GÖLGENİ GÖRMEDİGİMDE ANLLADIM YOKLUGUNU...
Meyil suya düşünce, tene dokunan serinlik sararmış bedeni…
Beden dokununca kendisine değen serinliğe, meyil sararmış bütün suyu…”
Yüreksiz yollardan geçtim...
Denizin bedenimi saran soğukluğu, okyanusun derinliğinin ve bilinmezliğinin içime bıraktığı korku kadar…Bir yerde kendini belli eden izler şimdi askıya asıldıkları yerden canımı çekiyor damarlarımdan..Paragraf başı ben olmalıydım yeminlerinin; sadece ben… Söz düelloları içerisinde suskunluk payım durmadan yükseldi..Adına yasladığım ömür, ömrüm bizim haricimizdeki her şey sayesinde içimdeki can suyunu çekip alıyor hesapsızca..
Acı bir rüya tadı yorgun gözlerimde...
Geceyi henüz yarılamadan anlık kestirmelerin hemen başında karelenen sahneydi tüm bunlar. Bir yerde dokunurken bir yerde kaçan yol üstü çukurları gibi düşlerim..Ne yağmurun yağışı ne de yaz sıcaklarının teni yakması bu..
"Yalnızca söylenmemiş cümlelerin ardına saklanmış mırıltılar...Öyle sessiz, öyle tek başına…"
“ İnadına zorluyorum bir akşamüstü söylenmiş cümlelerin sonrasında tenini…
İnadına yan yana duruyorum tüm resimlerde seninle…
Akşam, kapılarını gece yarısına açarken yüksekte..
Ben gözlerimi kapıyorum yanında uyanmak için…”
Geceden kalma bekleyişin gitme zamanı çoktan gelmiş de geçiyor bile..
Noktalardan sonra kuracak bir cümlem yok...
Yalnızca birkaç dize daha söylenecek sözlerim var belki…
Yol çizgilerin gitgide yakınlaştığı ve gri şehrin buhranlı anlarının tek celsede boşanacağı gün yakın…
Şimdi gökyüzüne çizdiğim çizgilerin anlamını sorgulamıyor yüreğim ayrılırken…
“ Kış uykusundan ne zaman uyanacağını hiç söylemedin bana...
Oysa bir aralık gözlerini açar da beni görmek istersin diye düşünmüştüm..
Geçmişin izleri geleceği örtmüyor...
Bir kaza kurşunuyla yitilmiş bir sevda, diğer bir sevdayla tamamlanmıyor…
Zaman salıncağında beklerken sen o günü, tükenen yalnızca sorular oldu…”
Meyilim suya düştü…
Sarhoştum…
Ne su ne de serinliğin değil beni kendime getiren...
Ard arda yakılmış cümlelerin anlamsızlığına yakınırken düşlerim..
Bir pazar sabahı gölgeni göremediğimde anladım yokluğunu..
(alıntı)
