* YÜREĞİNİ KANATMIYOR MU ZAMAN?!..
Aşkı bedenlerimize,çiçekleri parfümlere kurban ettik.
Rüzgarın yerini pervane aldı.
Sevgi şehvetin tuzağı oldu.
Gözyaşlarımızın kalbimizle bağlantısını kopardık.
Ruhumuzu yitirdiğimizin farkına bile varamadık.
Gönlümüz gözümüze esir düştü.
Ağlamayı unuttuk çünkü kalplerimiz ölü.Ölmekten kaçıyoruz çünkü yaşamayı
unuttuk.
Kimseyle konuşamıyoruz,kimseyi dinleyemiyoruz çünkü kendimizle kavgalıyız.
Sözler kalbimize inmiyor çünkü kalplarimize giden yolları kapamışız.
Tenlerimiz kalplerimizi esir etti.Aşkından verem olanlar şimdi bir
hayal.Artık kıskançlık krizleri geçiriyoruz.
Bulut nasıl ağlar,nar çiçeğini kim boyar,kumrular nasıl kur yapar,bülbüller
birbirine hangi aşk sözlerini fısıldar,bilmiyoruz,anlamıyoruz.
Semaların dilini çözememişsen,sevgi kalbine kılavuz olamamışsa,hala meyveyi
ağaçtan,suyu buluttan biliyorsan,nasıl yaşayabiliyorsun dünyada?..
Dar gelmiyor mu bu mekan sana?
Yüreğini kanatmıyor mu zaman?
Gaybın dilini ne zaman öğreneceksin?
İsmail Acarkan