Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, AllaTurkaa sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

201

Saturday, 3.01.2015, 15:31





“Hayat ne yaşadıklarındır,
Ne de kazandığın başarılar.
Hayat dediğin;
Ömür boyunca 'Hayatım' diyebileceğin insanı bulunca başlar.”

Can Yücel





Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,897

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

202

Saturday, 10.01.2015, 14:54

İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranışı candan...

Can Yücel


203

Saturday, 10.01.2015, 16:56




"Ve diyeceğim ki: Aşk güzel şey.. Vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece.."

Can Yücel





204

Tuesday, 13.01.2015, 00:04



Sevdiğin Kadar Sevilirsin


Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç

Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin

Yaşadıkların kar sanma...
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna
Ne kadar yaşarsan yaşa
Sevdiğin kadar ömrün

Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma herşeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendigi kadar inansın

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiliye hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneş'in seni ısıttığı kadar sıcak

Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin
İşte budur hayat işte budur yaşamak

Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

Çiçek sulandığı kadar güzeldir.
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin.

Bunu da öğren;
SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN!!!


Can YÜCEL








205

Wednesday, 21.01.2015, 00:41



Farkında Olmalı İnsan…
Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında Olmalı.
Farkı Fark Etmeli, Fark Ettiğini De Fark Ettirmemeli Bazen…
Bir Damlacık Sudan Nasıl Yaratıldığını Fark Etmeli.
Anne Karnına Sığarken Dünyaya Neden Sığmadığını
Ve En Sonunda Bir Metre Karelik Yere Nasıl Sığmak Zorunda Kalacağını Fark Etmeli..
Şu Çok Geniş Görünen Dünyanın, Ahirete Nispetle Anne Karnı Gibi Olduğunu Fark Etmeli.
Henüz Bebekken ‘Dünya Benim!’ Dercesine Avuçlarının Sımsıkı Kapalı Olduğunu, Ölürken De Aynı Avuçların ‘Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum
İşte!’ Dercesine Apaçık Kaldığını Fark Etmeli.
Ve Kefenin Cebinin Bulunmadığını Fark Etmeli. Baskın Yeteneğini Fark Etmeli Sonra.
Azraillin Her An Sürpriz Yapabileceğini, Nasıl Yaşarsa Öyle Öleceğini Fark Etmeli İnsan..
Ve Ölmeden Evvel Ölebilmeli.
Hayvanların Yolda Kaldırımda Çöplükte Ama Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini Fark Etmeli.
Eşref-İ Mahlukat (Yaratılmışların En Güzeli) Olduğunu Fark Etmeli. Ve Ona Göre Yaşamalı.
Gülün Hemen Dibindeki Dikeni, Dikenin Hemen Yanı Başındaki Gülü Fark Etmeli.
Evinde 4 Kedi 2 Köpek Beslediği Halde Çocuk Sahibi Olmaktan Korkmanın Mantıksızlığını Fark Etmeli.
Eşine ‘Seni Çok Seviyorum!’ Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş Gücünü Fark Etmeli.
Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini, Ama Arka Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu Fark Etmeli.
Zenginliğin Ve Bereketin, Sofradayken Önünde Biriken Ekmek Kırıntılarını Yemekte Gizlendiğini Fark Etmeli.
FARK ETMELİ.
Ömür Dediğin Üç Gündür,
Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür,
O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,O Da Bugündü
Can Yücel





Atilla_Ky

Moderatör

  • "Atilla_Ky" bir erkek

Mesajlar: 22,897

Kayıt tarihi: Dec 17th 2010

Konum: Allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

206

Sunday, 1.02.2015, 14:33

Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az, kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya
.
İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranışı candan...
Can YÜCEL


Yoncam

Jüri

  • "Yoncam" bir kadın

Mesajlar: 6,322

Kayıt tarihi: May 26th 2012

  • Özel mesaj gönder

207

Saturday, 7.02.2015, 00:38

Boş ver be yaşı başı!
kim tutar seni kim?
kendi yüreğinden başka kim?
Aklını al da öyle git
ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra,
bayıra vur da git
Dert etme ellerini, onlarda gelir seninle
bırakmadıkça birine
o biri de gelir gerçekten istediğin oysa
seveceksen ve öleceksen uğruna..
yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen
toprağa...
...
Yaş 70'e gelse bile hayat daha bitmemiş
sen mi biteceksin?
Çekeceksen bile bayrağı
YAŞADIM ULAN DİBİNE KADAR
diyemeyecek misin?
...
Can Yücel

208

Tuesday, 31.03.2015, 23:22






"Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin;çıkarı yok,çıkası yok,çıkarasım yok"


Can YÜCEL







TürkEce/GnL

[Forum Ablası]

  • "TürkEce/GnL" bir kadın

Mesajlar: 47,568

Kayıt tarihi: Sep 16th 2010

Konum: TC İstanbul/allaturkaa

  • Özel mesaj gönder

209

Wednesday, 20.05.2015, 20:40


Ben senden ögrendim deniz yazmayı
Elimden düşmüyor mavi kalem ....
Can Yücel

  • "MUSTAFA ÇİLEK" bir erkek

Mesajlar: 11,783

Kayıt tarihi: Mar 5th 2011

Konum: TOKAT

  • Özel mesaj gönder

210

Friday, 22.05.2015, 23:28


211

Monday, 1.06.2015, 15:09

Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de
Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk görürsen yanağından makas al...
Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı, hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor...
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtiracak..
Can Yücel


212

Friday, 19.06.2015, 22:53



Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin o’nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini…
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak."O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak…
Can YÜCEL


213

Monday, 29.06.2015, 14:18



Boş ver be yaşı başı!
Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver?
Şöyle atıp koyu grileri siyahları sabahtan,
sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna,
ondan haber ver?
Koyma bir kenara yüreğini,
aç kapılarını, gelene geçene yol ver girsin diye içeri
Ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna
Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,
Ama aklını kaybedecek kadar bir aşk varsa avuçlarında,
Bırak aksın yollarına, yağ geç , yık geç,
kimse inanmazsa inanmasın
sen inan yüreğine
Hem ona geçmezse kime geçer sözün?
Büyü Büyü...
Bak ellerin ayakların kocaman,
aklında maşallah yerinde,
e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın
diye.
Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,
boş ver yaşı başı,
aşk var mı aşk sen ondan haber ver?
Takılmışsın yüzündeki gözündeki
çizgilere
o çizgilerin yüreğine neler
kazıdığını düşün
atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk
bir kış günü
öl gitsin...
Boş ver be yaşı başı!
kim tutar seni kim?
kendi yüreğinden başka kim?
Aklını al da öyle git
ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra,
bayıra vur da git
Dert etme ellerini, onlarda gelir seninle
bırakmadıkça birine
o biri de gelir gerçekten istediğin oysa
seveceksen ve öleceksen uğruna..
Yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen
toprağa...
Yaş 70'e gelse bile hayat daha bitmemiş
sen mi biteceksin?
çekeceksen bile bayrağı
"Yaşadım ulan dibine kadar"
diyemeyecek misin?
Can Yücel


214

Monday, 29.06.2015, 14:38




Analık nedir Annem?” derdim de anacığıma; “Ben ol da bil” derdi Mevlânaca..
Ben ol da bil!
“Sen” oldum annem bak!..
“Sen” oldum ve bildim neymiş bu işin yürekcesi..
Hani “Köpekler bile “ana” olmasın” derdin ya hep, o ızdıraplı yüreğinle, o engin şefkatinle..
Anlamazdık o zaman biz zamâneler..
“Zor kızım, çok zor analık” derdin ardından derin bir iç çekişle..
Zormuş anam..
Ana olmak “Hiç” ken “Hep” olmakmış meğer..Çoğalmakmış durmadan..
Dünyaya meydan okumak, mazi ve istikbâli sırtlamak, pervâsız bir gözü karalıkmış..
Zormuş Annem..Olduk, gördük, bildik bak..
Ana olmak meğer; Kor ateşlerde üşümesi, kara kışlarda buz kesmesiymiş yüreğin..
Hep; “Ben!” derken,
Artık; “O”, “İllâ O!” demesiymiş..
Hiç varmayacağı kapıları çalması, hiç ederek ömrünü, adanmasıymış.
Hiç kızmaması yüreğin, almayı hiç düşünmeden hep vermesiymiş.
Hep sarıp-sarmalaması, hiç hesap sormadan, hep dost hep yâr olmasıymış..
Zormuş Anam..
Meğer ölümüne bir kara sevdaymış analık..
Olduk, gördük, bildik bak..

CAN YÜCEL

216

Thursday, 3.03.2016, 17:03

Buluşmak Üzere -- Can Yücel

Buluşmak Üzere
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım

Can Yücel

217

Monday, 28.03.2016, 08:12

Seninle yaşlanmak istiyorum. Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyim istiyorum. Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum. Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
Yaşayalım ki, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız. Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim. Güzel günlerimizi, evimizde, bir şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız. Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek… Böylece yaşamalıyız işte.

Sonra çocuğumuz olmalı, düşünsene, senin ve benim olan bir canlı. Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız. Sen arada mızıkçılık yapmalısın. Ve ben söylenerek sıranı almalıyım. Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta kırmalısın. Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.

Zaman su gibi akıp giderken, her şey yaşanmış bir hayatımız olmalı. Her şeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden. Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı. Saçlara düşünce aklar ya da gidince aklar, çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehirden. Kavgasız, her sabah gürültüyle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz.
Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız. Eve gelip, benden kahve istemelisin. Çocuklar gelmeli ziyaretimize, geçmişteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız…

Öyle sevmelisin ki beni, bu yazdıklarım korkutmamalı seni. Tebessümler açtırmalı yüzünde. Bir gün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde, birbirimizi sevmenin gururu olmalı \”her şeyde\”.

Can Yücel

218

Monday, 28.03.2016, 08:19

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek…

Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana… Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek… Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak… Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?

Nereden bileceksin?

Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi… Isırmazdım dilimin ucunu… Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.

Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda… Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.

Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize… Ve her kulaçta haykırırdım seni..

Ama sen hiç benimle olmadın ki…

YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN…

Can YÜCEL

219

Monday, 28.03.2016, 08:25

Sebepsiz sevmektir aşk.
Nedeni olmadan bağlanmak birine..
Gözlerine baktığında erimektir içten içe.
Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
“Hatta sarılamamaktır utançtan,
Çünkü utanmaktır sevmek aslında”.
Sevmek nedir aslen ?
Ölmek mi uğruna ?
Yaşamak mı onunla ?
Sevmek mi ömür boyunca ?
Yoksa ayrılmak mı gerekince ?
Nedir insanı başkasına bağlayan ?

Bilmez kimse bu soruların cevabını..
Kimi güzelini sever, kimi özelini.

Can YÜCEL

220

Monday, 28.03.2016, 14:15

özledim seni…

ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.

beynimi uyuşturuyor özlemin…

çok sık birlikte olmasak bile

benimle olduğunu bilmenin

bunca zamandır içimi ısıttığını

yeni yeni anlıyorum

Yokluğun,

Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp

mütemadiyen bir boşluğa

Sabahları seni okşayarak başlamaları

aksamları her isi bir kenara koyup

seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;

oynaşmalarımızı,

yürüyüşlerimizi,

sevimli haşarılığını,

çocuksu küskünlüğünü…

Nasılda serttin başkalarına karşı

beni savunurken;

ve ne kadar yumuşak

bir çift kısık gözle kendini

ellerimin okşayışına bırakırken

Gitmeni asla istemediğim halde

buna mecbur olduğunu görmek

ve sana bunları söylemeden

‘git artık’ demek

‘beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk

kavuşacaksın mutluluğa’

demek sana nede zor

seni görmemek ve belki yıllar sonra

karsılaştığımızda

bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden

yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….

Can YÜCEL


Benzer konular