Bir gün yolunu yitirdigini, sasırdıgını hissettigin zaman
agaçları düsün, onların büyüme biçimini animsa.
Unutma ki yapragi gür, ama kökü zayif bir agaç ilk güçlü rüzgarda devrilir, oysa kökü güçlü ve az yaprakli agaçta can suyu bin güçlükle dolasir.
Kökler ve yapraklar ayni ölçüde gelismelidir.
Çevrendeki insanlar bunu saglayabilecek nitelikte olmalidir;
olaylarin içinde ve üstünde olmalisin, ancak böyle gölge ve sıgınak sunabilir, ancak böyle dogru mevsimde çiçekler ve meyvelerle donanabilirsin.
Ve sonra önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçecegini
bilmedigin zaman herhangi birine, öylece girme; otur ve bekle.
Hayatina girecek insanlari belirlerken de buna dikkat et.
Dünyaya geldigin gün nasil güvenli ve derin soluk aldiysan öyle soluk al,
hiçbir seyin senin dikkatini dagitmasina izin verme, bekle ve gene bekle.
Dur, sessizce dur ve yüregini dinle.
"Seninle konustugu zaman kalk ve yüreginin götürdügü yere git
(kitaptan alıntı)