Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

ayşeceren

Profesyonel

  • Konuyu başlatan "ayşeceren"

Mesajlar: 1,775

Kayıt tarihi: Jul 4th 2008

Konum: istanbul

  • Özel mesaj gönder

1

Monday, 1.12.2008, 11:22

Veda Acısı ..

Veda Acısı

Veda acısı, kabuğunu soyar insanın; yıldızını kazıyıp çırılçıplak ortaya serer. Birlikteliğin örttüğü tüm kusurları ayrılık sergiler...

Bir ayrılık arifesinde helalleşilir ve o an hakiki tabiatlarıyla yüzleşilir. "Ölene kadar" diye söz verilmiştir, ama "ölüm yolunda" başka tercihler belirmiştir. Kararsız prensesin vicdanı azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı "aklını başına" al diye fısıldar kulağına; haytası ise "kalbinin sesini" dinle diye çekiştirir eteğinden...

Hep hayran bakan gözlere, hatalar takılmaya başlar. "Ama"yla biter alelade iltifat cümleleri: "Sen iyi bir insansın, ama arkadaşların kötü", "Seni seviyorum, ama bu ilişkide mutlu değilim", "Ben baska türlü bir beraberlik düşlemiştim" vs..vs..

Sonra gelsin uykusuz geceler... Bir türlü karar verememeler... Ruhen gidip gelmeler... "Hele biraz daha zaman geçsin" diye nikah ertelemeler... Birlikteymiş gibi yaparken, sevecek başka yüzler, yüzecek başka denizler kollamalar.. "Aslında bütün bunlar bizim iyiliğimiz için"e kendini kandırmalar...

Sonrası hep aynı: Bekleyenin "Hani sonbaharda buluşacaktık. Hazan geldi geçti, sen gelmez oldun" sızlanmaları... Bekleyenin "Geliyorum az kaldı" oyalamaları... Bittiğini bile bile işi uzatmalar; söyleyemedikçe hepten batağa saplanmalar... Terke makul bir gerekçe ararken hepten çarşafa dolanmalar... Veda konuşmasında süslü iltifat cümlelerinin arasına, o cümleleri hiçleştiren mayınlar serpiştirmeler...

Üzgün görünmeler... Bağış dilenmeler..."Ama kaçınılmazdı" demeler... "Sözünden caydın" yakınmalarını "Sen de eski sen değilsin. Değişmişsin" diye göğüslemeler... Asıl kendinin değiştiğini bilmezden gelmeler...

Ve son sahne; Terk edenin o mahçup "Yapamıyorum, dayanamıyorum.. Her şeyi denedim.." itirafına karşılık terk edilenin kırık çalımı: "uğurlar olsun! Ben yoluma devam ediyorum".

İhanetler hep böyledir: ilki, bir yenisine gebedir; ikincisi daha az acı verir. Ondan sonra dur durak yoktur: Güvenilmez aşık, sevdikçe kıran, gezdikçe ardında bir kırık kalpler mezarlığı bırakan bir dervişe döner. Artık acılara hapsolmuştur: Buluşmak istedikçe ayrılacak, birleşmeye çalıştıkça parçalanacak, sonunda terk ettiklerinin "ah"ı tutup, terk edildiğinde, mukadder yalnızlığına kapanacaktır....

Can Dündar

masum_serseri

Profesyonel

Mesajlar: 1,655

Kayıt tarihi: Oct 21st 2008

Konum: viyana

  • Özel mesaj gönder

2

Monday, 1.12.2008, 11:24

ayşeceren, cok güzeldi bu,paylastigin icin tskrlr,yüregine saglik

ayşeceren

Profesyonel

  • Konuyu başlatan "ayşeceren"

Mesajlar: 1,775

Kayıt tarihi: Jul 4th 2008

Konum: istanbul

  • Özel mesaj gönder

3

Monday, 1.12.2008, 11:30

teşekkürler sagolun..

Mesajlar: 3,848

Kayıt tarihi: Sep 9th 2008

Konum: AllaTurkaa

  • Özel mesaj gönder

4

Monday, 1.12.2008, 13:56

Yüregine Saglik..Tskler Paylasim Icin

ayşeceren

Profesyonel

  • Konuyu başlatan "ayşeceren"

Mesajlar: 1,775

Kayıt tarihi: Jul 4th 2008

Konum: istanbul

  • Özel mesaj gönder

5

Monday, 1.12.2008, 14:09

Alıntı sahibi ""@s@let""

Yüregine Saglik..Tskler Paylasim Icin
@s@let, çok teşekkürler