Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: AllaTurkaa. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

DAMRAM

Profi

  • »DAMRAM« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 972

Registrierungsdatum: 2. März 2008

Wohnort: ÝSTANBUL

  • Nachricht senden

1

Samstag, 6. September 2008, 21:37

NİÇİN DİYALOG ?

NİÇİN DİYALOG ?


Diyalog, açılmaktır. Zihnini, ruhunu ve kalbini açmaktır. Karşılıklı açılma, anlayış ve birlikte öğrenmeye götürür. Şartlanmıştık, peşin hüküm ve taassuplardan kurtulmanın bir çaresi de, diyalogtur.

Diyalog kuran dikkat eder, önem verir, dinler, anlamaya çalışır ve katkıda bulunur. Karşılıklı anlayış ve katkı, derinleşmeye yol açar. Paralel aynalardaki görüntülerin sonsuza uzaması gibi derinleştikçe derinleşilir.

Diyalog kelimesi "dia" ve "logos" eklerinden oluşur. Dia "içinden" veya "arasından", logos ise "söz1' veya "mânâ" demektir. Diyalogta mânâ. bir nehir gibi karşılıklı akar. Bu akışın dinamik bir tabiatı vardır. Sürekli değişir ve gelişir. Bazen ortak mânâ havuzlarında toplanmalar olur, yani uzlaşmalar görülür. Ancak diyaloğun asıl hedefi uzlaşmak değil, ihtilâflar olsa bile anlamaya çalışmak ve hoş görmektir. Diyalog, münakaşa ve münazaradan çok farklıdır. Diyalog kuran savunmaya, yenmeye, susturmaya değil; birlikte keşfetmeye. Öğrenmeye ve anlamaya çalışır.

Diyalogların verimli geçmesi İçin şu üç vasfa sahip olunmalıdır:

1. Samimiyet

İyi niyet itimat doğurur. İtimat da derinlerdeki düşünce ve duyguları açığa çıkarır. Samimi insanlar iletişim ve etkileşimden çekinmezler,

2. Tevazu

Kâmil insan sürekli kendini sıfırlar. Mütevazı İnsan haddini bilip tecavüz etmez. Tevazu çok az şey bildiğimizi ve çok fazla şey öğrenmemiz gerektiğini far-ketmek, değişim ve gelişime açık olmak demektir. Tevazunun hâkim olduğu diyaloglarda müşterek ilim sınırlarının farkına varılıp meçhullere doğru birlikte keşfe çıkılır. Bilinenlerden bilinmeyenlere seyahat edilir.

3. Bilgilenme İsteği

İnsanın fıtratında merak ve hakikati talep etmek vardır. Bilme ve anlama merakı diyaloğu besler. Meselâ şu sorulara birlikte cevaplar bulabiliriz: Kimiz? Nereden geldik? Yolculuğumuz nerede bitecek? Yaratıcı'yı nasıl tanıyıp sevebilir. O'na nasıl ulaşabiliriz? İnsan, hayat ve kâinat arasındaki korelasyonlar nelerdir? Din ve bilim arasında iddia edildiği gibi ihtilâflar var mıdır? Sorgulayıcı, hür ve matematiksel nasıl düşünebiliriz? Kolektif şuurdan nasıl istifade edebiliriz? Sanatı, kısır ideolojik baskılardan uzak tutup, evrensel estetik değeri olan eserler nasıl verebiliriz? Fizikî kanunlar benzeri manevî kanunları, hayatın kanunlarını nasıl keşfedebiliriz? Huzura ulaştırıcı ruhî tecrübeleri nasıl edinebiliriz?...

İhtiyar gezegenimizin ölümüne kadar doğacak olan çocuklar ve torunlarımızın akıl ve kalplerinin aydınlanmasına katkıda bulunmayı: hak. fazilet, Yaratıcının hoşnutluğu, dayanışma, birlik ve kemalâtın yetim kalmadığı bir dünyada yaşamayı hangimiz istemeyiz ki? Birlikte keşfetmek, birlikte öğrenmek, birlikte anlamak... Erdeme, hikmete ve sonsuza birlikte yolculuk ederken, farklılık ve kesretle değişip gelişmek, hayata renk katıyor.



alıntı

Beiträge: 903

Registrierungsdatum: 10. März 2008

Wohnort: ALLATURKA ÞEHRÝ

  • Nachricht senden

2

Samstag, 6. September 2008, 23:28

tesekkurler