Yine sonbahar geldi yaprak dökümü başladı. Acaba diyorum, kendi kendime dökülen yaprakların tekrar tomurcuk oluşunu görebilecek miyim..... Zaman ne kadar çabuk geçmiş oysa halen görebileceğim çok şey olduğunu düşünüyorum ama düşünürken de korkuyorum aslında zamanın neresindeyim acaba......
Oysa ne de çabuk geçmiş zaman, SU MİSALİ. Hatırlı yomusun, sana gelebilmek için ne hallere düştüğümü kamyonların arkasında ve bazen de yürüyerek. Şimdi düşünüyorum da o günlerdeki kadar yürekli miyim ve hala savaşçı ruhum içimde mi diye?
Kaç bahar geçmiş üzerinden sensizliğin ve kaç sonbahar. Zaman akıp geçmiş. Ama bili yomusun
bir tek gözlerim değişmedi ve gökyüzünde hala gözlerini görüyorum, bana bakıyorsun gülümseyerek. Bende sana sesimin çıktığı kadar bağırıyorum .... ......... diye.
Bu sabah yine insanları seyrettim penceremden, her kez pür telaş hala eskisi gibi anlayacağın. Simitçi kapının önünde yine. Hatırlar mısın çay ve simit kahvaltı masamızın vazgeçilmezleri.
Neyse zaman sen gittiğinden beri geçip gitti... ve ben bıraktığın yerdeyim, sana kavuşacağım günü bekliyorum sessizce tek başıma. Biliyorum beni duyuyorsun.
Dün de gördün beni biliyorum umarım çiçeklerimi beğenmişsindir. En sevdiğin çiçeklerdendi. İki damla yaş akt