Çin'e gitmeme lüzum mu var ki?
Çin kadar kalabalık için.
Çin gibi taklitçisin.
Seni seviyorum'un birebir çakmasını bana söylediğinden beri,
... Sana inanmak benim için bir Çin işkencesi...
Nazenin ey güzel kadın.
İstanbulun soyadı, yoksulun bir gece yarısı son ilacı.
Güne var olduğunu bilerek uyanmak,
... Bir duaya amin diyerek uğurlamak kadar mukaddes.
Boşluğun anne karnında bir cenin yeri tarifsizliği.
Sana dokunmak bir meleğe dokunmak kadar mucizevi.
Kalbin dünyanın en güvenli bankası korunağında.
Seni düşünmek ibadettir yaradana giden yol üstü bir handa.
Şuan;
Ev ıssız,
Aklım dağınık.
...
Radyoda şarkı,
Yanımda boşluk.
Duvarda sessiz film,
Aynada yalnızlığın fragmanı...
Ayrılığa hamilesin.
İhanete aş eriyorsun.
Aklında nur topu gibi terk ediş,
Kalbinde yeni ilişkinin tekmeleri var.
Ama artık çok geç sevgili.
Menopoza girmiş sadakatin.
Defalarca tedavi ettirsen de senliğini.
Benden öyle ölü doğum yapacak kalbin…
Günlerdir neden susuyorsun? dedim.
Seni rahatsız etmek istemedim dedi.
Sustuğu her gün rahatsızdım bilmedi!
Duymuştum
Zaman zamanla her şeyi çözerdi.
Ve bütün çözülenleri ben bağlardım.
Senide hayata bağlardım.
... Hayat beni sana bağlardı.
İşte tam o zaman sen bir makas olur.
Hiç yorulmadan bütün bağlarımı budardın.
Artık bağımdan bir salkım yalnızlığı hak ettin şimdi...
Beyaz eşya kutularında yazan
"Doğru taşıyınız, darbelerden koruyunuz, kırılabilir" yazısı.
Beyaz gelinlikli kadınların alın yazısına da yazılmalı...
... Neticede her erkeğe evlilik için bir kullanma kılavuzu gerekli...
Bir kadını elde etmek isteyen erkek, önce o kadına psikolog gibi davranır.
Elde ettikten sonra da, o kadını aklı başında birine muhtaç bırakır...
Sadakat pahalı ayakkabıydı kimini sıkıyordu kimine boldu.
Samimiyet sırtta ağır yüktü taşımak zordu.
Hem samimi hem sadakat dolu olmak insanoğlunu hayli yordu.
Bütün bunlara rağmen aşk en çok sana yakışıyordu...
Seni sevmek Allah'ın bana sınavıydı.
Baştan aşağı sevdiğim doğruydu.
Ama senin yanlışların bütün doğrularımı götürdü.
Ben yine aşkta sınıfta kaldım.
Anne al beni o'kul'dan...
Kurban bayramıyız.
Sen bana bayramsın, ben sana kurban.
Gönül bahçende kesiyorsun beni.
Soruyorlar sana "kurbanın en çok neresini yemeyi seviyorsun" diye.
... Sen cevaplıyorsun: "yüreğini..."
Ayrıldık,
İyi geceler “sevgili” diye seslenmiyor kimse.
Bundan böyle, hiçbir şeyin değil, günlüğün olayım sadece.
En azından geceleri “sevgili” günlük diye konuş benimle...
Bütün yeryüzünü reddedip yüzüne yaryüzü diyebilmektir aşk.
Aynadaki suretime benzemeyen yüzlerce yüzümün olduğunu fark etmektir.
Hüznün tabiat gözyaşı, gülüşün yarüstü zenginliğidir.
... Demem odur ki sevgilim,
Yaşamam için bana yaryüzünde yüz görümlüğü kadar ikametgah ver...
İçimde vicdanımın özlemine ayaklanması var.
Organlarımın ihtihar saldırıları dur durak bilmiyor.
Yaşam sevincim yağmalanıyor, hafızam hastalanıyor.
Terörist saldırılar bölüp ayırmak istiyorlar seni benden.
Ne haldeyim bilmek ister misin?
Yüreğim Somali gibi aç, varlığım sensizlikten ölüyor.
Aklım ise Ortadoğu gibi karışık, kimselere inanamıyor...
Çırılçıplak sev beni.
Ne elbisen nede makyajın olsun.
Öyle mühürle ki tenini tenime.
Aramızda ne para pul nede kul olsun...
Aşk kanseriyim,
Dünden güne ölüyorum.
Dilimde ateş,
Tenimde yokluk,
Sesimde ter dinmiyor.
Aklım sancıyor,
Yalnızlığım ağrıyor,
Kalbim bulanıyor.
Gözün arkada kalmasın sevgili,
Hastalığına gözüm gibi bakıyorum…