*Nesini çalmışsan veya neyini almışsan bir insanin, iade etmenin yolunu
bulabilirsin. Peki, ya o insanin sana verdiği zamanıysa? Ha zamanın bir
bölümü, ha yüreğinin bir dilimi! Bir mektubun güzelliğini düşünebiliyor
musunuz? Düşünebiliyor musunuz ; sizin olmadığınız "uzak"ta, "sizin için"
vaktini tüketmiş olduğunu, birisinin... Sizin için; sizden habersiz... Bir
mektubun kanatlarında ki yükü düşünsenize. Nasıl çırpınabiliyor bu kanatlar
ve nasıl asabiliyor bunca mesafeleri; böylesine doluyken. Duygular değil mi
bizi gönüllere taşıyan? Duygular değil mi bizi yarınlara taşıyan? Ha
duyguların ulaşmadığı yürekler, ha yolcuların unuttuğu han kapıları! Mektup
geçmemis sokaklara girmese yolum.. Çünkü mektup geçmemis sokaklar karanlık.
Mektup yazılmayan geceler yıldızsız. Selamsız kapılar nefessiz gibi. İadesiz
ne var, verilebilen? Vermek istiyorsan; yüreğinden bir dilim ver, zamanından
bir bölüm. Onun için, ondan habersiz. Benim için, benden habersiz. Aynen bu
yazıyı yazarken, senin haberin olmadığı kadar haberim olmasın
yazdıklarından. Her harf bir ilmek ve satırlar yüreğinin çevresindeki dantel
olsun,göreyim. Sulamazsan çiçekler gülmez. Yollamazsan selamlar gelmez. Bir
mektubun güzelliğini düşünebiliyor musunuz geçekten. Düşünebiliyor musunuz
sizin olmadığınızı "uzak"larda vaktini tüketmiş olduğunu, birisinin sizin
için hem de sizden habersiz...*