Aşk, nerede olduğuna, kiminle olduğuna bakmadan gelir vurur seni...
Erdemli olmayı göze almak, onun hiç gelmeyeceğini bile bile gelmesini beklemeye benzer...
Aşk toprak gibidir, kirlendikten sonra ne kadar su versen de filiz vermez..
Sessizliğin tam ortasındayken içimdeki huzursuzluğun gürültüsü ile yaşamak...
Aşk; bir yanı cennetten, diğer yanı cehennemden yana bir duygudur...
Tecrube sahibi olmak, yanlış yola sapmadan doğru yolu bulmaya benzer.
Dost bildiklerim dost olduklarını sandılar, kötü günlerinde hep üstümde oldular, kötü günlerimde ise üstümden kalkıp gittiler...
Bozuk beyinlerde tümletilmiş aşklar olur...
Vaatler atölyesinde çalışan bir işçidir benim vicdanım...
Sadakat yolunun ucu bucağı yoktur, bitmez...
Sağı solu uçurumdur bu yolun, düştükçe yeniden çıkarabilene ise Dost denir...
Kendi benliğine senaryolar yazıp oynar insan, kişiliğini yarattığı modellerle tanır ve dışarıya hiçbir zaman yansıtamayağı benlikler doğurur..
Hayatın en parlak ışığını sende görebilene, karşılığında hayırsızlığını hediye etmiş olsan dahi seni sevebilene, senin yerine cehenneme bile gitmeyi göze alabilene anne denir.
Derdi bitenin sohbetide biter...
Kimine unutmak kolaydır, unutulana yakışanda budur...
Kimine unutmak zordur, unutulmaya çalışılana yakışmayan budur...
Aşk, yağmuru olmayan bir ormana benzer, onu bitiren susuzluk degil, bir dal kibrit ateşidir..
Hayatın en güzel rolü sevmeyi oynamaktır...
Bazen öyle birini kaybedersin ki önce farkına varmazsın, zaman geçtikçe onun yokluğu ile keşkeleri sırtına yastık yapıp her gece kambur uyursun...
Duygularım damla damla akıyor gönlümün musluğundan, pas kokusu sinmiş duygularımın aktığı bataklığıma...
Gülün ömrü az olur derler,
Kurusuna, kitap arasında ölümsüz hatıraları saklarlar...
Yalnızlığımı buruşturup koydum bavula, artık gidiyorum beni şımartan benliğimin yanına...
Empati kurmayı bilmek, vicdan sahibi olmanın iyi formülüdür...
Okuyana; Kültürlü
Okumayana: Cahil
Yazana: Bunalım, Derler...