Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: AllaTurkaa.
Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert.
Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können.
Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang.
Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.
Sevginin ortası yoktur. Hassaslık ve incelik isteyen bir iştir. Hiçbir şekilde kabalığa, özensizliğe ve ilgisizliğe gelmez.
Ya sakla beni bir ömür sol yanında,
Ya da yasakla beni bir ömür sol yanına !.
Yusuf Tandoğan
İmtihan bu,
Kul, kul ile sınanır iyi bilinir.
İyi kötüyle
Mazlum zalimle
Seven sevmeyenle
Doğru yalancıyla
Beyaz karayla
Güçsüz güçlüyle
Haklı haksızla
Adil adaletsizle
Masum suçluyla
Kısa uzunla
Çalışkan tembelle
Aç tokla sınanır.
Sınanmasına sınanırda,
Günü gelince kimisi cennetin,
Kimisi de cehennemin kapısında sıralanır !.
Yusuf Tandoğan
Terk etmeye alışkan insanlar olduk…
Önce sevdiklerimizi terk ettik.
Sonra hayallerimizi,
Sonra kişiliğimizi,
Daha sonra kendimizi !.
Yusuf Tandoğan
Zaman, sabredenin ilacı
İmtihan, farkedenin kurtuluşu
Vicdan, kullanmasını bilenin en güzel dostudur !.
Yusuf Tandoğan
Bırak gitsin,
Dönerse eğer, gitme sırası sende…
Unutma ki; Herşey sırayla, parayla değil !.
Yusuf Tandoğan
Ayrılık deyip gözünüz korkmasın
Ayrılığında iyi tarafları var
Mesela neredeydin, kiminleydin diyen yok
Yeni yeni şarkılarla tanışıyorsun
Zaman ayıramadığın dostlarınla ilgileniyorsun
Mesaj yazmaktan parmakların ağrımıyor
Telefonla yatağa girmediğin için radyasyona maruz kalmıyorsun
Tabi iyi tarafları olduğu gibi kötü taraflarıda var
Yaşamın anlamı kalmıyor mesela
Hayat çekilmez oluyor
Onsuz geçen hergün kahroluyorsun
Ağlıyorsun
Ağlıyorsun
Ağlıyorsun
Ama bu, onun umrunda bile olmuyor !.
Yusuf Tandoğan
İnsanlardan fazla bir beklentim yok.
Onlarında benden olmasın.
Çünkü terkedilecek kadar sevmekten artık vazgeçtim !.
Yusuf Tandoğan
Çirkin kadın görmek istiyorsan, terkettiğin kadına iyi bak…
Güzel kadın görmek istiyorsan eğer etrafına değil sevdiğin kadına güzel bak !.
Yusuf Tandoğan
Unutmuyorsun
Aklın çıkıyor ama o çıkmıyor
Zamanla unutursun diyorlar
Oysa zamanla hiçbir şey değişmiyor.
Hepsi dün gibi aklında
Ne çektiğin acı
Ne hasretliğin
Ne de umudun azalmıyor.
Ve zaman değişiyor
Ama hiçbirşey değişmiyor.
Sadece bir ölü gibi,
Hissetmemeye başlıyorsun,
Hayatı bile !.
Yusuf Tandoğan
İstanbul gibiyim.
Gündüzü gecesi belli olmayan,
Çaresizliğinde kuytu köşeye çekilen,
Yalnız bir çocuk gibiyim,
Evet İstanbul gibiyim,
Kalabalık ve yalnız..
Çığlıkları arasında kaybolan,
Gündüzleri gecesinden eser kalmayan,
İstanbul gibiyim..
Kuru bir bataklık gibi..
Doğruları tek bir yanlış götürür sanki..
Bir şehrin buğusunda boğulurum.
Kara bir bulut çöktüğünde ..
Evet İstanbul gibiyim .
Taşı toprağı altın olan,
Fakat hiçbir değeri olmayan
Zavallı bir şehir gibi mesela..
Seni öyle bir sevsem ki;
Bir daha seni kimse sevmese…
Seni öyle masumca öpsem ki;
Seni öpmeye kimse kıyamasa…
Sana öyle bir sarılsam ki;
Sana sarılmaya kimsenin gücü yetmese…
Seni öyle bir yazsam ki;
Seni yazmaya, bir başkası kelime bulamasa…
Senin için öyle bir yaşasam ki;
Senin için bir başkası nefes bile alamasa !.
Yusuf Tandoğan
Yaşınız çok geçmeden,
İnsanca sevmeyi deneyin.
Yaşınız çok geçmeden,
Hatalarınızla düzeltin.
Yaşınız çok geçmeden,
Kırdığınız gönülleri tamir edin.
Yaşınız çok geçmeden,
Hissettiğiniz yaşta olmayı öğrenin.
Yaşınız çok geçmeden,
Hayatı kendiniz için yaşamayı öğrenin !.
Yusuf Tandoğan
İnceldiği yerden değil,
İncittikleri yerden kopar !.
Yusuf Tandoğan
Çok güzel acılar biriktirdim yokluğunun sofrasında
Acıkmışsındır, hadi gel bağdaş kur, yalnızlığımın tam ortasına !.
Yusuf Tandoğan
Bir kadeh daha şiir içsem, körkütük şair olsam.
Hangi mısraya sığar ki sevdan !.
‘’Öperse geçer’’ yaralarımı anneme bırak.
Sen, ‘’severse geçer’’ yaralarıma bak !.
Yusuf Tandoğan
Yalnızlığım,
Ağzının kenarında açan bir çiçek,
Kimsesizliğim,
Gamzelerine tutunmuş korkak bir çocuk
Sevdam, hasretim, özlemlerim
Saçlarının arasına pusu kurmuş solgun bir ömürüm
Geçmişi sığdırdım içime,
İçim derme çatma acılarla dolu
Biliyorum sonu yok,
Bu kahperengi umutlarımın
Suyun üstünde gezen bir esinti gibiyim
Rüzgarlar kaçıyor gönlüme
Yamaçlarımın cesur kadını,
Ey sevdiğim, naz gülüm
Aşkının kapısındayım,
Al beni !.
Yusuf Tandoğan
Hiç sevmemişsen, derman olamazsın gönlü yaralıya
Hiç yenilmemişsen, teselli edemezsin geride kalan dostunu
Hiç yanmamışsan, serinletemezsin kavrulan bir yüreği
Hiç ağlamamışsan, eğreti durur gülüşlerin
Hiç düşmediysen, bilmezsin uzatılan dost elinin kıymetini
Hiç yokluk çekmediysen, ortak olamazsın bir yoksulun kıymetli sofrasına
Hiç dert çekmediysen, şükrün sabrın asaletinden nasibini almamışsındır !.
Yusuf Tandoğan
Bazı ayrılıklar vardır ki
İlk başlarda umrunda olmaz
Gitmesin diye kılın bile kıpırdamaz
Hatta gidenin ardından
Herkese benden çay diyesin gelir
Sonra…
Sonrasında ilahi adalet tecelli eder
Allahın sopasını yemiş gibi olursun
Maymuna dönersin
Gidenin arkasından
Öküzün trene baktığı gibi
Bakar durursun.
Çünkü trene başka bir öküz
Çoktan binmiştir bile !.
Yusuf Tandoğan
Seni tanıyan sevmek isteyecektir, hiç kimseyi garipseme
Çünkü baştan aşağı bahara kesmiş ağaca tomurcuk anlatılmaz !.
Yusuf Tandoğan