Bir anne nasıl beklerse yavrusunu;
Nasıl beklerse müebbetlik bir mahkum
Son saatini;
Toprak suyu, dallar çiçeği nasıl beklerse......
Tane tane sabırlar ellerimin arasından
Kayıp giderken;
Kayıp giderken takvim yapraklarında zaman;
Unutma! ....
Ve hep aklında olsun...
Sen işte hep öyle özleniyorsun! ....
Karıştırma aşk yazan aşk kitaplarını...
Tarifi ne mümkün güzel gözlüm
Sana olan sevdamın...
Bir gelincik tarlasını düşün;
Bir gül bahçesini;
Bir bebenin gıdısını düşün;
Bir işçinin ellerini;
Nurlu elleriyle evine götürdüğü ekmeği;
Son nefeste verilen canı düşün...
Unutma! ...
Ve hep aklında olsun...
Sen işte hep öyle seviliyorsun! ...
Gurbette ana kokan, baba kokan,
Gardaş kokan satırların
Doldurduğu tuz zerreciklerinin
Ağırlığını nasıl taşıyorsa gözlerin;
Öyle taşıyorum seni yüreğimde...
Kapımı açanım yok sensiz zamanlarımda...
Adını beynime mıh gibi çakmışken;
Vuslatım kalmışken bilmem hangi bahara;
Vakitlerden bir vakit,
Gel artık! ...
Çıldırtma durup durup bu yorgun bedenimi! ...
Gezip dururken beynimin içinde
Haramiler;
Ve ecelim çalmışken kapımı;
Sana diyorum gülüm! ...
Çıkar mıyım, çıkmaz mıyım sabaha...
Belki bugün, belki yarın....
Belli mi olur;
Gel diyemem bir daha...
Ve unutma! ...
Ve hep aklında olsun...
Sen işte hep öyle bekleniyorsun! ..
