Sen gidince akmayan gözyaşlarım şimdi yağmur olup ıslatıyor yürüdüğüm yolları. Yavaş yavaş ince bir sızı işliyor içime. Sen yoksun, odan eşyalarınla dolu. Bir zamanlar parmaklarının üzerinde gezdiği şu kitaplar, yataktan kalkar kalkmaz ürperdiğin için giydiğin sabahlığın, hatta kahve fincanın…
Yalnızlığımı onlarla gidermeye çalışıyorum, senden bir şey arıyorum. Tek tek bende parmak uçlarımla hissediyorum onları ama bir türlü senin gibi olmuyor. Bir türlü izlerini hissedip bütünüyle seni canlandıramıyorum hayalimde. Ne yazık! O çok sevdiğim yağmur kokusu burnumu sızlatıyor şimdi. Yokluğunun kokusu oldu yağmur kokusu.
Yokluğunun adı oldu gök gürültüsü. Neredesin acaba sen şu an? Sen de hissedebiliyor musun yağmur kokusunu? Sen de sayıklıyor musun adımı rüyalarında? Sen de hissedebiliyor musun bu ağır hüznü? Her sabah kalkınca yine koyu bir yalnızlığın odamda dört döndüğünü hissedip sığınıyorum yorganımın altına. Bütün gün, bütün gece hatta bütün bir ömür orada kalmayı umut ediyorum. Ta ki sen gelene dek…
Niye gittin ki sen? Mecbur değildin ki beni sevmeye. Benim sevgim yetmez miydi ikimize? Hem ben öyle seviyordum ki seni iki parçaya bölmekle eksilmezdi. Aksine çoğalır, çoğalır sana, bana, herkese yeterdi. Hayır! İstemiyorum ben senden başkasını…
Ne o kapı mı çaldı? Gelen sensindir diye fırlıyorum, her şeyi bir kenara bırakıp seni dinliyorum kapının ardından. Kim o demeden açıyorum bu kez kapıyı. Rüzgârın saçlarımı okşamasını ellerin sanıyorum, uzanıyorum ama yoksun. Hayalin mi geçti şuaracıktan? Hayır yoksun…
Üzerime yağan yağmur kadar gerçek yokluğun ve tenime işleyen bir bıçak kadar acı. Beklemeyi sevmediğimi bilirdin sen. Ne kadar tez canlı olduğumu da. Nasıl sabırsızlanıyorum bir bilsen. Neden gelmiyorsun? Neden aramıyorsun? Gece geç saat olmadan çıkamam dışarı. Gündüzleri sen yoksan güneş ortak olmalı derdime, doğmamalı. Ay geceleri yalnız bırakmamalı, yokluğunu paylaşmalı.
Şimdi anlıyorum sen varsan her şey güzel sen yoksan her şey kötü. Korkuyorum zamandan, getireceklerinden hele götüreceklerinden. Bana seni getirsin de istemem başka bir şey. Adını unutturmasın bana ne de yüzünü. Geçmiş hayal olmasın bana gelecek de bir düş…