Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

Thursday, 16.08.2012, 17:34

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor…

“İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor…

Düşünmekten korkuyor… Sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor… Eleştirilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor… Gençliğin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor… Dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor… Aslında yaşamayı bilmediği için.”
Shakespare

Öylesine gerçek dolu sözler ki… Ne düşünüyorsak dönüp bakınca hayatımızda bunların olduğunu görmek mümkün. Daha önceleri de enerji konusunda çok şey yazmaya çalıştım yüreğimin ve dilimin yettiğince. Yine yazıyorum sonra yine yazacağım.
Çünkü tek gerçek bu.
Sevmenin ve paylaşmanın ne olduğunu unuttuk korkularımızla. Birini seversek gerçekten; yüreğimizi söküp içimizden çıkarıp verecek kadar dolarsa sevgi benliğimize, kocaman bir korku sarıyor benliğimizi… Öğrenilmiş çaresizliklerimiz var her hücremizde. Ya yine canımız yanarsa diyoruz ve hızla düşüncelerimize mesajlar iletiyoruz ve zihnimiz yaydığımız bu enerji ile bize yine bildiğimiz o “tanıdık” gerçeği sunuyor. Yalnızlık…
Düşüncelerimizin varlığı beraberinde sorumluluk getirir yaşamımıza bu da taşıması pek de kolay olmayan türdendir.
Söylemlerimiz ve eylemlerimiz düşüncelerimizin bir parçası olmak zorundadır. Çevremizdeki her bakış bunların gerçekleştirmek zorunda olduğumuz yükünü yükler omzumuza, işte bu yüzden kopyala yapıştır davranışlar geliştiririz. Düşünmemek ve yaratmamak için.
Konuşmak ve gerçekten içini doldurmak her geçen gün zorlaşıyor. Öylesine şekilci bir hale geldik ki; bu onun düşüncesidir saygı duymalıdır tanımı da yok, konuşabilmek özgürlüğü de. Korku dağı sarılı her yanımızda. Tek popüler yaklaşım eleştirmek ve “soruna odaklı” olmak. Kimse çözümü görmeye çalışmıyor.
Yaşamın gerçeği olan; yaş almak ve olgunlaşmak keyifli hale gelmekten tamamen çıktı. Çünkü insanlar artık mücadelenin acımasız bir parçası olmaktan avuçlarının arasından kayıp giden yıllarına hüzün dolu gözlerle bakar oldular. Gençlik denen o şahane yıllar anlara odaklanamayan zihinlerle çöp olup gidiyor.
Yaratıcılık ve üretken bir birey olmanın yolu kişisel performansının farkında olmak ve yapılacaklar konusunda gerçekten istekli olmaktan geçiyor. Ama şu ana kadar dile getirdiğim tüm sebeplerle insanoğlu hem bu diyardan göçüp gidecek ve unutulacak diye düşünüyor; korkuyor, hem de bunu değiştirmek ve bu evrene iz bırakmak için hiçbir şey yapmıyor! Ne yaman çelişki…
Ölüm korkusu sarıyor her yanını. Sebep sana verilmiş bu şahane ömrü; korkular, öfkeler, paylaşımsızlıklar, hazımsızlıklar, sevgisiz yüreklerle yok sayıyor ve aslında yaşamıyorsun.
Hayat şimdi burada. Aç yüreğini sevgiye. Bırak korku ve öfkelerini. Sadece sev ve yaşa. Bekleme geç kalacaksın!


alıntı..

  • "Nisa Nisa" bir kadın

Mesajlar: 20,948

Kayıt tarihi: Sep 29th 2008

Konum: izmir

  • Özel mesaj gönder

2

Thursday, 16.08.2012, 21:00

çok güzelmiş cnm tşkler

3

Saturday, 18.08.2012, 19:53

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor
Düşünmekten korkuyor… Sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor… Eleştirilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor… Gençliğin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor… Dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor… Aslında yaşamayı bilmediği için.”
Shakespare

:thumbup:

4

Thursday, 23.08.2012, 14:52

Sizde saol kizlar :thumbup: