Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Axi

Profesyonel

  • "Axi" bir kadın
  • Konuyu başlatan "Axi"

Mesajlar: 847

Kayıt tarihi: Jul 9th 2011

  • Özel mesaj gönder

1

Tuesday, 11.12.2012, 14:00

Kaybettiklerimiz/Kaybettiğimiz Efsaneler...

Bu başlıkla kaybettiğimiz Ünlü/Ünsüz, Sanatçı/Şarkıcı ,aklımıza gelen tüm efsanelerimizi yıldönümlerinde anabiliriz...
bugün Adile Naşit'in ölüm yıldönümü ...Anmak için bir başlık göremediğim için bu başlığı açtım...Bu başlıkta ölüm yada doğum yıldönümlerinde aklımıza gelenleri anabiliriz

:thumbup:




TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

2

Tuesday, 11.12.2012, 14:02


Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

3

Monday, 17.12.2012, 13:10

Mevlana'nın Ölüm Yıldönümü 30 Eylül 1207 - 17 Aralık 1273



Yaşamını ''HAMDIM PİŞTİM YANDIM '' sözleriyle özetleyen MEVLANA ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyor Öldüğü zaman sevdiğine yani yaradanına kavuştuğu için ölüm gününü düğün günü veya gelin gecesi anlamında '' Şeb-i Arus'' diyordu Dostlarına ölümünün ardından üzülmemelerini vasiyet ediyordu

Onun düşüncesinde ve fikirlerinde ölüm hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmemektedir''Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir '' diyerek gönüllerdeki ölümsüzlüğe dikkat çekmiştir

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

4

Thursday, 27.12.2012, 09:08


İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un 75. ölüm yıldönümü

Zulmü Alkışlayamam

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...

-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?

Mehmet Akif Ersoy

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

5

Wednesday, 2.01.2013, 05:38


Bu gün doğum günü olan Barış abimizin mekanı cennet olsun :S

Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

6

Wednesday, 2.01.2013, 16:39




Iyiki Doğmuşsun ...

Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

7

Friday, 11.01.2013, 21:41

11 Ocak....Kıvırcık Ali Ölüm Yıldönümü...


Nur İçinde Yatsın...


TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

8

Saturday, 12.01.2013, 08:43

Vayyy bir yıl oldu bile işte boşuna demiyoruz giden gittiğiyle kalıyor diye :S Allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun inşallah...

Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

9

Saturday, 12.01.2013, 08:46

2 yıl olmuş ablam...
ne yazıkki unutulmayacak denilsede zamanla unutuluyor her giden gibi oda....

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

10

Saturday, 12.01.2013, 08:55

İki yılll :wacko: Bize sanki daha dün gibi ama ailesine sormak lazım birde...
Maalesef unutuluyor ablam ve yaşam devam ediyor.Ha çok sevenini fena vuruyor ama oda bir şekilde yaşıyor.
Yaşayamam diyenin sözleri lafta kalıyor.Eskisi gibi olmasada bir şekilde yaşam devam ediyor, mecburide olsa devam :S

atilla_ky

Moderatör

  • "atilla_ky" bir erkek

Mesajlar: 22,901

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

11

Saturday, 12.01.2013, 16:04

Lefter Küçükandonyadis



Lefter Küçükandonyadis (22 Aralık 1925; Büyükada, İstanbul - 13 Ocak 2012, İstanbul), Santrafor mevkinde forma giymiş Rum asılı Türk futbolcu ve teknik direktör. Doğum adı Rumcada özgür anlamına gelen Elefterios (Yunanca: Ελευθέριος) olan futbolcu, kısaca Lefter olarak anılmaktaydı.[1] Aynı zamanda ordinaryüs lakabıyla da tanınmaktadır.

Türk futbolunun en popüler futbolcularından biri olarak yıllarca alkışlanan Lefter, Fenerbahçe marşında da adı geçen sembol oyunculardandır. Fenerbahçe ile İstanbul Profesyonel Ligi'nde 2, Türkiye Şampiyonası'nda 3 kere şampiyonluk yaşadı. 13 Ocak 2012 tarihinde, tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde 86 yaşında ağır zatürreye bağlı kalp yetmezliğinden vefat etmiştir.

İlk yılları
22 Aralık 1925 tarihinde, Büyükada'dadaki Hamam Sokak'da dünyaya geldi.[1] Babası balıkçılık yapan Hristo, annesi ise Argiro idi.[1] Doğum adı Eleftherios olan ve Panani'nin ardından ailenin ikinci erkek çocuğu olan Küçükandonyadis'in ailesi, 20. yüzyıl başında Arnavutluk'tan Büyükada'ya göçen Rum kökenli bir aileydi

Kariyeri

Futbola Büyükada'da başladı. Taksim Spor Kulübü'nde yetişti. Taksim Kulübü yöneticileri kendisine lisans çıkartabilmek için 1941'de mahkeme kararıyla yaşını büyüttüler. Ancak bu sayede takımda oynayabildi. 2 yıl Taksim takımında yer aldı.[3] 1943'te askere gitti, 4 yıl süren askerlikten sonra 1947'de İstanbul'a döndü, Fenerbahçe kulübüne girdi. 1964'e kadar Fenerbahçe forması altında top koşturdu. İstanbul Ligi 1953-54 sezonunda gol kralı oldu. Bu süre içinde 1 yıl İtalya'nın ACF Fiorentina ve 1 yıl da Fransa'nın OGC Nice takımında oynadı. Yurtdışında da başarılı futboluyla ün yaptı. Türk futbolunun efsaneleşen isimlerinden biri olarak tanındı. Golcülüğünden ötürü Ver Lefter'e, yaz deftere! sloganı onun için çıktı. Futboldaki ustalığından ötürü Ordinaryüs sıfatıyla anıldı.

Futbol yaşamında toplam 50 kez milli formayı giydi (46 kez A, 1 kez B, 3 kez 21 yaş altı). 1954 FIFA Dünya Kupası'nda forma giyen Lefter turnuvada 2 de gol attı. Türk futbolunda 50. Milli Maç altın madalyasını alan ilk futbolcu oldu.[4] Milli takım formasıyla attığı 21 golle en çok gol atan milli oyuncu unvanını uzun yıllar elinde tuttu, 9 kez de milli takım kaptanlığını yaptı

Türkiye Millî Futbol Takımı golleri
Maç Tarih Karşılaşma Skor Seviye Dakika Golleri
Özel maç 16.05.1962 Türkiye - İsrail 1-0 A Milli 55.dk. 1
Özel maç 08.06.1960 Türkiye - İskoçya 4-2 A Milli 32.dk., 35.dk. 2
Avrupa Şampiyonası 1960 Grup Eleme 26.04.1959 Türkiye - Romanya 2-0 A Milli 13.dk., 54.dk. 2
Akdeniz Kupası 05.04.1957 Mısır - Türkiye 0-4 A Milli 2.dk, 21.dk (P), 36.dk 3
Özel maç 19.02.1956 Türkiye - Macaristan 3-1 A Milli 6.dk, 38.dk (P) 2
Özel maç 18.12.1955 Türkiye - Portekiz 3-1 A Milli 51.dk. 1
Akdeniz Kupası 26.06.1955 İtalya - Türkiye 1-1 A Milli 78.dk. 1
Dünya Şampiyonası 1954 Finalleri 20.06.1954 Güney Kore - Türkiye 0-7 A Milli 24.dk. 1
Dünya Şampiyonası 1954 Finalleri 23.06.1954 Almanya - Türkiye 7-2 A Milli 82.dk. 1
Özel maç 10.06.1951 İsveç - Türkiye 3-1 A Milli 50.dk.(P) 1
Özel maç 03.12.1950 Türkiye - İsrail 3-2 A Milli 87.dk. 1
Akdeniz Kupası 28.10.1950 Türkiye - Mısır 3-1 U-21 Milli 19.dk. 1
Özel maç 28.05.1950 Türkiye - İran 6-1 A Milli 48.dk.,87.dk. 2
Dünya Şampiyonası 1950 Grup Eleme 20.11.1949 Türkiye - Suriye 7-0 A Milli 66.dk. 1
Özel maç 23.04.1948 Yunanistan - Türkiye 1-3 A Milli 20.dk. 1
Olimpiyat Maçları 02.08.1948 Çin - Türkiye 0-4 A Milli 87.dk. 1
Toplam

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

12

Tuesday, 15.01.2013, 08:47


Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

13

Tuesday, 15.01.2013, 18:51



Nazım Hikmet Ran
111. Doğum günü kutlu olsun...





(Aslen 20 Kasım 1901 olan doğum tarihi ailesi tarafından sene kaybetmemesi için 15 Ocak 1902 olarak kaydettirilmiştir. )

Bugün 15 Ocak 2013, Çağdaş Türk şiirinin en büyük isimlerinden Nazım Hikmet'in 111. doğum günü... O sadece Türk şiirine serbest nazımı getirmedi, Mücadele ile dolu yaşamının tüm coşkusunu da şiirlerine yansıttı. Hayatı, cezaevlerinde, sürgünlerde geçen Nazım Hikmet, şiirlerinde de insanca bir yaşama olan özlemini dile getirdi. Aynı zamanda bir Memleket şairiydi o... "Beni Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün" demişti. Ancak "Mavi Gözlü Dev" hala memleketinden binlerce kilometre uzakta yatıyor...

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

14

Tuesday, 15.01.2013, 19:10

Nazım Hikmet Ran
111. Doğum günü kutlu olsun...
"Beni Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün" demişti. Ancak "Mavi Gözlü Dev" hala memleketinden binlerce kilometre uzakta yatıyor...

İyiki doğmuşsun mavi gözlü dev.Sen hala yasaklıda olsan,uzaklardada yatsan gönlümüzdesin.Mekanın cennet olsun...

Oqus Pokus

Moderatör

  • "Oqus Pokus" bir erkek

Mesajlar: 4,572

Kayıt tarihi: Jul 16th 2007

Konum: C:\Windows

  • Özel mesaj gönder

15

Wednesday, 16.01.2013, 14:58

Ünlü Ressam Burhan Doğançay hayatını kaybetti



Ünlü ressam Burhan Doğançay (84) tedavi gördüğü hastanede bu sabah hayatını kaybetti.

Tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde bu sabah hayata gözlerini yuman 84 yaşındaki Doğancay'ın cenazesi, 18 Ocak Cuma günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Bodrum Turgutreis Karabağ Mezarlığı'na defnedilecek.


BURHAN DOĞANÇAY KİMDİR?


1929 yılında İstanbul'da Doğan Burhan Doğançay'ın babasının teşvikiyle başlayan resim çalışmaları, Ankara Üniversitesi'nde aldığı hukuk eğitiminin ve 1955'te Paris'te bitirdiği ekonomi doktorasının önüne geçerek sanat serüveninin başlangıcı oldu. Bir yandan akademik eğitimi devam ederken, diğer yandan resim çalışmalarını hiç aksatmadan sürdürdü.
Paris'teki öğrencilik yıllarında La Grande Chaumiere'de resim çalışmalarına katıldı. Doktorasını bitirip Ankara'ya döndüğünde Sanat Sevenler Kulübü'nde babasıyla ortak sergiler açtı. 1961'de 22. Devlet Resim ve Heykel Sergisi'ne beş resmi kabul edildi. 1962 yılında New York'a gitti. 1964 yılında Guggenheim müzesi müdürü Thomas Messer'in sanatçının yapıtlarından birini müze koleksiyonuna alması, sanatçının bu zorlu mücadeleden galip geleceğine olan inancını daha da pekiştirdi.
New York duvarlarıyla başlayacak önemli esin kaynağı olan "Duvarlar" serisine de aynı yıllarda start verdi. 1975 yılında buradan yola çıkan sanatçı, 114 ülkeyi kapsayacak olan "Dünya Duvarları'' fotoğraf projesine başladı. 1982'de bu projenin ürünlerini, Paris'te Georges Pompidou da "Fısıldayan Duvarlar" adı altında ilk kez sergiledi. 1983'te Fransa'nın ünlü halı merkezi Aubusson'dan sanatçının tasarımları duvar halısı olarak dokunmaya başlandı.
1986'da büyük bir onarım geçiren Brooklyn Köprüsü'nün 19 adet büyük boy fotoğrafı, New York kentinin 100. yıl kutlamalarında ( 1998 ) JFK Uluslararası Havaalanı'nda iki yıla yakın bir süre sergilendi. Daha sonra bu fotoğraflar "Walls of the World" adı altında kitap olarak yayınlandı. 2001 yılında Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı desteği ile ilk retrospektif sergisini İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleştirdi. 2003 Haziran ayında sanatçının, "Hat Sanatına Saygı" isimli çalışması, Brüksel'deki yeni Avrupa Parlamentosu binasına asıldı.



Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

16

Thursday, 24.01.2013, 07:52



Uğur Mumcu'nun ölümünün 20. yılı

24 Ocak 1993 günü evinin önündeki aracına konulan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitiren Uğur Mumcu'ya yönelik suikastın üzerinde sır perdesi bugün bile aralanmış değil.

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

17

Thursday, 24.01.2013, 10:49

UNUTMADIK..!RUHLARI ŞAD MEKANLARI CENNET OLSUN...

TurkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TurkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

18

Monday, 28.01.2013, 19:54



'' 11 Haziran 1923 - 28 Ocak 1981 '' Özdemir ASAF'ın ölümünün 32. yılında, üstadı şiirle, sözle ve rahmetle anıyoruz.

Sevgi ise sevişeceğiz seninle..
Kavga ise dövüşeceğiz seninle..
Ölümü de paylaştığımız yaşamda
Ortaklaşa bölüşeceğiz seninle.

Özdemir Asaf

Axi

Profesyonel

  • "Axi" bir kadın
  • Konuyu başlatan "Axi"

Mesajlar: 847

Kayıt tarihi: Jul 9th 2011

  • Özel mesaj gönder

19

Monday, 6.05.2013, 09:50

6 MAYIS 1972 Darağacında 3 Fidan...



Açlığın çıplaklığın acısı mı genişliyor,
Dalları meyvaya çağıran rüzgar mı?
Dalgın bir kuşun ötüşünden
Sevdiğinin kalbine düşen aşık mı..
Yağmuru emen toprak mı derinleşiyor.

Yas mı tutmalıyım onurlu ölüme.
Halkın gözlerini dolduran çizgilere,
Umudu mu çağırmalıyım.

Ah gidiyor işte gidiyor göz göre göre
Sıcak titreyişi varlığını hayata adamışların.
Gidiyor,
Öfkenin haykırışları.
Yasalarıyla gidiyor kahredişin,
Zulmün ve iğrençliğin buyruklarıyla gidiyor.
Toprağa düşen bakımsız yapraklar gibi değil,
Azarlanmış çocukların kederiyle değil,
Doğuşun ve sevmenin feryadıyla gidiyor
Ölümü donatan arkadaşlarım.

Ah gidiyor işte gidiyor göz göre göre
Durutarak gündüzleri geceleri.
Durutarak adanmışlığı, mertliği, yüceliği
Damıtıp sevdalarına.
Neferi toprağa aşılamaya gidiyor arkadaşlar.

Bulutlar da hafif mi kar taneleri kadar,
Özgürlüğün borcu mu ödeniyor.
Yaralar mı açılıyor yoksulluğa,
Ezilmişliğin isyanı mı sesleniyor.

Ah gidiyor işte gidiyor göz göre göre,
Birer rüzgar uğultusu bırakarak yanan ateşe.


Nihat Behram



MARE NOSTRUM

En uzun kosuysa elbet
Turkiye'de de devrim,
O, onun en guzel yuz metresini kostu,
En sekmez luverin namlusundan firlayarak ...
En hizlisiydi hepimizin,
en once gogusledi ipi...
Aciyorsam sana anam avradim olsun
ama ask olsun sana cocuk,
ask olsun.

Can Yücel


ÜÇ CAN ÜÇ YÜREK YATTIĞINIZ YERDE RAHAT UYUYUN ATATÜRK İLKE VE İNKİLAPLARINA UYAN GENÇLİK SİZLERİ ÖRNEK ALARAK SİZLERİN YOLUNDA İLERLEMEYE DEVAM EDİYOR .FİKİRLERİNİZ VE DÜŞÜNCELERİNİZ BU GÜNLERDE DE YAŞIYOR YAŞATMAYA DA GELECEK NESİLLER DEVAM EDECEKTİR...

TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Melye

Yönetici

  • "Melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

20

Saturday, 18.05.2013, 09:54

dün eklemeyi unuttum ama bugün ekleyeyim...onun gibi üstad lar bir daha gelmez...yinede anmış olalım :thumbup:





ARAMIZDAN AYRILIŞININ 11. YILDÖNÜMÜNDE AŞIK MAHZUNİ ŞERİF MEZARI BAŞINDA ANILDI

Anadolu halk ozanlığında önemli bir kilometre taşı olan Aşık Mahzuni Şerif, 17 Mayıs 2002'de Köln'de vefat etti. Aşık Mahzuni Şerif son yüzyılda yaşayan halk ozanlarının en büyüklerindendi. Vefat haberini yapan yazılı basın ve televizyon kuruluşları onu "yüzyıla damgasını vuran ozan" olarak tanımladı. Mezarı şu an son ikamatgâhı olan Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgededir.



Türk halk müziği sanatçıları tarafında söz ve besteleri sıklıkla kullanılmıştır. Araştırmacı Yazar Battal Pehlivan'ın Aşık Mahzuni Şerif'in yaşamı ve sanatı üzerine yaptığı incelemenin adı Dom Dom Kurşunu idi. Dom Dom Kurşunu, Yedin Beni, Yuh Yuh, Fadimem, Gül Yüzlüm, Ciğerparem, Merdo, Dostum Dostum, Han sarhoş Hancı sarhoş, Çeşmi Siyahım, Yalan Dünya, Ağlasam mı?, Abur Cubur Adam, Katil Amerika ve Ekmek Kölesi gibi eserleriyle tanınan Aşık Mahzuni'nin türkülerini İbrahim Tatlıses'ten Ahmet Kaya'ya Mahsun Kırmızıgül'e Murat Göğebakan'dan Selda Bağcan'a kadar birçok Türk halk müziği ve bazı pop müzik sanatçıları da okudu. Halk şiirine gönül veren ve konuşma dilini şiirleştiren Aşık Mahzuni'nin 453 plağı, 50 kasedi ve yayınlanmış 9 adet kitabı bulunuyor. Ayrıca TRT tarafından çekilmiş 2 adet belgeseli bulunmaktadır.





"İnsanı hatta insanlığı köleleştiren hangi düşünce, hangi devlet, hangi düzen olursa olsun insanlık aleminin düşmanıdır. Diktatorya gerek şahıstan şahısa uygulansın gerekse hükümetlerden halka tasvibi imkansız olan en adi rejimdir.

Sömürü de öyle. İnsanlar teşekkürle, minnet borçlarıyla soyuluyor sömürülüyorsa bu 'teşekkür dostluğuna' son vermesi gerekir artık insanlığın.

İşte dünyayı böyle dostluklarla kasıp kavuran 'Amerika Dünyası' bizim neyimiz oluyor yani. Onların diliyle ve yüce Atatürk'ün buyurdukları gibi; Empeyalizm Türk devletinin bağrında yaşayamaz! Kahrolsun Amerika ve onun Emperyalizmi!"

- Aşık Mahzuni Şerif -


Benzer konular