Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

stella

Profesyonel

  • Konuyu başlatan "stella"

Mesajlar: 564

Kayıt tarihi: Sep 24th 2006

Konum: :))))

  • Özel mesaj gönder

1

Thursday, 25.01.2007, 14:26

Kanser en cok neyi sever???

Kanserin beslenmesine izin vermeyin! Bilim adamları kanser hücrelerinin en
sevdiği yiyeceğe karşı
uyarıyor... Bu "tatlı" yiyecek ne mi? Okuyun, şaşırın...
International Wellness Directory 'den alınan bu ilginç ve güzel yazının
Türkcesi 15 Aralık 2006 tarihinde iyi bilgi sitesinde yayınlandı Kanser en
çok neyi sever?
Her doktor öğrenciliği sırasında Otto Warburg 'un buluşunu öğrenir. 1930'lu
yıllarda Warburg kanserin en temel biyokimyasal sebebini, yani sağlıklı bir
hücreyi kanser hücresinden ayıran şeyin ne olduğunu bulmuştur. Bu, o kadar
önemli bir buluştur ki, Otto Warburg'a Nobel ödülü kazandırmıştır.
Otto Warburg'a göre kanserin bir temel sebebi vardır. Bu da, vücudun normal
hücrelerinin oksijenli
solunumunun, oksijensiz - anaerobik- hücre solunumuyla yer değiştirmesidir.
Warburg'un buluşu bize başka neleri anlatmaktadır? Birincisi, kanser, normal
hücrelerden çok
farklı bir biçimde metabolize olmaktadır. Normal hücreler oksijene ihtiyaç
duyar; kanser hücreleri oksijenden kaçınır. Hiperbarik oksijen terapisi
alternatif kanser tedavisi uygulayan kliniklerde kullanılan bir yöntemdir.

Bu buluşun bize anlattığı başka bir şey de, kanserin bir mayalanma
(fermantasyon) süreciyle metabolize
olduğudur.Kanserin metabolizması normal hücre metabolizması ndan 8 kat daha
fazladır.Yukarıda söylediğimiz her şeyi birleştirirsek ortaya şu tablo
çıkıyor: Vücut, kanseri beslemeye çalışırken mütemadiyen kapasitesinin
üstünde çalışır. Kanser devamlı açlıktan ölmenin eşiğindedir ve vücuttan
kendisini beslemesini talep etmektedir. Besin alımı kesilirse kanser
açlıktan ölmeye başlar.
Tabii kendisini beslemek için vücudun şeker üretmesini sağlayamazsa. ..
Proteinlerden şeker
Bu ziyan sendromuna kaşeksidenir. Kaşeksi vücudun proteinlerden (evet, doğru
duydunuz,
karbonhidratlardan veya yağlardan değil de, proteinlerden) "glükoneogenez
(yeniden glükoz yapımı)" işlemiyle, şeker elde etmesidir. Bu şeker kanseri
besler. Vücut sonunda, kanser hücresini beslemeye çalışırken kendisi açlık
çeker.
Şimdi, kanserin şekerle beslendiğini öğrenmişken, onu şekerle beslemek
mantıklı geliyor mu size?
Yani karbonhidratlardan zengin bir diyet uygulamak?
Bugün, kansere karşı uygulanan birçok besin terapisi mevcuttur (işe de
yaramaktadırlar) çünkü
günün birinde birisi şeker ve kanser arasındaki bağlantıyı görmüştür. Bu
terapilerde, karbonhidratlar bakımından zengin gıdalara izin verilmez.
Terapilerin hiçbirinde şekere de izin verilmez çünkü şeker kanseri
beslemektedir.
Peki doktorunuz bu gerçekleri size neden söylemez? Kim bilir? Belki
doktorunuz kanseri tedavi
edecek kişinin siz değil, kendisi olduğunu düşünmektedir. Belki Otto
Warburg'un buluşunu duymuştur ama geri kalan parçaları tamamlayamamış tır.
Belki de beslenmeyle ilgili hiçbir şey öğrenmemiştir. Aslında 1978'e kadar
ABD'nin resmi kuruluşlarından biri, beslenmenin kanserle bir ilgisi
olmadığını iddia etmekteydi!! !!

Kanser ve şeker bağlantısından haberdar olanlar ise, dikkate değer
terapilerle ortaya çıktılar.
Bunlardan biri ' Laetrile 'dir. Kaşeksili hastaların yüzde 50'den fazlasında
glükoneogenez sürecini durduran hidrazin sülfat bunlardan bir diğeridir.
Bugün, Minnesota Üniversitesi kemoterapi alanında bir "akıllı bomba"
üzerinde çalışmaktadır. Akıllı
bomba diyebileceğimiz ilacın üzerinde bir kaplama vardır. İlaç, vücutta
oksijensiz bir bölge ile karşı karşıya geldiğinde bu kaplamayı üzerinden
atar. Kanseri yok etmek için kemoterapiyi serbest bırakır. Çünkü, vücutta
oksijensiz tek alan, kanserli bölgedir. Kanser hücresini aç bırakmaya
çalışan besin terapileri de vardır. Kanserin ne sevdiğini bilen hasta,
bunları yemekten kaçınır. Kanser, çiğ yiyeceklerdense pişmiş yiyecekleri
sever . Pişirme işlemi, besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok
etmektedir. Bir de, kanserin şeker sevdiğini aklınızdan çıkarmayın.
Kanserinizi sevmiyorsanız, onu beslemeyin!
Şeker yerine tatlandırıcı kullanmak çözüm değil Şeker yerine tatlandırıcı
kullanmayı düşünüyorsanız, başka bir tuzağa düşmüş olursunuz.
Tatlandırıcıları n da vücuda ciddi zararları olduğu, yapılan
araştırmalarla kanıtlandı. Örneğin, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA),
sakarin içeren her türlü gıda maddesinin üzerine " Sağlığa
zararlıdır.Hayvanlar üzerinde yapılan testlerde kansere yol açmıştır ."
ibaresinin konmasını şart koştu. Aspartam ve sükraloz gibi diğer
tatlandırıcılar da yan etkileri nedeniyle uzak durulması gereken gıdalar
arasında. (Editörün notu: Ama maalesef hiç birinin üzerinde böyle bir ibare
yok).
Kaynak: International Wellness Directory

Prof. Dr. Ahmet Aydının yorumu

Şekerli gıdalar nasıl kansere neden olur?
Aslında Nobel Tıp Odülünü alan Alman Otto Warburg yıllar önce (1931) kanser
hücrelerinin sağlıklı
hücrelerden farklı bir metabolizması nın olduğunu (oksjenli metabolizma
yerine oksijensiz metabolizma) ve şekerin kanserli hücreleri beslediğini
göstermiştir (1).
Aşırı şekerli gıdalar yemek insülin direncine yani hiperinsülinizme yol
açar. Hiperinsülinizm, insüline benzer büyüme faktörü (IGF) bağlayıcı
protein-1 ve -2 (IGFBP-1 ve IGFBP-2) sentezini azaltarak serbest IGF-1
düzeyini artırır. Serbest IGF-1 hemen hemen bütün dokular için potent bir
mitojeniktir. Yani hücre üremesini kontrolsüz bir şekilde artırarak kansere
neden olur (2-4).

Son iki yüzyıldır şeker tüketimi nasıl arttı?
İngiltere'de 1815 de 5 kgcıvarında olan kişi başına yıllık çay şekeri
tüketimi 1970de 50 kg'ın üzerine çıkmıştır (5). 1970-2000 yılları arasında
ABD vatandaşları önceki yıllara oranla yılda 100 litredaha fazla
şekerli meşrubat tüketmişlerdir.
Türkiye'deki durum da artık çok farklı değildir. Çocuğu ile büyüğü ile
çılgınca şeker ve beyaz un
kullanılmaktadı r. Bütün bu bilgiler kanserlerin niçin arttığını göz önüne
açıkça sermektedir.
Aşağıdaki tedbirlerle kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir;

Un ve şekerden kaçınarak>insülin direncini yenin.Hiçbir şekilde tatlandırıcı
ve tatlandırıcı içeren 'light' hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin.Katkı
maddesi ilave edilmiş,paketlenmiş gıdaları yemeyin. Taş devri diyetini
uygulayın.Bol taze sebze ve meyve yiyin Yeterli omega-3 alın; ayçiçeği,
mısır, soya, pamuk ve margarin gibi yağları diyetinizden çıkartın. Bunların
yerine zeytinyağı ve doğal hayvani yağları
(tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağı) yiyin.
Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden
(faydalı mikroplar) zengin
gıdalarla beslenin. Özgür dolaşan hayvanların etini ve yumurtasını yiyin.
Pastörize sütlerden mümkün olduğunca kaçının. Kutu sütü tüketmeyin. Mümkünse
marda sütü
kullanın. Süt yerine süt ürünlerini (yoğurt, peynir) tercih edin. Günde iki
diş sarımsak ve/veya
1 baş kuru soğan tüketin. Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin Yeşil
ve siyah çay tüketin
(şekersiz!) Streslerden uzak durun İyi uyuyun. Çevresel toksinlerden ve
sigaradan uzak durum.
D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir şekilde güneşlenin ya
da D vitamini
takviyesi alın.Yeteri derecede egzersiz yapın Aşırı alkol kullanmayın
İşlenmiş soya ürünü yemeyin.
Yemekleri geleneksel yöntemler (buğulama, buharda pişirme) ile pişirin.
Turbo fırınlar da
kullanılabilir.Hızlı pişirme yöntemleri>(mikrodalga gibi) besin kayıplarına
yol açar; ayrıca kanserojen
olabilirler.Daha çok toprak (güveç), cam ya da kalaylı bakır kapları tercih
edin. Emaye ve çelik tencere
daha sonraki tercihlerdir.
Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayın.
Prof. Dr. Ahmet AYDIN

İÜ Cerrahpaşa Tıp Fak.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı

oO_eLif_Oo

Orta Düzey

Mesajlar: 534

Kayıt tarihi: Sep 21st 2006

  • Özel mesaj gönder

2

Saturday, 31.03.2007, 14:09

cooooook tesekkür ederim azzu ablam :saril:

cok kötü birsey bu kanser ya :cry: allah kimsenin basina vermesin.

benim anneannem kanserden ölmüs annem 20 yasindayken ve simdide annemin teyzesinin kizi yani kuzeni kanserle mücadele ediyor :cry:

Allah tüm hastalara acil sifalar verir insallah. amin.