Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • "Nisa Nisa" bir kadın
  • Konuyu başlatan "Nisa Nisa"

Mesajlar: 20,948

Kayıt tarihi: Sep 29th 2008

Konum: izmir

  • Özel mesaj gönder

1

Tuesday, 4.10.2011, 22:26

Çocukluğunuz 80'li yıllarda geçtiyse mutlaka okuyun derim :)

Çocukluğumla ilgili oturup düşünmeme rağmen hiçbişey hatırlayamayıp kendimi kafasızlıkla suçladığım zamanlar olur benim Sizdede varsa böle bi durum aşağıdaki yazıyı okuyun derim. Sabah beri okuyup okuyup gözümün önünde canlanan manzalara gözlerim şişene kadar ağlayıp bi yandanda karnım ağrıyana kadar güldüğüm garip bi durum içindeyim Uzuuuunca zamandır belkide varlığımı ilk defa bu kadar net hissettiren bu yazıyı sizinlede paylaşmak istedim.



1980li yıllarda hayatının ilk tecrübelerini yaşamış, ilkokula gitmiş, Kenan Evren´i, Erdal İnönü´yü, Özal'ı tanımış olmak, Ajda Pekkan´ın Alo, Michael Jackson´ın Pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı olmak demek.
Voltran Voltran Voltran, tunder tunder tunder cats demek, depozito toplamak adına kola şişesi biriktirmek demek, peynirli tombi demek sopaya torba takıp yakarak koşmak demek.

Adile Naşit`ten masal dinlemek demek. Korhan Abay,Cenk Koray, Metin Milli, Ersen ve Dadaşlar demek. Clementine, He-man, She ra, Transformers, Susam
sokağı demek. Okula siyah önlükle gitmek demek. İhtilal çocuğu demek, Köle İzaura demek, Ziyaretçiler demek...

Moruk demek, Herild yani demek, Hey corc versene borc talebine olmaz maykıl bende de yok cevabını vermek, geriye dönüp baktıkça iç geçirmek demek...
Mahalle çeşmelerinden su içmek, bayramları iple çekmek, cumhurbaşkanı denince Turgut Özal'ı hatırlamak demek.

Koltuk altında topla okul bahçesine yalnız giderken "nasılsa oynıycak birileri vardır" diyebilmek demek. Saati soran birine 'Eti kemik geçiyor demek';
odanın ortasına çarşaflardan çadır kurup oynamak demek, renkli küçük poşetteki kolanyaları patlatmak, pembo sakız, horoz şeker demek.

Evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocukluğunu yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak. Ne? sorusuna 'zınk' cevabı vermekten zevk duymak, büyüteç ile kağıt yakmak, 9 voltluk pile dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak, sinek ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek...

Tipe bak demek, bakkala gitmenin, sokakta oynamanın, harçlık toplamanın geçerli sayıldığı,el değmemiş bir hayat demek... Sonrasında biz büyüdük ve kirlendi dünya demek. Pazar akşamları mecburen yıkanmak ve erken yatmak
demek... Parliament gece sineması demek, sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki düğmelere basmak zorunda olmak demek...

Resimli futbolcu kartları demek, süper babaanne demek, mahalle kavramı demek. Anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara 'seviyorum ama kimi'
diye başlayan maniler yazmak, mustili beslenme çantası, dantel yaka, yenen kokulu silgi, leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri, hulohop, ayak bileğine takılarak çevrilen top, sek sek oynamak, bayramda mahalleye
dağılıp şeker toplamak, müsaitseniz annemler size gelecek demek...

TRT´nin yayın akışının bitmesiyle çalan İstiklal Marşı için ayağa kalkarak, marşı hazır olda bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz "biiiiiiiiiiiiip" sesine rağmen televizyonu kapatmamak demek.
Annelerin Çernobil yüzünden çay içirmemesi, Challenger'ın olduğu günkü haberleri hatırlamak demek..

Ali-Ayşegül Atik reklamı ve bakkal amca, bir pergel, bir kalem, bir de çikolata alacağım. Biz biz olalım yemeklerden önceeee, lavaboya koşalım, hafta da bir kere tırnakları keselim, fırçalayıp onları tertemiz olalım diye şarkılar ezberleyen bir nesil olmak..

Çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak, sonra da çivisinin çıkışını görerek büyümek demek. Apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı bağlayan bir abinin sizi TV önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye bağırarak anteni ayarlamaya çalışması demek.
Yunanistan kanallarını görüntülemek adına .. oldu oldu diye camdan kafayı çıkarı bağırmak ve kimsenin buna şaşırmaması demek. Siyah beyaz ve karlı bir görüntü de olsa.. Üstelik Yunanca tek kelime anlamasanız da gündüz vakti çizgi film izlemek için az debelenmemiş olmak demek...

Muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek...
TRT 1´de oluşan sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz
bakabilmek demek…

Türkiye'de yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek demek...