem gitme `
`O` gelsinde ve hiç gitmesin istersiniz`...
Gözlerin...O Etrafa ßakınırken Sen ''O''nu izlersin Ve birden bire Göz Göze gelirsiniz ya , ha işte 0 anki Heyecan Hic birşeyde yok . . .
"Beni gözlerinde uyut sevgilim! Bana gülüşlerini anlat...
Hiçbir masal dudakların kadar güzel değil ...
Bana tam solundan iki göz oda ayarla... Artık orası olsun yerim, yurdum benim...
Tanrım onun gözlerine beş vakit aşk kıldığım için, Senden özür dilerim...
Ama o benim dizlerimde secdeye varırken ondan nasıl vazgeçerim! "
(Elçin Gelir)
"Adına aşk koyduğun o büyük boşluğa ben koca bir hayat sığdırdım...
Beni sevmemene isyan edip kaçmak, sende aradıklarımı hayatla doldurmaya çalışmak,
ruhumun en büyük yanılgısıydı...
Hayat bana en acımasız yüzünü sevgini inkar ettiğim zamanlarda gösterdi...
Ve şimdi asıl olmam gereken yerde, hayata başladığım yerde, kalbindeyim...
Vazgeçilmez oluşunun sırrı bu işte:
Senin olmadığın yerde ne olduğunu biliyorum..."
(Cezmi Ersöz)
"Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz İki başımız var, bir tek bedenimiz
Ne kadar dönersem döneyim çevrende
Er geç baş başa verecek değil miyiz? "
(ÖMER HAYYAM)
"Düş'tüm", dedim
Hayir dedi kesince.
Düş olsan fark etmezdim seni..
Sevgim sana güc veriyor mu diye sordum.
Başini cevirdi yüzünde kalmamiş takatle
Hayır dedi inatla
Öyle olsa,
yıkılmazdim her "seni seviyorum" deyişinde...
"Özledin mi beni" dedim. Sustu Nefesini en derinden aldi ve "Özlenmez mi" dedi Git dedim Gitti...
Sen kaldikca genişliyor bu dünya ve ben kayboluyorum ucsuz bucaksizliginda Hayir dedi,sertce
Gidersem, kahraman olurum Kalirsam senin...
Küserim dedim, kırılgan cocuklugumun siteminde. Hayir, dedi,gülerek... Küsmek,susmayi göze almaktir
Ama sen korkarsin kendi sessizliginden ve susamazsin
Gel dedim o zaman Sesim fısıltı gürültüsünde Gel...
Durdu, Hayır dedi Gelirsem Biter Aşk..
(Kahraman Tazeoğlu)
Vazgeçilmez oluşunun sırrı bu işte:
Senin olmadığın yerde ne olduğunu biliyorum..."
H A R I K A...
Ben seni, görmeden,
ben seni, sesini duymadan sevdim...
ve duymadan nefesini.
ben seni adını bilmeden sevdim...
ama; sevdim!..
üşüyüşünü sevdim
gel, ısıt deyişini!..
bekleyişini sevdim
beşinci mevsimin gün bitimlerinde,
bilerek gelmeyeceğimi...
akşam alacalarının gönlüne yürüyüşünü sevdim...
ve, kıpırtısız, karanlığa gömülüşünü sevdim.
bir de; gel, ışıt” deyişini!..
ben seni, adını bilmeden sevdim.
ihtiyacım...cevabım...
isimler koydum sana;
bahar yelim,
çiçek tarlam
gökkuşağım,
ışığım...
kuşkanadım,
pembe rüyam,
çiy tanem...
seni, adını bilmeden sevince öğrendim;
seni sevmek için gerekmiyordu ismini bilmem...
(sevdim işte)
Bu yol korkaklar için değildir
Bu sulardan her babayiğit içemez
Bu köprüden benim diyen geçemez,
İyi oldu gelmediğin...
Yumuşak bir yürek gerek
Sevgi kadar derin gözler
İnançlı bir bilek gerek
İyi oldu gelmediğin...
Sen okyanus mavisine uzaksın
Açılmadan yaşar gidersin, korkaksın
Benim için herkes gibi her yerdeki insansın.
İyi oldu gelmediğin...
Alınmanı istemem, darılman üzer beni
Sana yalan söyleyemem, tabi hep sevdim seni.
Sende sığ suları, sende martıları,
Açık denizlerden habersiz balıkları,
Ortalama insanı, geçemeyeceğin köprüleri,
Düşleyemeyeceğin mavileri,
Sende korkaklığı sevdim, sevgisizliği sevdim
İyi oldu gelmediğin...
KAHRAMAN TAZEOĞLU
"...Her hakiki aşk, umulmadık dönüşümlere yol açar. Aşk bir milad demektir. Şayet "aşktan önce" ve "aşktan sonra" aynı insan olarak kalmışsak, yeterince sevmemişiz demektir. Birini sevmişsen onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir.
O kadar çok değişmelisin ki, sen sen olmaktan çıkmalısın..." Elif ŞAFAK
" ...Bilsen öyle SEVİYORUM ki SENİ
bir tavşanın ürkek kaldırıp başını dağda
yağan yağmuru seyretmesi gibi! "
K. İSKENDER...