Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Bize değer vermeyen insanlardan uzak durmamız gerekiyor.
Ama bunun ne demek olduğunu ancak;
Kalbimiz yorulunca,
Beklentilerimiz boşa çıkınca,
Yanılınca,
Kandırılınca,
Yorulunca,
Yaralanınca,
Düşünce,
Ağlayınca,
Üzülünce,
İş işten geçtikten sonra,
Hayallerimiz suya düştükten sonra anlıyoruz !.
Yusuf Tandoğan
Bir imkansızı sevdim,
İmkansızlığın bağrında.
Sevdam kıyamet,
Sevdam isyan,
Sevdam mahşer yeri…
Bir sevda uçtu yüreğimden,
Kanadım kırık.
Yüreğim uçurum,
Yüreğim gece,
Yüreğim zehir…
Bir ayrılık çektim ömrüme,
Geceden kara.
Ömrüm kahır,
Ömrüm zindan,
Ömrüm biçare…
Bir acı var bağrımın tam ortasında,
Yumruk gibi çöktü boğazıma.
Gözüm yolda,
Canım burnumda,
Yüreğim paramparça…
Acı denizinin kayıksız yolcusuyum artık.
Gidiyorum, küreksiz, martısız, rotasız.
Karalar bağlamışken hayatımın dümenine
Kara görünür mü bir daha bilinmez !.
Yusuf Tandoğan
Bazen seversin, terkedilirsin.
Bazen terkedilirsin, yine seversin.
Bazen kendinden nefret edersin, yine seversin !.
Yusuf Tandoğan
Sevgiler yalan,
Ama acıları çok doğru !.
Yusuf Tandoğan
Seni sevmeye geç kaldığımdan beri,
Ellerim nasırlı, yüreğim paslıdır benim…
Rimeli akmış yalnızlıklar içindeyim.
Tut ellerimden sevdiğim,
Hayata isyanım var !.
Yusuf Tandoğan
Seni gittiğin gibi unuttum.
Cümlelerimi artık,
Öznesiz ve özensiz kuruyorum.
Her şey insanlar için deyip,
Gözyaşlarımı saklayıp,
Acılarımı görmezden geliyorum.
Hayata dair ilk küskünlüğüm değil bu,
Dost maskesi takan düşmanlarımda oldu.
Hayat ne kadar zor olsa da,
Yarınlara, insanlara dair umudum var dedim.
Umudumun azaldığı yerde ise inadım var dedim !.
Yusuf Tandoğan
Aşk dediğin üç harf sadece
Ama bir ömre sığmalı
Yıllara meydan okumalı
Her sabah yeniden başlamalı
Ne yüzü güzeli aramalı
Ne de vücudu düzgün olanı
Vitrini değil
İklimi yetmeli insana
Bedeni değil
Yüreğindeki bahçe yetmeli insana
Dokunuşlardan çok
Bakışları yetmeli insana
Dünya zenginliği değil,
Gönül zenginliği yetmeli insana !.
Yusuf Tandoğan
Seven insan her daim affetmeye hazırdır.
Yeter ki aldatılmasın !.
Yusuf Tandoğan
Gitsem kendime gitsem, Çat kapı, davetsiz konuk, Hoşgelsem, sefalar getirsem, incik boncuk getirsem benle bana, bir de kara kedime, Çekilsem kendime çekilsem !.
Ağaç olsam salkım saçak, köklerime tutunup kalsam öylece, kıpırtısız, Yüzümü sarmalasam, gölgemi yontsam, Kapansam kovuğuma, çekildiğim kabuk çatlamasa hiç, yeryüzü sızamasa içime, yalnızlığıma sızlanmasam, sussam öylece !.
Saklambaç olsam. Ebe olup, kaçsam kendimden, kendimi sen sansam çanak çömlek patlatsam, Kimseler aramasa beni, kimseler bulamasa !.
Kuş olsam, hatırımı kıranın dalına konsam, hiç uçmasam hep orada kalsam, kimseler taşlamasa beni sapanlarıyla, kimseler uçuramasa !.
Bir esintilik anı olsam, kalanlar hatırlamasa beni, gidenler unutamasa !.
Hatalarım da var. Ders aldıklarım oldu, almaya vakit bulamadıklarım da.
Duyduklarım doğruysa zaferlerim de olmuş. İyi ki yapmışım dediğim şeyler var, aynı zamanda keşkelerim de. Engellemek istediğim başlangıçlar da var. Unutmayı yürekten dilediğim kişiler ve zamanlar var. Hayatımdan seneler ayları çalan insanlar var. Sözler var, duymamış olmayı dilediğim ama duyduğum.
Kiminin gözüne sokmak istediğim gerçekler var, gerek görmediğim.
Kadını sevmeye gözlerinden başlayacaksın,
Bedeninden değil
Kadını duyguya boğacaksın,
Paraya değil,
Kadını kendin gibi seveceksin,
Deli gibi değil,
Kadını çiçek gibi tutacaksın,
Diken gibi değil,
Kadını nimet gibi taşıyacaksın,
Anahtarlık gibi değil !.
Yusuf Tandoğan
Hangimiz sevmedi, insan gibi
Hangimiz terkedilmedi, hiç sevilmemiş gibi
Hangimiz yalnızlık çekmedi, gidenin ardından
Hangimiz ağlamadı, bir vefazın kahrından
Yandık, yanıldık vazgeçmedik sevmekten
Kandık, kandırıldık usanmadık yeniden başlamaktan
Sevdik sevdalandık, uslanmadık çocuk olmaktan !.
Yusuf Tandoğan
Siz, siz olun.
Sevdiğinize asla ‘’ne halin varsa gör’’ deyip çekip gitmeyin.
Çünkü gün olur pişman olursanız eğer bıraktığınız gibi bulamayabilirsiniz !.
Yusuf Tandoğan
Hayat diyorum, yaşamak diyorum, çok güzel…
Sevda türküleri söylerken, elvedaları yaşarsın. Bir daha asla mutlu olamam derken gülmekten karnın yarılırken bulursun kendini. Dağa küsüp, tavşanla yarış yaparsın. Tohum ekip sularsın, yaprağını sevip ağaca meyva vermesini öğretirsin. Gelmeyeceğini bilsen de hep bir umut vardır için de, ya gelirse diye. Acının kayığında kürek sallarken dahi, gülen bir çocuğun yüzüyle mutlu olur, acılarını unutursun. Tütün sarar gibi acılarını sardığın anlarda olur, yürek ateşi ile yakıp dumanına özlemlerini beklentilerini hayallerini kattığın. Yalnızlığın kahpe rengi odalarında kimsesizliğini demlerken, pencerene konan kargayı dahi sevip beslemek istersin, yeter ki uçmasın kaçmasın, arkadaş olsun diye yalvarırsın.
Hele ki bir sevdiğin, çay demleyenin, değer verenin varsa, yalnız değilsen, okuyabiliyorsan, gülebiliyorsan, ağlayabiliyorsan, görebiliyorsan, duyabiliyorsan, sağlıklıysan, yeni güne uyanabiliyorsan, düşünebiliyorsan, vazgeçmeden sevebiliyorsan, hani şöyle dağ gibi dostun varsa,
Hayat diyorum, yaşamak diyorum ÇOK güzel !.
Yusuf Tandoğan
Erkekler için bazı kadınlar vardır ki;
Gamzesine şiir,
Gülüşüne ferman,
Sesine destan yazılacak kadar güzel,
Dokunmadan sevilecek kadar özeldirler !.
Yusuf Tandoğan
Her kadının gözlerinde mısralar saklıdır,
Kimi kadının sesinde notalar uçuşur,
Kiminin yüzünde en güzel manzaralar,
Kiminin gönlünde kuşlar cıvıldar,
Kimi kadının bakışında ormanlar yanar !.
Yusuf Tandoğan
Hayatını altüst edenlere,
Ardına bakmadan çekip gidenlere,
İyi gibi görünüp kötülük yapanlara,
Düştüğün de el uzatmayanlara,
Yüzüne gülüp arkandan dedikodunu yapanlara,
İşi düştüğünde selam verenlere,
Seni seviyorum deyip başkalarına kur yapanlara,
Özü sözü bir olmayanlara sakın kızma…
Hatta onları tanıdığın için sevinmelisin. İmkanın varsa eğer, bugün ki SEN olman da sana yardımcı oldukları için onlara teşekkür etmelisin.
Düşün; Onları tanımadan önce, hayatın tozpembe, insanların gözükapalı güvenilebilir olduklarını sanıyordun. Oysa şimdi onların sayesinde gözünün, gönlünün, hislerinin önünde ki perde kalkmış oldu.
Düşün; Önceleri korkuların vardı, hayata ve insanlara karşı savunmasızdın. Oysa şimdi onların sayesin da daha güçlüsün. Tecrübelerin var, ders çıkardığın acıların, hataların var.
Düşün; Önceleri düşünmeden hareket eder, sonuçlarını hesaplamadan hayallerini gerçekleştirmek isterdin. Oysa şimdi hayallerini kıçıkırık sandallara yüklemiyorsun, iki kere düşünüp bir kere yapıyorsun, insanlara güvenmeden önce onları tanımaya ve çözmeye çalışıyorsun.
Düşün; Hiçbir acı, hiçbir tecrübe bedelsiz değildir. Hepsi için bir bedel ödemişliğin vardır.
Kah sırtından aldığın darbelerle, kah yüreğine saplanan hançerlerle !.
Yusuf Tandoğan
Ciğerimde soğuk duvarların nemi kokusu
Sırtımda yıllanmış sensizlik belası
İçimde seni göremeden ölmek korkusu
Musallat olmadan ölüm ömrüme
Sarsam seni, sana tutsak gönlüme !.
Yusuf Tandoğan
Koynunda yılan beslersin
Beslersin kargayı, oyar gözünü
Denize düşüp yılana sarılırsın
Kaz gelen yerden tavuk esirgemezsin
Komşunun tavuğu bize kaz gibi görünür
Hayat bu kadar hayvansı bir şey işte !.
Yusuf Tandoğan
Yarınımda olmayı göz almayanı,
Bugünüm de istemiyorum !.
Yusuf Tandoğan