Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
İçim dışım, sağım solum sobe!
Meraklı köfteci ya da Melahat değilim diye çevremde olup bitenlere karşı da kör değilim.
Öyle kimseyi fişleyip ettiğim filan da yok ama kim nerede ne yapıyor az çok kestirip hesap kitaplarını tahmin edebiliyorum.
Aslında pek tahmin de denilmez bunlara zira illaki cisimlerin, maddelerin kokusu çıkmaz ya...
Davranışlardan da az çok iyi/kötü koku salınır etrafa ( koklamasını bilene).
Kahretsin ki ve maalesef ki iyi bir gözlemciyim (bu özelliğimden çoğu zaman memnun olmasam ve kurtulmak istesem de).
Kimseye kin tutmam lakin; yapılan iyiliği de kötülüğü de asla unutmam.
Kötülüğü aklıma mıh, iyiliği sırtıma yük, boynuma borç ederim bir ömür boyu.
Bakmayın önemi yok, canın sağolsun dediklerime siz.
Bir bir aklımdadır tüm önemsiz diye nitelendirdiklerim, sizlere öyle söyleyip geçiştirdiklerim.
Çocukken siz de yapmışınızdır büyük ihtimal.
Ortaklaşa bakkaldan bir çikolatalı gofret alıp paylaştırmak size düştüğünde...
Bir kuyumcu hassasiyeti veyahut bir beyin cerrahı dikkatiyle herne kadar emin olsanız da tam ortadan böldüğünüze...
Ama yine de milimetrik payla da olsa büyük parçanın sizde kalmaması için bir sağ, bir sol elinizin arkadaşınıza gidip gelirken onun kafasından da 'acaba küçük olanımı bana vermek istiyor, ne bencil birisi bu'
düşüncesini geçireceğini hesap edecek kadar dikkatli ve bu düşünceye kapılmasından bile rahatsız olacak kadar ve dikkatliyimdir "insanlarla" olan ilişkilerimde.
Bilirim ki; o gofreti asla iki eşit parçaya bölemez hiç kimse, ve bilemez hangi parçası daha büyük/küçüktür.
Saf birisi "gibi" görünürüm, rahat olun vurmam öyle açıklarınızı, ayıplarınızı yüzünüze. "Gibi" dedim satır başın da dikkat ettiyseniz!
'Saf' olmak yani durumun farkında olmamakla, 'saf gibi' olmak arasında ki farkı biliyorsunuzdur muhtemelen, bildiğinizi umarak 'saf'lık yapıp izah etmeye gerek görmüyorum.
Bu "gibi"liğimi fark edemeyen "saf"lar bolca mevcut etrafımızda, benim de öyle.
Şairin bir dizesin de dediği gibi;
"... bense onların kuş beyinlerine hayranım."
Şizofreni hastası olmasam da çok şükür, olanın ne şekilde/niçin/nasıl/ne şekilde/ne zamanda olduğunu inceler...
Olacak/yapılması gereken davranışın veya söylenmesi gereken bir sözün ise nereye gidip, nasıl tepki alacağını düşünerek ve onların sonrasında nelere sebep olabileceğini hesaplar, o sebeplere karşıda muhtemel adımlarımı planlarım.
Uzun lafın kısası...
Pek önemli bir şahsiyet olmasam da, ee bende kendi çapımda bir bireyim.
Bilemiyorum herkesin içinin dışına etki-tepkisini ama benim içim pek karışık ve gürültülü olsa da, dışım bu duruma tam tezat olarak durgun ve sessiz bir yapıdadır.
Belki de içeride ki boğuşmadan, ince eleyip sık dokumacılıktan dışa vuruma enerji kalmıyor muhtemelen diye düşünüyorum.
İçler dışlar çarpımı gerek her insana, içinizin dışınıza denk gelmesi ümidimle.
İçim dışım, sağım solum sobe.
Saygılar.
@Oqus Pokus
Bugünkü köşe yazımdan alıntıdır(forumdaki kişi/kişilerle alakası yoktur!)
Sözün kisasi İçim dışım, sağım solum sobe ..
Süper bir içsel yazı.Pardon köşe yazısı
Ellerine sağlık ablam
Forum Eğlence »
Üstteki üye Forumda neyle ünlü?
(27.02.2009, 01:42)
