Giriş yapmadınız.

DAMRAM

Profesyonel

  • Konuyu başlatan "DAMRAM"

Mesajlar: 972

Kayıt tarihi: Mar 2nd 2008

Konum: ÝSTANBUL

  • Özel mesaj gönder

1

Tuesday, 12.08.2008, 13:10

VEFA NEDİR??


“Vefa nedir? Kimlere vefalı olmamız gerekiyor? Kendisine bir şey emanet olunursa hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz kavga ederse baştan çıkar (haktan ayrılır.)” (Buharî)

“Vefa nedir? Kimlere vefalı olmamız gerekiyor? Vefasız olmanın bedeli ve günahı var mıdır?”



Vefa, sözlükte sözünde durmak, sözünü yerine getirmek, sözünü tutmak, borcu ödemek, dostluk ve sevginin gerektirdiği davranışlarda devamlı olmak mânâlarına gelir. Müslüman’ın ahlâk güzelliğidir, erdemidir, faziletidir, doğruluğudur, dürüstlüğüdür.


Kur’ân’da birçok âyet insan sıfatıyla bizleri, muhatabımız düşmanımız da olsa vefalı olmaya çağırıyor. Müslüman zararına da olsa verdiği sözü tutan, yaptığı sözleşmelere uyan, imza koyarak taraf olduğu antlaşmalara sadık kalandır.
Kur’ân buyuruyor ki:

“Yüzlerinizi doğudan ve batıdan yana çevirmeniz birr ve takva ( katında makbul olan iyilik) değildir. Asıl birr ve takva; ’a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; ona olan sevgisine rağmen, malı yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda direnip sabredenlerin bu tutum ve davranışıdır.

İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttakî olanlar da bunlardır.1

“Ey iman edenler! Yaptığınız sözleşmeleri titizlikle yerine getirin.”2

“Ahidleştiğiniz zaman, ’ın ahdini yerine getirin, pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın; çünkü ’ı üzerinize kefil kılmışsınızdır. Şüphesiz, , yapmakta olduklarınızı bilir.3

“Verdiğiniz sözleşmeyi tutunuz. Çünkü verdiğiniz sözlerden sorguya çekileceksiniz.”4

“Kim ’a karşı verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir.”5

Peygamber Efendimiz (asm) Müslümanlar arası vefanın nasıl yaşanacağı konusunda buyuruyor ki: “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona hıyanet etmez. Ona yalan söylemez. Ona yardımı terk etmez. Her Müslüman’ın ırzı, malı ve kanı diğer Müslüman’a haramdır.”6

Öyleyse başta Hâlık’ımız, Razık’ımız, Fâtır’ımız olan Cenâb-ı ’a vefalı olmamız vazifemizdir, farzdır. Onun Resûlüne (asm) getirdikleri konusunda vefalı olmamız da vazifemizdir ve bu değişik hükümler içerse de farzdan sünnete kadar derecelerle üzerimizdeki yükümlülüklerdir.

Yakınlarımıza, akrabalarımıza, anne ve babamıza, kardeşlerimize, ailemize, eşimize, arkadaşlarımıza da vefalı olmamız gerekir. Ahlâk-ı hamîdemiz bize bunu da emreder. Her bir muhataba karşı vefa konusu değişir şüphesiz. Meselâ tehlike anında, elimizde bir imkân varsa, Müslüman kardeşimizi tehlikeyle baş başa bırakıp gidilmez. Ona yardım etmemiz gerekir. Vefa budur. Akrabalarımızı arayıp sormak, gerekirse yardımcı olmak, dertleriyle ilgilenmek onlara olan vefamızın gereğidir. Kur’ân buna sıla-i rahim diyor ve önemli bir görev olarak üzerimize yüklüyor.

Arkadaşlar arası verdiğimiz sözlere sadık olmamız ve vefalı davranmamız gerekir. Eğer yapılmayacak bir söz ise, söz verip sadakat göstermemek yerine, başlangıçta söz vermememiz daha doğru olur. Atalarımızın “Söz namustur” ifadesini unutmamak, verdiğimiz sözü namus saymak vefalı davranışın gereğidir.

Vefasız olmanın bedeli elbette vardır ve vefa konusuna göre değişir. ’ın emirlerine vefalı olmamak bize iki dünyada da kaybettirir. Sünnet-i seniyyeye vefalı olmamak bizi hüsrana uğratır. Arkadaşlarımıza doğru konularda ve dinî hizmetlerde vefalı olmamak bizi şahs-ı manevî havuzundan ve birlik ve beraberlik sevabından alı koyar, en hafif ifadeyle bizi dostsuz bırakır, arkadaşsız bırakır. İhlâsımızı ve sadakatimizi zedeleyebilir. Hizmet şevkimizi kaçırabilir.
Oysa vefalı olmakta konusuna göre büyük sevaplar, feyizler ve dereceler vardır. Her şey bir yana, rahmet vefalı olana gelir, inayet vefalı olana gelir, şefkat vefalı olana gelir. ’ın rızası vefalı olandan yanadır.

Vefa yok, ahde hürmet hiç… Emanet lafzı bi medlul
Yalan rayiç, hıyanet, mültezim her yerde, hak meçhul!
Ne tüyler ürperir ya RAB! Ne korkunç inkılâp olmuş:
Ne din kalmış, ne iman, din harap, iman serab olmuş

Çevremiz yalanın, mevki, makamın esiri bir sürü insancıklarla doluydu. Her gün birkaç defa yemin edip yeminini bozan, kefaretini ödemeyen vefa duygusundan mahrum bir sürü hasta ruhlu insanlarla doluydu.


Ah vefa nerede kaldın!
Bıktık her gün yemini bozan, verdiği sözü tutmayan, bir dediği, diğer dediğiyle çelişen insanlardan bıktık, usandık.

Ah vefa nerdesin vefa!

Türlü, türlü iyilik görüp de, elinden, kolundan tutup, bir yerlere gelmesini sağlanan kimselerin vefasızlığını gördükçe, bildikçe, konuştukça deliler gibi oluyorum…

Nerdesiniz sözünün eri, özünü bulan insanlar nerdesiniz…

Nerdesiniz bir vefa uğruna harap olup, türap olup gidenler ve çok bereketli bir devrin büyük insanları nerdesiniz…

Mertliği, yiğitliği vefayı, bütün, bütün unutmuş gönüllerimize, duygularımıza gelin doldurun… Doldurun da vefasızlardan olmayalım…

İçtiği bir fincan kahvenin, kırk yıl hatırını sayan vefalı insanlar nerdesiniz… Şimdilerde görmediği iyilik, güzellik adına her ne varsa yapılan insanlar Brütüs rolünü ne kadar da çok benimsemekte… Ah ahde vefa nerelerdesiniz… Ahde vefanın imandan olduğunu bilen dost gönüllü insanlar nerdesiniz…

Sinelerimizi vicdanlarımız vefa hisleriyle doldurun taşırın bizleri…

Milli sairimiz Akif’in ahde vefayla ilgili bir hatırasıni paylasmak istiyorum...

‘’’ M.Akif bir gün arkadaşlarından Eşref EDİP’LE öğle yemeğinde buluşmak için sözleşmişlerdi. Eşref EDİP Vaniköy’de oturuyordu; kendisi Beylerbeyinde. Öğleden bir saat evvel oraya gidecekti.o gün öyle bir yağmur vardı ki, her taraf sel oldu.Eşref EDİP, Mehmet AKİF’İN böyle bir yağmurda gelmeyeceğini düşünmüştü.Bu sebeple hizmetçiye döneceğini söyleyerek, evden çıkup yakın bir komşuya gitti.Yağmur devam ediyordu.O evden çıktıktan bir süre sonra Mehmet Akif, o yağmura rağmen Eşref EDİP’in evine gelmişti.
Eşref EDİP, evine döndüğünde onun geldiğini hizmetçiden öğrenmişti. Akif sırılsıklam bir halde olmasına rağmen içeriye girmemiş, ‘’selam söyle’’ diyerek yağmura aldırmadan gerisin geriye gitmişti.
Eşref EDİP ertesi gün kendisini bulmuş durumu anlatarak özür dilemek istemişti. Ama Mehmet Akif bu olaydan dolayı kırılmıştı.Ve Eşref EDİP’e şu unutulmayacak cevabı veriyordu.
— Bir söz ya ölüm veya ona yakın bir felaketle yerine getirilmezse mazur görülebilir….

  • "Masum Masum" bir kadın

Mesajlar: 13,410

Kayıt tarihi: Jan 31st 2008

Konum: AllaTurkaa

  • Özel mesaj gönder

2

Tuesday, 12.08.2008, 13:29

eline saglik DAMRAM, gercekten cok guzel bir yazi, bizlerle paylastigin icin tesekkurler..

*Deniz*

Bilge

  • "*Deniz*" bir kadın

Mesajlar: 5,865

Kayıt tarihi: Feb 27th 2007

Konum: Kocaeli

  • Özel mesaj gönder

3

Tuesday, 12.08.2008, 14:02

Ah vefa nerdesin vefa!

Çok güzel bir yazı paylaşımınız için teşekkürler

cantanem.gonul

Profesyonel

Mesajlar: 1,155

Kayıt tarihi: May 17th 2008

Konum: Sevdalýsnýn oldugu yerden :D

  • Özel mesaj gönder

4

Tuesday, 12.08.2008, 14:09

DAMRAM, yüregine saglık cok güzel sözlerr keske herkez biraz örnekler alsalar bu sözlerden tşk paylasdın icin

maxma

Profesyonel

Mesajlar: 2,495

Kayıt tarihi: Nov 23rd 2006

Konum: Evin Bir Kosesi :)

  • Özel mesaj gönder

5

Tuesday, 12.08.2008, 15:45

DAMRAM, güzel bir konuya deginmissin..

bu konuyu bize hatirlattigin icin tsk

DAMRAM

Profesyonel

  • Konuyu başlatan "DAMRAM"

Mesajlar: 972

Kayıt tarihi: Mar 2nd 2008

Konum: ÝSTANBUL

  • Özel mesaj gönder

6

Tuesday, 12.08.2008, 21:48

Yakınlarımıza, akrabalarımıza, anne ve babamıza, kardeşlerimize, ailemize, eşimize, arkadaşlarımıza da vefalı olmamız gerekir. Ahlâk-ı hamîdemiz bize bunu da emreder. Her bir muhataba karşı vefa konusu değişir şüphesiz. Meselâ tehlike anında, elimizde bir imkân varsa, Müslüman kardeşimizi tehlikeyle baş başa bırakıp gidilmez. Ona yardım etmemiz gerekir. Vefa budur. Akrabalarımızı arayıp sormak, gerekirse yardımcı olmak, dertleriyle ilgilenmek onlara olan vefamızın gereğidir. Kur’ân buna sıla-i rahim diyor ve önemli bir görev olarak üzerimize yüklüyor.

kocyazifm

Profesyonel

  • "kocyazifm" bir erkek

Mesajlar: 1,664

Kayıt tarihi: Sep 22nd 2007

Konum: konya

  • Özel mesaj gönder

7

Tuesday, 12.08.2008, 23:11

Alıntı

“Vefa nedir? Kimlere vefalı olmamız gerekiyor? Kendisine bir şey emanet olunursa hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz kavga ederse baştan çıkar (haktan ayrılır.)” (Buharî)


ABLAM GUZEL PAYLASIM ICIN TSKLER.EMEGINE SAGLIK.OLMASI GEREKEN PAYLASIM

DJ~BEYTO

Profesyonel

Mesajlar: 782

Kayıt tarihi: Nov 5th 2007

  • Özel mesaj gönder

8

Wednesday, 13.08.2008, 02:04

yureginize saglik cok guzel bir tekst ne acidirki vefasizlarin dunyasi olmus.

  • "60GeNCLiK" bir erkek

Mesajlar: 3,650

Kayıt tarihi: Dec 31st 2007

Konum: HOLLANDA

  • Özel mesaj gönder

9

Wednesday, 13.08.2008, 08:04

DAMRAM, Emegine Sağlik güzel paylasim icin tskler

~DJ~MURAT ÖZEL

Orta Düzey

  • "~DJ~MURAT ÖZEL" bir erkek

Mesajlar: 212

Kayıt tarihi: Aug 4th 2008

Konum: ÝZMÝR

  • Özel mesaj gönder

10

Wednesday, 13.08.2008, 20:12

ELINE SAGLIK YUREGINE SAGLIK ABLAM YAZI HARIKA

yeşim

Profesyonel

Mesajlar: 779

Kayıt tarihi: Oct 4th 2007

Konum: yüregimin attýgý yer

  • Özel mesaj gönder

11

Wednesday, 13.08.2008, 22:11

vefa kendi isteklerinden bir baskasını mutlu etmek icin vaz gecebilmektir.

  • "MELTEML" bir kadın

Mesajlar: 3,504

Kayıt tarihi: Feb 8th 2009

Konum: istanbul

  • Özel mesaj gönder

12

Friday, 16.04.2010, 08:35

haklısın damram bende senin gibi düşünüyorum vefa derken önce kendimiz vefalı davranmalıyız...