Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

tankonb

Orta Düzey

  • "tankonb" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 184

Kayıt tarihi: Dec 27th 2009

  • Özel mesaj gönder

361

Friday, 7.05.2010, 23:13

Bana bu şarkıyı çalmayın artık
Duyunca gözlerim yaşla doluyor
Unutmak isterken o vefasızı
Dinledikçe onu hatırlatıyor

Sözleri yemindi aşkımız için
Dillerde duaydı sevenler için
Ayrılık yok derdi ikimiz için
Duyunca gözlerim yaşla doluyor
Bana hep maziyi hatırlatıyor
Mutlu günlerimi hatırlatıyor

Çalmayın çalmayın çalmayın artık
Ne olur susturun susturun artık
Bana bu şarkıyı çalmayın artık
Duyunca gözlerim yaşla doluyor
Çalmayın çalmayın çalmayın artık
Ne olur susturun susturun artık
Bana bu şarkıyı çalmayın artık
Dinledikçe onu hatırlatıyor

tankonb

Orta Düzey

  • "tankonb" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 184

Kayıt tarihi: Dec 27th 2009

  • Özel mesaj gönder

362

Saturday, 8.05.2010, 00:33

dertliyim kederliyim

her nedense ağlarım

dertliyim kederliyim

her nedense ağlarım



Gülmedim bu dünyada

Gülmedim bu dünyada

Hem söyler hem ağlarım da

Hem söyler hem ağlarım

Gülmedim bu dünyada

Gülmedim bu dünyada

Garip garip ağlarım da

Garip garip ağlarım



üzülme sevdiceğim

ben hep böyle ağlarım

üzülme sevdiceğim

ben hep böyle ağlarım

yazma ile tükenmez

yazma ile tükenmez

ha bu benim dertlerim da

ha bu benim dertlerim

yazma ile tükenmez

yazma ile tükenmez

ha bu benim dertlerim da

ha bu benim dertlerim



gökte ki yıldızları

sayalım elli elli

gökte ki yıldızları

sayalım elli elli

bu dünyadan fayda yok

bu dünyadan fayda yok

öteki de şüpheli

öteki de şüpheli

  • "nisa nisa" bir kadın
  • Konuyu başlatan "nisa nisa"

Mesajlar: 20,948

Kayıt tarihi: Sep 29th 2008

Konum: izmir

  • Özel mesaj gönder

363

Saturday, 8.05.2010, 01:20

Mem nelere gark olmadı Zin’in ateşi için
Ferhat dağlar delmedi mi Şirin'in düşü için
Kusur ise her saniye her yerde seni anmak
Mecnun az mı yemin etti Leyla’nın başı için

Sesi yorgun gözlerinden uykusuzluk seçilir
Görkeminin zerresinden Ağrı Dağı küçülür
Gecelerin kollarında leblerinin bal suyu
Aydan dökülürcesine kana kana içilir

Uykularından kopardım hoş geldin mihmanımsın
Artık geri dönüşü yok ahımsın eyvahımsın
Elâlem ne derse desin hiç umurumda değil
Akıbetine razıyım sevabım günahımsın

Sana yine sana yandım Nesimî'de dün gece
Gözlerinle yüzüleyim bend olayım Hallac'a
Öyle hüküm buyurmuşlar tanrılar divanında
Ha ben sana yollanmışım ha Muhammed mi'raca

Cümle cihan güzelleri yüzlerine ben örsün
Gözlerin balyozu oldu içerimdeki örsün
Ruhumdaki fırtınalar Merih'i usandırdı
Nuh'a haber eyleyin de gelsin de tufan görsün

Yokluğuna dayanamam ahım arşı boyladı
Gölgeni Nil'de görmüşler piramitler söyledi
Hele bir bak şu sevdaya kimler yanmış ben gibi
Dediği üzre Yunus'un "gör beni aşk neyledi"

Son duraklarda beklerdim sonun olsaydı senin
Neler verilmez ki yerim yanın olsaydı senin
Çıkar kınından ne olur kirpiklerinle bile
Çal sineme gözlerini aşkına şah Hüseyn'in

Harikalardan biriymiş diyorlar Çin seddine
Seni görmeden hükmetmek kimin düşmüş haddine
Ulu divana baş vurdum dönsün diye Bağdat’tan
Ol sebepten ahvalimi arz ettim Bedreddin'e

Gamzelerini görseler bülbüller de lâl olur
Aşklar ülkesi sarsılır korkunç ihtilâl olur
Beklenmedik bir zamanda ölür isem sebebi
Beni eritip bitiren sevda-i iclâl olur

Kahreden ateş bilinem yananı sen olsaydın
Nal olurdum aşk atına bineni sen olsaydın
Deseler ki şu kadehte ağu var içen ölür
Bir solukta bitirirdim sunanı sen olsaydın

Belki de hatırlanırım ararsın şimdi nerde
İzim deryada damladır köyüm Hatçepınar'da
Bizim köyün kıyısında Dilav suyuna uğra
Hangi çobanın kavalı ağlıyorsa ben orda

Tanrılar yaratan Zerdüşt serdarıdır aslımın
Mazdek Hürrem nişanıdır inancımın neslimin
Dersimli Seyyid Rıza’ya ağır selamları var
Himmeti var gayreti var Horasanlı Müslim'in

Seni tanrılara sunam keremetin görünsün
Nazar eden köryılandan beter olsun sürünsün
Dağlar naz yapmaya aday insafını bağışla
Bağışla ki gözlerinde eşkıyalar barınsın

Söyler misin anlar mısın ah çekerin suçu ne
Bulutlardan damlar gibi düştüm girdap içine
Ay bulandı güneş kustu yıldızlar beklemede
Artık yolla gözlerini yolla Çin-u Maçin'e

Titanik'ten son sesleri alizeler getirdi
Son seslerin son demini balinalar bitirdi
Her yerde terör estiren sabıkalı gözlerin
Bermuda’yı kamçılayıp Atlantis’i batırdı

Toprak sudan bülbül gülden dost dosttan bulur deva
Dârâ'dan çok önce seni ağırlamış Ninova
Benim ömrüm yanan roma senin gözlerin Neron
Örste demir dövmededir şimdi Demirci Kawa

Melekler ipekyolu'nda aryaları gözledi
Yeri göğe ayı güne seni bana sözledi
Ilık bir güz akşamıydı yine senin yüzünden
Koçero Harran’a doğru atını mahmuzladı

Kirpiklerin yeni değmiş kaşların firik başak
Ay ışığı az geliyor hadi gözlerini yak
Fesatların hasetlerin eli kına görmesin
Terk-i canan eylemeden Şahmeran'a danışak

Keşke gelmez olaydı böyle bir hâl başıma
Temaşaya meraklılar toplandı el başıma
Herkesin dilinde şarkı elinde yarin eli
Artık yine sensiz artık yalnızım kul başıma

En yorulmaz yolcusuyum müptelası bu yolun
Ben zamanla boğuşayım sen seyreyle sen salın
Kor alevler buz kesilir gördüklerinde beni
Bir sensizlik yakar bir de hasreti İstanbul’un

Sen ey gönüller sahibi ey yüzleri gök zemin
Ey deryalar şahanesi sen ey gözleri kimin
Düzgün Baba hatırına Munzurlar'a mihman ol
Mihman ol da güneşlensin yaylaları Dersim'in

Gözlerinin dokunduğu her mekân memleketim
Bakıver de uzamasın gurbetim esaretim
Ahmed Arif hasretinden prangalar eskitmiş
Beni böyle eskitense prangalı hasretim

Umutların menzilinden uzaklara atılmış
İki cihan mucizesi ilâhlara katılmış
En amansız gecelerde aynalar yine suskun
Perçemi yüzünü gizler sanırsın ay tutulmuş

İmanım varsa kaşların, kirpiklerinse dinim
Muhammed Kâbe'ye döner, benimse sensin yönüm
Musa meşhur asasıyla, çarmıhı ile İsa
Bütün hepsi senin olsun, senin gözlerin benim

Senin yüzdüğün sularda ayrılık ölümü yur
En son yolcun ben olayım bekle biraz gitme dur
Beni İstanbul’a götür ya da İstanbul getir
Dokununca Nazım’ın ellerini yakan vapur

Gördüklerin sensizliğin dayanılmaz göçüdür
Sıla gurbet gurbet sıla birbirinin içidir
Ne aradın ne de sordun ben nerede neylerim
Kara Fatma Kara Yılan senden şikayetçidir

Bilirsin ki sevenlerin ayrılığı kâbustur
Tahir'i Zühre’ye bahşet zemmedenleri sustur
Sen istesen Sina Çölü bin çeşit çiçek açar
Suya sudan köprü kurmak yalnız sana mahsustur

Bazen kırmızı karanfil zakkum mereti bazen
Sevmeyenleri şad edip sevenlerini üzen
Ağlayanın güleninden misli misli fazladır
"İşte gidiyorum çeşm-i siyahım" diyen ozan

Bahçıvanlar kır bayırda boz kevene gül aşlar
Ol sebepten didelerden eksilmez kanlı yaşlar
Sana yanar sana susar sana acıkır sana
Ehl-i Haklar, Kakailer ve mağrur Kızılbaşlar

Meri keklik Binboğa'dan Çukurova’yı süzer
Yörüklere konuk olur yaylalarını gezer
Al'Osman'a diklenenler Göv Osman'a kul oldu
Avşar ellerinin hali Dadaloğlu'nu üzer

Sana sevdalıdır diye Pir Sultan asılırken
Kadılar bayram ettiler Hızır’a susulurken
Bilcümle taş kesildiler sözde Itır sevenler
Kirli sarı bir bıçakla Nergisler kesilirken

Senin rengin tüm renklerin şahı padişahıdır
Senin ahın tüm ahların kahredici ahıdır
Yıllar gün misali geçti asırlar ay misali
Herkes kendi âleminde bu neyin eyvahıdır

Yüreğim atom yüklenir sesini duyduğum an
Dört kitap çaresiz kalır el-aman aman aman
Başka biri yapar mıydı Eyyub'a sabır verdim
Ay kendini kuşatıp da gece sustuğu zaman

Arzu'yu Kamber'e yolla bayram seyran etsinler
On emiri on bir eyleyip Tur'da semah tutsunlar
Lûtfeyle de Eshab-ı Kehf açsın kapılarını
Yediler'e yoldaş olup yedi asır yatsınlar

Güzelliklerin mimari cennetlerin ustası
Misk-ü amberli cemlerin vazgeçilmez bestesi
Dört kapı kırk makam mağdur mecbur olsa da sana
En çok Zerdüşt yanar bir de Zerdüşt'ün avestası

Tay Dağı'ndan Kafdağı'na bakışların gerilmiş
Nazlarını çekemiyor arap atlar yorulmuş
Yol bilenler hâl bilenler sırrın sual etmişler
Nesimî Hallac-ı Mansur Şah Hatayi darılmış

Gel de dal tomura dursun daha uzansın elim
Eski dostu yarenleri gel de çağırsın dilim
Bir "he" desen ben Sırat'ı tez geçerim kıratla
Köroğlu tek vekilimdir Kiziroğlu kefilim

Ay ışığı bilâdestur rüyalarıma dalar
Kuşkularımı bağlamış uykularımı yolar
Daha kuşlar uçamazken nergisler açamazken
Bir sen vardın gülümseyen bir sen bir de inkalar

Gözlerinden uzak olmak inan beni bitirir
Gider de gelmez bilirim yıllarımı götürür
Bir sonbahar yaprağı ol dalı ver kuşun çekme
Kızılırmak incitmeden seni bana getirir

Ağuları yıllandırıp içirdin yudum yudum
Ahvalimi anlar diye Baba Üryan’a dedim
Karıncayı gözlerinin karasından vuran ben
Çok saldırdım ruhumdaki seni öldüremedim

Yerim yurdum meçhul oldu neredeyim şaşmışım
Kafdağını turnaların kanadında aşmışım
Kanlılar kandan vazgeçer üçler beşler aşkına
Sen de bir gün Maraş’tan geç ocağına düşmüşüm

Bana gözlerini gönder sakın ha olmaz deme
Kime yanam dertlerimi yalnızlığımı kime
Bir başıma kâbuslarla boğuşurken ansızın
Hayallerin şeref verdi dün akşam viraneme

Hicran son arifesinde yolculuk var makbere
Siyabend'i öldürdüler Xece ölmek üzere
Ab-ı hayat çeşmesidir leblerin esirgeme
Ne o tanrıya minnet et ne de dal tevekküre

Bulutlar yağmur yorgunu ufuklar ateş yüklü
Bir damla ateşte derdim senisizliklerim saklı
Yedi kıtaya dağılıp elleri boş döndüler
Huma kuşu intizarda turnalar ağlamaklı

Sana sunulmaya hazır gökkuşağı destimde
Emrine amade olmak hayran olmak kastımda
Gözden ırak alemlerde yitik insanlar gibi
Ha ülkeler zaptedilmiş ha gözlerin üstümde

Hal bilmeze yoldaş olmak yola zulüm değil mi
Cevreyleyip gönül kırmak dile zulüm değil mi
Ömründe bir defa bile gül koklamamışların
Bahçıvana saldırması güle zulüm değil mi

Mevsimlerin prensidir güzleri Akdeniz'in
Aşikârdır huzurunda gizleri Akdeniz'in
Damıtılıp Lût Gölü'ne bağışlansa suları
Leblerinde denizleşir buzları Akdeniz'in

Şarkılarını dokudum senle geçen her anın
Sebebi katili olma yorgun yaralı canın
Sen de anlamazsan beni sen de gider gelmezsen
Şikayet ederim seni Şah'ına Pir Sultan’ın

Sürmeleri yel götürür gözlerine güneş çek
Yağmur yanak rengin yağsın bulutlara kına ek
Lübnan yeniden kurulur yine şenlenir Beyrut
Ama senin gözlerinin savaşı bitmeyecek

Yeter çektiklerim yeter benden beter olası
Yusuf'u kahretmedi mi Züleyha'nın çilesi
Yüzün suyu hürmetine binboğalar and içer
Ol diyarda vekilimdir Diyarbakır Kalesi

Karda kan damlası rengi yüreklerde ölmezin
Ne hükmü var ne kıymeti gidip geri gelmezin
Dost Fuzulî mest Fuzulî mayaları anlatmış
Sızıları Zap Suyu'nda Siverekli Yılmaz’ın

Bana renklerini uzat uzat ellerimi tut
Tut ki gönüller şenlensin tut ki yeşersin umut
Kervanlar yollara düştü Şam'dan Darüsselam'dan
Doğuver de incinmesin mahcup olmasın Nemrut

Sırrın dirheminde tutsak arzuların ağlaşır
Bıçkın kaçak hislerinde gece-gündüz bağlaşır
Bir elinde Van Gölü var bir elinde Urmiye
Damlasını sürgün etsen nurhaklarda çağlaşır

364

Saturday, 8.05.2010, 08:50

Şimdi bi ateş böceği gibi
Yanıyorum arzularınla
Bak titriyor bedenim
Alışkın değil sensiz uykulara
Gece olsa sana koşsam
Yıldızlar gibi parlak
Alev olsam öyle yaksam ki
Beni hiç unutmasan
İlle de sen sen sen
İlle de sen
Senden başka hiç kimseyi
Sevemem ki ben ben ben...

melye

Yönetici

  • "melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

365

Saturday, 8.05.2010, 11:33

Bir başka sevgiliyi
Sevemem sevemem sevemem
Dudakların ne sıcak
Diyemem diyemem diyemem
Şu kalbi başkasına
Veremem veremem veremem
Bir başka sevgiliyi
Sevemem sevemem sevemem

O gül dudaklarını
Öpeyim öpeyim öpeyim
Güzel yanaklarını
Seveyim seveyim seveyim
Şu kalbimi sana ben
Vereyim vereyim vereyim
Bırak sana meleyim
Diyeyim diyeyim diyeyim

:S

366

Saturday, 8.05.2010, 11:37

Gözlerinde günah rengi
Hangi haram aşk değdi
Gül yüzüne güz gelmiş
Dillerinden aşk gitmiş
En sevdiğin bir bendim
Şimdi kimi yar bildin
Can darılmış ömrüme
Aşk ağlıyor halime
Bir yalancı hevese
Beni kovma kalbinden
Aşk davran giden yolda
Bir yalnızım kayboldum
Ellerinde goncaydım
Erken açtım tez soldum
En sevdiğin bir bendim
Şimdi kimi yar bildin
Can darılmış ömrüme
Aşk ağlıyor halime
Bir yalancı hevese
Beni kovma kalbinden…
gözlerinde günah rengi
hangi haram aşk değdi
gül yüzüne güz gelmiş
dillerinden aşk gitmiş. :huh:

Yıldız Usmanova- Beni Kovma Kalbinden

melye

Yönetici

  • "melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

367

Saturday, 8.05.2010, 11:58

Aşk bu,
Geliyorum demeden geliyor,
Gitmiyor
Unutmak
Öğrenmekten daha çok zaman alıyor
Bilgi ceza , bilgi suç
Taşımak ağır
Ben aşkı 100 metreden tanırım
Yeni değil bu yalnızlık
Ne sokaklar ne evler gördük
İyi gelir ilk zamanlar yaşadıkça
Biz öğrendik
Her aşk bitermiş birgün bildim
Her aşk bitermiş birgün öğretildim
Gözüm aynı göz, ruhum eski
Sözüm aynı söz, susmam yeni
Günüm aynı gün, geceler eski
Tenim aynı ten, üşüyorum şimdi
:S

368

Saturday, 8.05.2010, 12:40

En çok neyi özlüyorum biliyormusun o çocuk ellerini
Bana baktığın zaman aklımı alan gözlerini
Bizim aşkımızın tarifi yoktu
Benzersiz sevmiştik birbirimizi

Nasıl kazandıysak öyle kaybettik
Şimdi kim arar kim bulur izimizi
Bildiğini okur zaman gurur aşka düşmanmış
Biz bile ayrıldıysak demekki aşk yalanmış

En çok neyi özlüyorum biliyormusun o çocuk ellerini
Hani bana baktığın zaman o aklıma gelen benim aklımı alan gözlerini
Bizim aşkımızın tarifi yoktu

Hani benzersiz sevmiştik birbirimizi
Ama nasıl kazandıysak öyle kaybettik
Şimdi kim arar kim bulur izimizi

Mithat Körler - Aşk Yalanmış

369

Saturday, 8.05.2010, 12:51

bir daha bakmam yüzüne
gız ben senden gıcık aldım
sahip değilsin sözüne
gız ben senden gıcık aldım
yine bugün gıcık aldım vay

gelişinden-gidişinden
bana bakıp gülüşünden
kırmızılar giyişinden gıcık aldım
yine bugün gıcık aldım vay

gıcık aldım, gıcık aldım
yar ben senden gıcık aldım
gıcık aldım, gıcık aldım gız ben senden gıcık aldım
yine bugün gıcık aldım, hepinizden gıcık aldım

hem anandan hem babandan
çok sevdiğin gardaşından
gerdan kırıp salınmandan
gıcık aldım, gıcık aldım yine bugün gıcık aldım

dedikodu yapışından
göğsüne gül takışından
çapkın çapkın bakışından
yine bugün gıcık aldım

karşıma geçip de durma
boşuna kafamı yorma
bana artık birşey sorma
gız ben senden gıcık aldım

içtiğiniz suyunuzdan
sevmediğim huyunuzdan
gelmiş geçmiş soyunuzdan
hepinizden gıcık aldım
kökünüzden gıcık aldım...


:D :D

Mehmet Balaman - Gicik aldim :D

370

Saturday, 8.05.2010, 13:05

Yarından haber yok dün bitti
Saatler son günü çalıp gitti
Yeminler yaşlandı dudaklarda
Düğümlendi derken söz bitti

Vagonlar bir dolup bir boşadı
Kuruyan gözlerim yine yaşardı
Sarardı sırayla fotoğraflar
Ne hayatlar içimde kaldı

Unutursun içim yana yana
Unutursun ölüm sana bana
Zaman basıp kanayan yarana
Unutursun unutursun

Unutursun için yana yana
Unutursun ölüm sana bana
Zaman basıp kanayan yarana

Sertap Erener - Unutursun

melye

Yönetici

  • "melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

371

Saturday, 8.05.2010, 15:10

Yenilir gibi değil
Yutulur gibi değil
Şu başıma gelenler
Bildiğim gibi değil

Bahtıma düşenler
Ömrümü çalanlar
Gönlüme girenler
Sevilir gibi değil

Sevilir gibi değil
Sayılır gibi değil
Mecnun aynı Mecnun kaldı
Leyla'sı Leyla değil

372

Saturday, 8.05.2010, 22:13

Hep karanlık hep karanlık
Yeter artık yeter
Bir avuç kar beyazı
Bir adım yol bana

Bir nefes ver bir fısılda

Dağlar duvar olsa önüme
Yollar kör düğüm düğümlense
Dönmem gözümü dağlasalar
İpe götürseler
Bir kuş uçur yeter

Dağlar duvar olsa önüme
Yollar kör düğüm düğümlense
Dönmem gözümü dağlasalar
İpe götürseler
Sen bir çağır yeter

Bir küçük pencere
Bir aydınlık bana

melye

Yönetici

  • "melye" bir kadın

Mesajlar: 23,454

Kayıt tarihi: Feb 6th 2010

Konum: ...HiÇ...

  • Özel mesaj gönder

373

Saturday, 8.05.2010, 23:36

Karanlıktan aydınlığa
Bilmem nasıl çıkar bu sevda
Sen dünyanda ben dünyamda
Bilmem nasıl geliriz yanyana
Unutursun deme bana
Unutmak mümkün değil seni asla
Sen dünyanda ben dünyamda
Bilmem nasıl geliriz yanyana
Sen bir adım gelsen
Ben sana koşarım
Sen bir sevsen
Yüreğinde taşarım
Yanına gelemem gülemem göremem
Zor gelir taşımak unutup gidemem
Gidemem silemem ezemem
Acıdır unutmak
Acıdır unutulmak

tankonb

Orta Düzey

  • "tankonb" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 184

Kayıt tarihi: Dec 27th 2009

  • Özel mesaj gönder

374

Saturday, 8.05.2010, 23:51

Susma konuşalım biraz daha
Bu robotik dünyanın içinde, farklı biçimde
Haydi yaşayalım gel ölmeden önce
Hepimiz borçluyuz bir yerlere farklı şekilde

Ne senin için ne benim için bir yarın yok
Bir bizi gözetliyor, çaremiz yok
Ne senin için ne benim için bir yarın yok
Bir bizi gözetliyor, kaçış yok

Susma konuşalım biraz daha
Bu robotik dünyanın içinde, farklı biçimde
Haydi yaşayalım gel ölmeden önce
Hepimiz borçluyuz bir yerlere farklı şekilde

Ne senin için ne benim için bir yarın yok
Bir bizi gözetliyor, çaremiz yok
Ne senin için ne benim için bir yarın yok
Bir bizi gözetliyor, kaçış yok

Susma, susma bu robotik dünyanın içinde

Ne senin için ne benim için bir yarın yok
Bir bizi gözetliyor, çaremiz yok
Ne senin için ne benim için bir yarın yok

375

Saturday, 8.05.2010, 23:54

Bir karanlık, bir aydınlık
Geçip gider günlerimiz
Bir hayale uzanır da
Değmez olur ellerimiz

Hoşçakalın der gibidir
Ufka giden kırlangıçlar
Ayrılığın ilk çizgisi
O umutlu baslangıçlar

İnan bana sevdiceğim
Aynalar da yalan söyler
Şarkılardır bize kalan
Bir de çılgın öpüşmeler

Mesajlar: 3,169

Kayıt tarihi: Dec 28th 2009

  • Özel mesaj gönder

376

Sunday, 9.05.2010, 00:19

Sen benimdin ben de senin
Sevdim amma bilemedin
Çile çektim sabır ettim
Ayrılığı sen istedin

İstermiydim böyle aşkı
Sonu hüsran ayrılmaktı
Acı keder yanlızlıktı
Ayrılığı sen istedin

Öldü ben de aşkın sevdan
Dönüp gelsen sana kanmam
Yalancısın inanamam
Ayrılığı sen istedin

Oysa ölüm ayırırdı
Aşkımızsa bir romandı
Yeminimiz bile vardı
Ayrılığı sen istedin

Yanlızlığı sen istedin

tankonb

Orta Düzey

  • "tankonb" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 184

Kayıt tarihi: Dec 27th 2009

  • Özel mesaj gönder

377

Sunday, 9.05.2010, 01:17

Yazıklar olsun, yazıklar olsun
Kaderin böylesine, yazıklar olsun
Herşey karanlık, nerde insanlık
Kula kulluk edene yazıklar olsun.

Batsın bu dünya, bitsin bu rüya
Ağlatıp da gülene, yazıklar olsun
Dolmamış çileler, yaşanmamış dertler
Hasret çeken gönül, benim mi olsun..

Ben ne yaptım, kader sana
Mahkum etti, beni bana
Her nefeste, bin sitem var
Şikayetim yaradana, şikayetim yaradana.

Şaşıran sen mi yoksa benmiyim bilemedim
Öyle bir dert verdin ki, kendime gelemedim
Çıkmaz bir sokaktayım, yolumu bulamadım
Of...of...of...of...of...of..of..of.....


Ben mi yarattım, ben mi yarattım
Derdi ızdırabı, ben mi yarattım
Günah zevk olmuşsa, vefa yorulmuşsa
Düzen bozulmuşsa, ben mi yarattım.

Batsın bu dünya, bitsin bu rüya
Aşksız geçen ömrüme, yazıklar olsun
Dolmamış çileler, yaşanmamış dertler
Hasret çeken gönül, benim mi olsun.

Ben ne yaptım, kader sana
Mahkum etti, beni bana
Her nefeste, bin sitem var
Şikayetim yaradana, şikayetim yaradana.

Şaşıran sen mi yoksa benmiyim bilemedim
Öyle bir dert verdin ki, kendime gelemedim
Çıkmaz bir sokaktayım, yolumu bulamadım
Of...of...of...of...of...of..of..of.....

tankonb

Orta Düzey

  • "tankonb" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 184

Kayıt tarihi: Dec 27th 2009

  • Özel mesaj gönder

378

Sunday, 9.05.2010, 01:19

Beni burada arama
Arama anne
Kapida adimi sorma
Saclarina
yildiz düsmüs
Koparma anne aglama.
Kac zamandir yüzün trasli
Gözlerim
safak bekledim
Uzarken ellerim kulagim kiriste
Ölümü özledim
anne.
Yasamak isterseken delice
Ah..verebilseydim keske
Yüregi
avcunda kosan herbir anneye
Tepeden tirnaga ogula
ve kiza
kesmis
bir ülkeye armagan
Düslerimle sinirsiz
diretmisligimle
genc
Saskinligimla cocuk devrederken sirdasima
Usulca aci verdi
yanagimda tomurcuk
Pir Sultan'i düsün anne, Seyh Bedretinn'i
Börklüce'yi,
Torlak Kemal'i
Insanlari düsün anne
Düsün ki yüregin sallansin
Düsün
ki o an güzel günlere inanan
Mutlu bir Yusufcuk havalansin

Yani
benim güzel annem
Ala safaginda ülkemin yildiz ucurmak varken
oturup
yildizlar icinde kendi buruk kanimi ictim
Ne garip duygu su ölmek
öptügüm
kizlar geliyor aklima
Bir aciklamasi vardir elbet giderken dar
agacina
Geride masa üstünde boynu bükük
kaldi kagit kalem.
Bagisla
beni güzel annem
Ogul tadinda bir mektup yazamadim diye
kizma
bana.
Elleri deysin istemedim
Gözleri deysin istemedim
Aglayip
kokluyacaktin
Belki bir ömür tasiyacaktin koynunda.

Yasamak
agrisi asildi boynumda
Oysa türkü tadinda yasamak isterdim
Ölmek
ne garip sey anne
Bayram kartlarinin tutsakligindan asirip bayrami
Sedef
kakmali bir kutu icinde
vermek isterdim cocuklarin ellerine
Sonra,
sonra benim güzel annem
damdan düser gibi vurulmak isterdim bir
kiza
Gecenin kiyisinda durmusum
Kefenin cebi yok
Koynuma
yildiz doldurmusum
kosun cocuklar kosun
sabah üstüme üstüme
geliyor
Kisacasi güzel annem
Bir cicegi düsünürken ürpermek yok
Gülmek
umud etmek özlemek
ya da mektup beklemek
gözleri yatirip
iraklara.
Ölmek ne garip anne
artik duvarlari kanatircasina
tirnagimla
saskin umutlu siirler yazamiyacagim
mutlak bir
inancla gözlerimi tavana cakamiyacagim
Baba olamiyacagim örnegin
toprak
olmak ne garip sey anne.
Ucurumlarki sende büyür
dagdir ki
sende göcer
ben bayram derim cicek derim
cam diplerine acmis
kanatlarini kozalak derim
gül yanakli cocuga benzer
yinede
oglunu yitirmek ne garip sey anne
Her kavgada ölen benim
Bayrak
tutan carpisan
her kadin topragi tirnakliyarak
dogurur beni
Özlem
beni kavga benim ask benim

Bekle beni anne.
bir sabah
cikagelirim
bir sabah anne bir sabah
Acini süpürmek icin
actiginda kapiyi
adi baska sesi baska
nice yasitim
koynunda
çiçekler
ÇiÇekler icinde bir ülke getirirler.

tankonb

Orta Düzey

  • "tankonb" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 184

Kayıt tarihi: Dec 27th 2009

  • Özel mesaj gönder

379

Sunday, 9.05.2010, 01:21

Dün gece gördüm düşümde
Seni özledim anne
Elin yine ellerimde
Gözlerin ağlamaklı
Gözyaşlarını sildim anne

Camlar düştü yerlere
Elim elim kan içinde
Yanıma gel yanıma anne
İki yanımda iki polis
Ellerim kelepçede
Beni bul beni bul anne

Dün gece gördüm düşümde
Seni özledim anne
Gözlerinden akan bendim
Düştüm göğsüne
Söyle canın yandımı anne
Camlar düştü yerlere
Elim elim kan içinde
Yanıma gel yanıma anne

tankonb

Orta Düzey

  • "tankonb" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 184

Kayıt tarihi: Dec 27th 2009

  • Özel mesaj gönder

380

Sunday, 9.05.2010, 01:23

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna

Suçuna bağışla sarıl boynuna

Biz bize yaşarken geldik oyuna

Eller kadir kıymet bilmiyor Annem

Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Bir yar için seni terkedip gittim

Vicdanıma bir sor ne acı çektim

Kendimi ben sana emanet ettim

Eller kadir kıymet bilmiyor Annem

Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna

Suçuna bağışla sarıl boynuna

Biz bize yaşarken geldik oyuna

Eller kadir kıymet bilmiyor Annem

Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Ne sevgiler geldi geçti kalbimden

Kimse anlamadı garip halimden

Senin hasretini duydum derinden

Eller kadir kıymet bilmiyor Annem

Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna

Suçuna bağışla sarıl boynuna

Biz bize yaşarken geldik oyuna

Eller kadir kıymet bilmiyor Annem

Senin kadar kimse sevmiyor Annem